Burak abimin koma ile ilgili konuşmasından sonra doktor benim kontrollerimi yapmaya başladı.
Çiçek hanım nerde ne yapıyor bilmiyorum ve kimsede bir şey söylemiyor.Hazırlanmıştım ve yüzümü yıkıyordum. Birazdan hastaneden çıkıcaktık. Abim Caner'i uyandırırken ben sedyenin üstünden telefonumu alıyordum. Caner yavaş yavaş uyarıken gözleri direkt beni buldu.
O ağlarken içim parçalanıyormuş gibiydim. Söylediklerinden pişman olduğunu anlaya biliyordum. Ayağa kalkıp penguen gibi yanıma geldi. Şuan o kadar tatlı çocuk gibi görünüyorduki yiyebilirdim.
Eli ile allatn tişörtümü çekiştirince kafamı aldırıp ona baktım. Bunlarda uzun boy gen sanırım.
"Beni affettin mi..." Çocuk gibi gözlerime umutla bakarken daha fazla dayanamadım ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "Affettim Caner, affettim." Sevinç ile Efecan ve Egemen'e dönünce daha çok güldüm. Şu son bir haftadır hep gülüyordum.
"Ama koca oğlan daha fazla hastanede durmak istemiyorum. Hadi." elini tutup kapıdan çıkartırken annesini takip eden yavru ördek gibiydi. İlerlerken Burak abim ve İkizleri gördüm. Yanlarına giderken Burak abim bize sevgi dolu bakıyordu. Barışmamıza sevinmiş olmalıydı.
"Hadi gidelim artık, hastaneleri sevmiyorum." Caner'in bakışlarını hissedince ona döndüm. Bir şey söylemek istiyor ama çekiniyordu.
"Söyle hadi.""Öpim mi bi kere?"
utanmasa çocuk gibi yerinde zıplicaktı.
kıkırdayıp kafa salladım.Yanağıma kocaman bir öpücük bırakınca daha çok güldüm.El ele dışarı ilerlerken abiler çıkış işlemlerini hallediyordular. Aklım beni kontrol eden doktora kaydı. Burak abimler ile tanışıyor gibiydi. Daha fazla sorgulamadım çünkü arabaya gelmiştik.
Arkaya otururlen Caner yanımdaki yerini almıştı. Şaşkınlıkla ona baktım çünkü benim ayaklarım tam değmezken onun dizleri sıkmıyordu.
Nereye baktığıma bakınca kahkaha atmaya başladı. Neden kısa olan hep benim!Somurtup yüzümü cam tarafına çevirdim. Kollarımı göğsümde toplarken Caner bu halime gülüyordu. Abilerim de arabaya gelince yola koyulduk. Eve doğru ilerlerken uykum geliyordu ama eve kadar dayandım.
Sonunda eve gelince arabadan indim, hafif rüzgâr yüzüme vurunca uykum açılmıştı. Eve doğru ilerleyip kapıyı çaldım.
Görevli kapıyı açınca direkt salona yöneldim. Salonda kimseyi göremeyince Burak abime döndüm."Çiçek hanım ve Mustafa bey nerde?" Egemen kasıldı ama takmadan diğerlerine bakmaya devam ettim.
"Yavru ceylanım sana söylicektim ama eve gelmeyi bekledim, ondan bir süreliğine tatile çıktılar."Ben hasta bir şekilde yatarken tatilemi gitmişlerdi? Hemde hiç düşünmeden...
Bencillik yapma Alena, kendin söyledin burda kalmicağını. Seni düşünmelerini bekleme.Yutkunup hafifçe kafamı salladım. Bendeki ruh değişimini fark etmişti. Tam yukarı merdivenlere ilerlerken adımı seslenince durdum.
"Bu akşam şirket daveti var, Annem ve babam olmadığı için hepimiz gidicez. O yüzden hazırlan sana elbise bakmaya gidelim." Diğerleri uflayıp puflarken ben Burak abimin yanında bittim.
"Şimdi gidelim, hazırım ben."●●●
"Yavru ceylanım olmaz diyorum güzel değil!" Abime bakarak yüzümü astım
ve dudaklarımı büzdüm. Hemen kafasını çevirirken bu seferde ikizlere döndüm.Üçünede yavru köpek bakışı atarken ilk pes eden Ateş oldu.
"Yok ben dayanamam, abin izin veriyorsa al. Bir şey diyemiyorum."
Hemen diğerlerine dönünce bu sefer pes eden ben oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİLERİM
Chick-Lit*not:olaylar hızlı gelişmektedir." 17 yıl önce olan hata yüzünden hayatı yıkılan Alena'nın 17 yıl sonra yeniden düzenlenen mutlu aile tablosunda yer alan abileri. * kurguda yazım hataları mevcuttur* ••• Yavaş yavaş s...