-17-

3 1 0
                                    


( EMRE SÖNMEZ)

Kaybolmuştum. Defne kaybolunca bende kaybolmuştum uzun süre yürüdükten sonra kendimi adı bile bilinmeyen bir ormanın içinde bulmuştum koskoca dağların arasında bir şato vardı umursamadım yürümeye devam ettim ölene kadar da devam edicektim tam bunları düşünürken bir ses duydum... Defne'nin sesini duydum pardon bakarmısınız dediğinde beni kurtar demek istediği ses tonundan belliydi arkamı döndüm ona uzun süre baktım ve koşarak evin yani şatonun kapısına gidip zile bastım kapıyı açan bir erkekti '' pardon kimsiniz'' diye sordu bende hiç bir şey belli etmemek sırt çantamın içinden Defne'yi bulursam ona veririm diye yazdığım mektubu çıkardım '' Ben postacıyım Defne Işığa verilmesi için bir mektup gönderildi buraya'' dedim mektubu aldı ve teşekkür edip Defne'nin odasına yani üst kata çıktı benim kapıyı kapatıp gitceğimi zannetcekti ama yanılıyordu tam tersine içeri girdim...

( DEFNE IŞIK)

Emre'ye seslendikten sonra bana bekle işareti yapmıştı gidip yatağıma oturmuştum o sırada Mert geldi '' bu mektup sana geldi '' '' hani burayı hiç kimse bilmiyordu Mert?'' tam ağzını araladıkki Emre sessizce eşyalarımın olduğu çantayla içeri girdi Mert hâlâ  ne diceğini düşünürken Emre arakadan polislerin geldiğini Merten 1 dakika izin alıp odadan çıkmamı söyledi '' Mert sen ne diceğini düşün bende tuvalete gidip gelcem'' ''Tamam ben burada beklerim'' odadan çıkınca içimden Mertin hiç bir şey anlamamasına şükürler olsun dedim Emre hiç bir şey demedi bende hiçbir şey demedim beraber aşağı inip hiç bir şey olmamış gibi evden çıktık polis arabalarından birine bindik diğerleride Mert'i kaçırılma vakasından dolayı tutuklamaya gitti '' Emre buraya nasıl geldin?'' '' Senin nerde olduğunu düşünürken kendimi burada buldum ama Defne bir şeyi çok merak ediyorum o kimdi ve sana bir şey yaptımı?'' '' Çocuğun adı Mert eski sevgilim, o bana aşırı derecede takıntılıydı bana bir şey yapmadı sadece beni onla birlikte olmaya zorladı,fiziksel bir zarar almadım''.


Tüm yol boyunca sustuk ve Erenköy karakoluna gittik beni sorgu odasına aldılar. Açıkçası buraya ilk kez geldiğimi söylesem yalan olurdu lisede çok belalı bir kızdım ve buraya en az 5 kez geldiğime emindim, ben sorgu odasında beklerken nihayet bir polis geldi ve bana soru sormaya başladı

- Kaçırılma anını hatırlıyormusun?

- Hatırlıyorum .

- Anlat

- Efe diye bir çocukla buluşmuştum biraz atıştık sonra beni evime bırakmayı teklif etti ama nazikçe reddedip otobüsle gidebilceğimi söylemiştim, otobüs durağına gittim biraz üşüdüğüm için kollarımı birbirine sardım o sırada telefonuma bilinmeyen bir numaradan mesaj geldi ben evin kapısına gelene dek böyle mesajlar gelmeyi sürdürdü tam evin kapısına geldiğim an ondan sonrasını hatırlamıyorum sonrada kendimi bir evin içinde buldum

- Seni kaçıran kişinin adı ve soyadının ne olduğu biliyormusun?

- Mert Aslanoğlu 

- Peki seni bulan kişinin adı?

- Emre Sönmez

- Seni kaçıran kişi neyin oluyor?

-Eski sevgilim 

- Bulan kişi neyin oluyor?

- Eski sevgilim

-Peki Mert Aslanoğludan şikayetçimisin 

- Evet

-Tamam teşekkürler çıkabilirsin.

Sorgu odasından çıktığımda Emre beni bekliyordu karakoldan çıktım tam evime gideceğim otobüse bincekken beni durdurdu ve kendine doğru çekti belimden sıkı sıkı sararken bana '' Defne sensiz yaşayamam lütfen bizim sonumuz olmasın'' dedi...

𝐒𝐎𝐍 ( tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin