Zarar Vermek

325 16 6
                                    

Bu bölümü milk_milla aşkıma ithaf ediyorum. Yeni bölüm istemişlerdi kendileri 🤭

Oy ve yorum bırakmayı unutmayın 💕

İyi okumalaürrrrrr 💙

***

Yahya sabah Miraç'ı uyandırmış, daha sonrasında bir kaç işi olduğunu söyleyerek evden gitmişti. Tekli koltuğa oturmuş duvarda asılı saati izliyordu. Neredeyse akşam olmuştu ve Yahya hâlâ gelmemişti.
Bir bakıma Miraç için iyi olmuştu bu durum. Onun baktıkça insanın kusası gelen, iğrenç yüzünü görmek zorunda kalmamıştı.

Yahya gittikten bir süre sonra kapıyı açmayı denemeşti bir kaç kere. Denemeleri hep başarasız kalmıştı. Kapı açılmıyordu. Üzerinde ki kaplama biraz zarar görmüştü sadece. En sonunda bıkarak vazgeçmişti. Bunu velki daha sonra deneyebilirdi. Belki de pencerelerden çıkması gerekiyordu. Ama o tuğlaların arkasında neler olabileceğini öngörmüyordu.
Belki on katlı bir binanın tepesindeydi, belki de insanlıktan tamamen uzak izole bir yerde. Bugün her şey için kendini yorgun hissediyordu. Normaldi bu psikolojik olarak çökmüş durumdaydı.

Acıkmış hissediyordu. Sabah bir tane tost yemişti. Aslında canı istemiyordu ama güçten düşmemesi lazımdı. 'Umarım bu gece gelmez' diyerek geçirdi içinden.

Oysa nereden bilebilirdi ki Yahya'nın bir üst katta arkadaşlarıyla eğlendiğini?

Gözlerini saatten çekip mutfağa doğru ilerledi. Buz dolabında yiyecek bir şeyler vardı. Meyve, sebze ve bir çok başka şey. Uğraşmak istemediği için peynir ekmek yiyecekti. Dilimlenmiş peynirlerin olduğu tabağı tezgaha koydu. Ekmek sepetinden bir parça ekmek aldı. Ayak üstü midesini doldurdu öylece.

Günleri hep böyle mi geçecekti? Yahya sabah gidecek, Miraç saatlerce aynı yerde oturup acıkınca kuru ekmek kemirecek ve Yahya'nın bir yerlerde düşüp öldüğünü umut edecekti. Bu düşüncesine kendi kendine güldü. Kafayı oynatıyordu galiba.

Ağzına bir dilim peynir daha attığında kapının açılma sesini duydu. Umursamamaya çalışıp bir parça ekmek kopardı. Adım sesleri yaklaştı, yaklaştı ve durdu. Beline sarılan kollarla öylece bekledi. Boynuna Yahya'nın burnu değdi. Derin bir nefes alıp kokusunu ciğerlerine çekti. Miraç ağzında büyüyen lokmayı zorlukla yuttu.
Yahyanın dudaklarını teninde hissedince ateşe değmiş gibi geri çekildi. "Uzaklaş." dedi elinde kalan kırıntıları çırparken.

"Hep benden uzak mı kalacaksın sevgilim?"

Miraç güldü. Alaya alır gibi güldü. "Sen ciddi olamazsın ya..." dedi dudaklarında duran gülüşü silmeden. "Ya sen beni kaçırdın amına koyayım! Sen bana neler yaptın Yahya, kollarına atlamamı nasıl bekliyorsun?"

Yahya damarlarında akan kanın kaynamaya başladığını hissediyordu. Kendine bağıran çocuğun bileklerini tuttu sıkıca. "Ben, bizi bir araya getirmeye çalışıyorum! Biz sevgiliyken seni sikmem için yalvarıyordun, ben yoktum bir süre hayatında şımardın iyice sen. Seni kendine getirmeye çalışıyorum! Eskisi gibi ol istiyorum.." sona doğru sesi kısılırken kendine çekti ellerinin arasında ki çocuğu.

"BEN SENSİZ HİÇ OLMADIĞIM KADAR İYİYİM ZATEN APTAL HERİF!" bağırarak Yahya'yı ittirdi. Yahya yumruklarını sıktı. "Hayatıma sıçtın... HAYATIMIN İÇENE SIÇTIN YAHYA!"

Göz pınarlarından bir damla yaş süzüldü. Yahya, sıktığı yumruklardan birini Miraç'ın yüzüne doğru savurdu. Çocuk geriye sendeleyerek belini tezgaha çarptı. "Eğer adam gibi durursan..." derin bir nefes aldı. "Bende sana zarar vermek zorunda kalmam. Miraç, hayatına kendin sıçıyorsun. Bana karşı gelerek."

Göz yaşlarının usul usul akmasına izin verdi. Daha sonra ne tek kelime etti ne de Yahya'nın gelip ona sarılmasına karşı çıktı...

***

Ay ben kaçıyorum.. Yarın sınavım var 💃

Daim kalınn 🙋‍♀️💙

Sen Yokken Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin