2

617 42 4
                                    

Heykelcilik bölümünü seçtiği günün şafağını bazen sikmek istiyordu. Evet okuduğu bölümü seviyordu ama bu kadar yorucu olacağını ve pislik içinde kalacağını tahmin etmiyordu. Dönem sonu ödevi olan heykelini yaparken sürekli bir aksilik çıkıyordu. Heykelinin bir parçası olan melek kanatları bir türlü istediği gibi olmuyordu. Tam oldu dediği zaman ya bir yeri çatlıyor ya da direkt kırılıyordu. Dönemin bitmesine iki ay kalmıştı ve o daha kafasındaki zaman çizelgesini yarılayamamıştı.

Yangın merdivenin koluna iyice yaslandı Afra. Elindeki yarısına gelmiş olan sigarasından derince bir nefes çekip gözlerini kapattı. Kafasındaki düşüncüler bugün onu çok yormuştu. Akşam ki eğlenceye 3 saat kalmıştı. Bölümden en az 30 kişinin olacağı  mini bir parti düzenleniyordu. Aslında hiç gitmek istemiyordu. Ama organizasyonun büyük bir kısmını Derin yaptığı için gitmeye mecburdu. Gitmezse tribin alasını yerdi. Arkadaşının en sevmediği yönü istediği bir şey olmazsa kız gibi trip atmasıydı.

Afra gözleri kapalı bir şekilde sigarasını içmeye devam ediyordu. Yaslandığı demir trabzanda bir hareketlilik olunca huzursuzca gözlerini açtı. Sadece sessizce ve tek başına kafa dinlemek istemişti. Evren sanki o ne isterse tam tersi olması için uğraşıyor gibiydi. Hem bu saatte okulda kim vardı ki. Merakla gözlerini yan tarafına çevirdi. Görmeyi beklediği en son kişi onun bir 10m uzağında aynı kendisi gibi trabzana yaslanmış ve gözlerini kapatarak sigarasını içiyordu. Bu sefer ilk konuşmayı başlatan kişi olmayacaktı. Malum ilk ve son olan  konuşmalarında iyi bir ghostlanmıştı. Mert'in de onunla konuşmak gibi bir niyeti olmadığı için büyük ihtimalle sessizce sigarasını içip gidecekti.

Afra biten sigarasının izmaritini küllüğe söndürüp paketten yenisini çıkardı. Ondan önce gidip sanki trip atıyormuş gibi görünmek istemiyordu. Eğer öyle anlaşılırsa acayip siniri bozulurdu. İlk o gitsin sonrasında arkasından girerdi atölyeye. Yeni yaktığı sigarasından bir nefes çekerek yan tarafa döndü. Demişti ya istemsizce gözleri hep ondan yana dönüyordu. Kendisine yeni yüklenen bu özelliği hiç sevmememişti. Gözleri hala kapalıydı. Bundan dolayı yan profilini incelemekte bi sakınca görmedi. Burnu karakteristikti ve ona acayip bir hava katıyordu. Kaşları normale göre kalındı ama nedensizce onda o kadar iyi duruyordu ki bu duruma şaşırıyordu. Kirpikleri uzun ve siyahtı. Bir erkeğe göre güzeldi. Her kadının kıskanacağı türden kirpiklerdi bunlar. Ve dudakları.. Dudakları çok güzeldi. Alt dudağının üst dudağına göre kalın olması onda öpme istediği uyandırıyordu. Cidden çok güzellerdi. Genellikle kirli sakal kullanıyordu. Sadece bir kere traşlı halini görmüştü ve o hali bile iyiydi. Yine lanet etti kendisine. Onun hakkında bu kadar detayı bilmek ve dikkat etmek gittikçe sinirini bozuyordu. Ama elinde değildi istemsizce oluyordu. Aynı şu an da gözleri tekrardan dudaklarına kayması gibi.

"Yüzümü incelemen bitti mi?" Afra, Mertin sesiyle kendine gelip dudaklarında olan bakışlarını gözlerine çıkardı. Sigarası çoktan bitmişti. Ne ara kolunu demire yaslayıp ona dönmüştü hiç bilmiyordu. Ya da kaç dakikadır onu izliyordu. Mert'in bakışlarındaki alaydan ve bu durumdan memnun olan halinden anlaşıldığı üzere uzun bir süredir onu ve en çokta dudaklarını izlediğini fark etti.

"Güzelsin." Afra hiç bozuntuya vermeden neredeyse yarısı küle dönmüş sigarasından bir fırt çekti. Hala Mert'i izlemeye devam ediyordu. Ona güzelsin dediğinde gözlerindeki şaşkın ifadeye an ve an şahit olmuştu. " Güzel mi?" Afra kafasını sallayarak güldü. Sigarasındam bir nefes daha çekip küllüğe söndürdü. "Evet erkek güzeli hemde." Afra da Mert gibi bir kolunu trabzana yaslayıp ondan tarafa döndü. " Yüzün bir erkeğe göre güzel. Kirpiklerin her kadının isteyeceği türden. Dudaklarında güzel. İnsanda öpme isteği uyandırıyor."

Mert duyduğu bu iltifatlardan sonra içten bi kahkaha bıraktı. Bu Afrayı mutlu etmişti nedensizce. Daha çok gülmeli diye düşündü.

"Tuhaf birisin cidden. Beni incelediğini söylersem utanırsın sanmıştım ama sonunda utanan ben oldum." Afra da Mert gibi gülüyordu şimdi. Yaslandığı yerden doğrulup ellerini yarım giydiği bahçıvan tulumunun ceplerine soktu. " İnsanları şaşırtmayı severim" Afra geri geri yürümeye başladı aynı zamanda gözlerini Mert'in gözlerinden çekmiyordu. " Akşam ki partiye gelecek misin?" diye sordu.
"Bilmem karar vermedim daha." Afra aldığı cevaptan memnun olmasada bozuntuya vermedi. "Bence gelmelisin. Eğlenceli olacak."
Mert cevap vermeden önce sakallarını kaşıdı. "Diyorsun?" Afra geri geri yürüyerek kapıyı bulmuştu. "Diyorum." Mert'in cevabını beklemeden merdivenlerden aşağı indi.
İçinden bir ses Mert'in o partiye geleceğini söylüyordu.

girl on fire || aframHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin