Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
╔═══════════════╗ XIII. SONSÖZ ╚═══════════════╝
"Benimle kalacak mısın?" "Sonuna kadar."
─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───
HARRY DİRİLTME taşını elinde üç kez çevirdi, gözleri sıkıca kapalıydı.
"Merhaba Harry," dedi yumuşak bir ses.
Gözlerini açtı, orada duruyordu, neredeyse canlı görünüyordu ama gözlerini kıstığında şeffaf olduğunu görebiliyordu, halasıydı.
Etrafında ölen sevdiklerinin tanıdık yüzleri duruyordu: Lily Potter, James Potter, Remus Lupin, Sirius Black, Eloise Potter... ama tanımakta güçlük çektiği bir adam vardı.
Adam çok genç görünüyordu, sanki Harry'nin kendisiyle aynı yaşlardaydı. Harry'nin onu tanımlamak için kullanacağı sözcük, süslü görünüyordu. Adamın bir kolu Eloise'e sarılmıştı ve yakın zamanda da ayrılacakmış gibi görünmüyordu. Ayrıca bazı yönlerden Sirius'a çok benziyordu. Ve sonra kafasına dank etti: Bu Regulus Black'ti.
"Sanırım onun neden burada olduğunu merak ediyorsun," dedi Eloise çocuğa bakarak.
Harry sadece başını salladı.
"Şey, onun yanından ayrılmayı reddettiğim gerçeğinden başka bir şey değil. On sekiz yıl oldu..." diye devam etti.
"Ve seni bir daha bırakmayacağım," dedi Regulus kararlılıkla.
"Tamam, bu kadar aşk meşk muhabbeti yeter. Harry için buradayız, unuttun mu?" dedi Sirius, sesinde bir parça eğlenceyle.
"Doğru, şey- bunun için üzgünüm," dedi Eloise utangaç bir tavırla.
"Sorun değil," dedi Harry, halasının tüm sevdikleriyle birlikte geri dönmesine gerçekten sevinmişti. En azından Voldemort beni öldürdüğünde hepsiyle birlikte olacağım, diye düşündü.
"Çok cesurdun tatlım," dedi annesi oğluna hüzünle gülümseyerek.
"Neden buradasınız? Hepiniz," diye sordu Harry.
"Biz hiç ayrılmadık."
Harry vaftiz babasına baktı.
"Acı veriyor mu? Ölmek?"
"Uykuya dalmaktan daha çabuk," dedi sadece.
"Neredeyse vardın oğlum," dedi James.
"Üzgünüm," dedi Harry üzüntüyle. "Hiçbirinizin benim için ölmesini istemedim. Ve Remus, oğlun-"
"Diğerleri ona annesinin ve babasının ne için öldüğünü anlatacak. Bir gün anlayacak."
Harry arkasına döndü ve sevdiklerinin yüzlerine son bir kez baktı.
"Benimle kalacak mısınız?"
"Sonuna kadar."
"Peki sizi göremeyecek mi?" Harry sordu.
"Hayır," diye yanıtladı Eloise, yeğenine son bir rahatlatıcı gülümseme vererek.
Sirius şeffaf bir eli kalbinin üzerine koyarak, "Biz buradayız, görüyorsun," dedi.