ÖZEL BÖLÜM

1 0 0
                                    

( Defne Işık)

( Ortaokul)

Sınıfta sessizce oturmuş kitabımı okuyordum. Sınıfta sadece ikimiz vardık Emre ile ben onla yan yana olmak bana çok güzel geliyordu, çok güvende hissetiriyordu. Sıra arkadaşım olduğu için çok mutluydum. Hoşlanıyordum ondan birazcık ama onla sevgili olmamı kabul edermiydi bilmiyordum. Kitabımı okumaya devam ederken o arkada ikide bir kusan dolabını düzeltmekle meşguldü. Ona bakarken elim Emre'nin sırasının üstündeki kitaplara çarptı ve matematik kitabı yere düştü.

" Özür dilerim Emre"

" Sorun değil" dedi. Buraya bakmamıştı bile. Kitabı kaldırırken içinden bir kaç tane not düştü. Birinin içinde kalp çiziliydi ve kalbin içinde " D "  yazıyordu. Diğer bir notta ise  kocaman "DEFNE" yazıyordu ve etrafı kalplerle çevriliydi. Bana aşıktı galiba. Diğer bir nota bakarken yerdeki mektubu farkettim üstünde " Emre'den Defne'ye" yazıyordu. Mektubu okumak için can atıyordum ama Emre mektubu ondan izinsiz alıp okuduğumu fark ederse rahatsız olabilirdi. Bu yüzden mektubu alıp formamın üstünden içime attım ve notları kitabın içine sıkıştırıp masanın üstüne koydum. Sınıftan hızla çıktım ve tuvalete gittim. Klozet kapağını kapatıp tuvaletin üzerine oturur oturmaz mektubu içimden çıkarıp açtım ve okumaya başladım.

" Sevgili Defne ya da ileride olursan sevgili sevgilim...

Seni 5. sınıftan beri o kadar seviyorum ki bilemezsin ama bunları gelip de sana söylemeye cesaretim yok. Ben sana bu mektubu verirsem eğer okuduğunda benle alay mı ederisin yoksa duygulanırmısın bilmiyorum ama lütfen bu mektup olayından sınıftaki kızlara bahsetme. Seninle ne hayallerim var biliyormusun? Bilmiyorsun,bu yüzden anlatıcam. Gelecekte birbirimizin izini kaybedebiliriz ( Ben bunu istemem)  fakat böyle bir şey olursa her gece dua edip senin benim karşıma çıkmanı dilerim ve eğer karşıma çıkarsan sana içimdeki her şeyi dökerim. Benle çıkarmısın diye sorarım , kabul edersen sevgili oluruz , sonra nişanlanırız ardından hayatımızın sonuna kadar beraber yaşamaya söz verip nikahı kıyarız sonrasıda çocuk olur. Ben böyle hayal ediyorum ama hayallerle gerçekler hep çok farklıdır .

Seni seviyorum eğer bu mektubu gördüysen en azından gelecekte anı kutumu açıp bakarım diye sakla, lütfen..."

Ağlamaya başlamıştım, gözümden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Aslında mektupta ağlanalacak kadar duygusal bir söz yoktu ama fazla duygusal biriydim.

Yüzümü yıkayıp sınıfa gittiğimde Arda matematik kitabının içinde bir şey arıyordu. Ne aradığını biliyordum, mektubu arıyordu ama ne olursa olsun Arda'ya gidip " Mektubu okudum" diyemezdim.

( 10 yıl sonra)

Evden çıkmış iş yerime doğru ilerliyordum. Bugün çok fazla seansım vardı. İnsanların Dermatologlara bu kadar çok ihtiyacı olduğunu bilseydim dermatolog olmazdım.

İş yerime geldiğimde ilk seansa yetişmenin verdiği rahatlıkla kendime bir kahve söyledim. Randevu kayıtlarına baktığımda ilk randevumdaki kişinin ismi çok tanıdık gelmişti .

Emre Sönmez

İsmin nereden aklıma geldiği dilimin ucundaydı. Hastanın kim olduğunu düşünürken içeri asistanım Ahu hanım geldi.

" Efendim Ahu"

" Hocam hastamız Emre Sönmez geldi"

" Gönder"

Sonunda içeri geldiğinde onun gözlerinin içine iyice baktım fakat yinede kim olduğunu çıkaramadım fakat tanıdığıma emindim. Önümdeki sandalyeye oturduğunda konuşmaya başladım.

"Şikayetiniz nedir?"

" Suratımda çok fazla gözenek var açıkçası beni biraz rahatsız ediyor. Normalde berbere gidip ne kullanabilirim diye sorduğumda cevap veriyorlar ama ben yine bir uzmana danışmak istedim."

" Anlıyorum sizi maalesef artık bin tane cilt ürünü satışı yapan marka olduğu için hangisine güveniceğimizi şaşıyoruz."

" Evet öyle"

Emre'ye bir krem önerdikten  sonra karşıma tekrar oturdu ve konuşmaya başladı.

" Aslında benim gelme sebebim tek bu değil"

" Nedir peki?"

" Şey beni hatırlamayabilirsiniz ama ortaokulda matematik kitabımı düşürüp içindeki aşk mektubunu alan kız sizsiniz değil mi?"

Emre Sönmez, mektubunu aldığım çocuk

( 9 ay sonra )

Gelinliğim içinde bir prensese benzedim desem abartmış olmazdım çünkü gerçekten bir prensese benzemiştim. Yüzümde çok sade bir makyaj vardı. Saçımı ise gelin topuzu yaptırmıştım. Babam yanıma geldiğimde koluna girdim ve düğün alanına doğru yürümeye başladık. Babama nefretle bakıyordum çünkü beni Kutay denen bir çocukla evlendirmeye karar veren oydu. Emre'ye bunu söylediğimde " seni kurtarıcam" diyip telefonu kapamıştı. Giyinme odasının kapısı açıldığında karşımda annesiyle beraber Kutay  görüş alanıma girdi.

Nikah masasına oturduğumuzda Nikah memuru Kutay'a döndü ve konuşmaya başladı

" Sayın Kutay Alevoğlu, Defne Işık'ı eşin olarak kabul ediyormusun ?

" Evet." Bunu öyle rahat söylemişti ki herkes bu evliliği bir aşk evliliği sanabilirdi. Ardından nikah memuru bana döndü ve konuşmaya başladı.

" Sayın Defne Işık , Kutay Alevoğlu'nu eşin olarak kabul ediyormusun ?"

Babam bana hayır dersem beni öldürcekmiş gibi bir bakış attı bana. Tam evet diyecektim ki arkadan gelen bağırma sesleriyle kelimeyi yuttum. Görüş alanıma Emre girdi ve konuşmaya başladı.

" Sevgilisi olarak ben kabul etmiyorum" dedi ve masanın yanına geldi. Elini uzattığında elini tuttum ve kaçmaya başladık. Belki bugünden sonra babam bana kızım demicekti ama bende ona baba demicektim. Herkes şaşkın bakışlarla bize bakıyordu. Arabaya binip uzaklaştığımızda uzun bir süre birbirimizi baktık ve hemen sonrasında Emre dudaklarıma yapıştı. Onun öpüşüne karşılık verdim. Hemen sonrasında Emre dudaklarımdan ayrıldı ve bana baktı " Bana da evet dermiydin?"

" Derdim "

Biz evlendik.

3 çocuğumuz oldu.

Ölene kadar beraber olduk.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Selamm  bugün büyük bir süprizle karşınıza çıktım, biliyorum.

Normalde SON'a özel bölüm atma fikri kafamda hiç yoktu ancak geçenlerde mutsuz son olan bir kitap bitirdim ve sonunda özel bölüm vardı. Özel bölümü  okuyunca rahatladığım için bu hikayeyede özel bölüm atmak istedim. Okuduğum kitabın ismini özelden sorabilirsiniz. Byee


𝐒𝐎𝐍 ( tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin