Bölüm 5: Gözyaşları içinde

1.1K 91 27
                                    

Geceleyin birden uyanırım uykudan
Kalkar bakınırım etrafa dalgınca
Sonra aklıma gelirsin birden
Ne kadar uzaklardasın nasılsa.

Uyuyamam bir daha o gece
Seni yokluğunda bulmaya çalıştıkça
Biter geceler, biter günler.
Ama sen hiçbir zaman gelmezsin.

Her şey gelip geçecek,
Kuşlar tekrar uçup gidecek,
Ağaçlar tekrar solacak,
Ama sen gelmeyeceksin.

📷

Televizyona doğru koştu Asena Burçe. Dora başlayacaktı. En sevdiği çizgi filmdi.

Koşarak minder attı yere. Sonra o tüplü televizyonu açtı. Bugün doğum günüydü fakat babası ve annesi yine görevdeydi.

Eda teyzesi, Aybüke teyzesi ve Nuran teyzesi ona sürpriz hazırlıyordu fakat o bunun farkında değildi. Tek derdi Dora izlemekti. Erkek kardeşi de teyzeleriyle Trabzon'a gitmişti. Üstelik Aybüke teyzesi de kalacaktı. Aybüke teyzesi ile kalmak Metehan Kaan ile kalmak demekti onun için. Ama yine annesi ve babası yoktu işte. Cihangir çok iyi anlıyordu onu. Eda da bazen Turan ile birlikte göreve gitmek zorunda kalıyordu. Evde ikiz kardeşleri ile birlikte tek kalıyor ya da Asena Burçe ve Mehmet Ali gibi memleketlerine gitmek zorunda kalıyordular.

Cihangirler üç kardeşti. Kardeşleri ikizdi: biri kız, biri erkek. 5 aylık kardeşleri vardı.

Gökçil ve Ayaz. Eda'nın sırf Turan onların doğumlarında askeri lokelde okey oynadığını öğrendiği için az kalsın adlarını satılmış 1 ve satılmış 2 koymakla tehdit ettiği ikiz bebekler.

"Hay aksi! Arakçı tilki tüm çikolatalarımı aldı! Ne diyorduk?"

"Arakçı arakçı, ayıp sana!" Dedi maymun Boots "Hadi sizde tekrar edin! Arakçı arakçı, ayıp sana!"

Asena Burçe de bağırdı evde "ARAKÇI ARAKÇI, AYIP SANA!"

O sırada yanına gelen İlbilge ablasını fark etmedi. İlbilge omzuna dokunup "Arakçı arakçı, ayıp sana." Diye ona seslendi.

Bir an yerinden sıçradı "KORKTUM!" dedi. Ağlamaya başlayacaktı ki İlbilge onun ağzına ekleri tıkadı. Ekler demek, Asena Burçe demekti. Huysuzluk yaptığında onu susturan tek şey çilekli süt ve bir kutu eklerdi. Aylin onu öyle sustururdu.

Minicik elleriyle ekleri tuttu ve yemeğe başladı.

"Sevdin mi?" Dedi İlbilge. Kafasını aşağı yukarı doğru salladı.

"Sevindim!" Dedi heyecan ile "Hadi birlikte fotoğraf çekelim İlbilge abla!"

"Bekleyin!" Diye araya girdi Metehan Kaan.

"Benim presensese vermem gereken bir şey var!"

Gözlerini kocaman açtı Asena Burçe. "Ne, ne vercen, ne zaman vercen, nasıl vercen!?"

"Yine çok fazla konuştun."

Elinde bir takı kutusu vardı. Yeşil ve mavi karışımı bir küçük kutuydu. Üstünde ise bir Kurt, minik minik taşlar vardı. Mücevher kutusu gibi gözüküyordu. Kurdun üstünde ise takım yıldızı şeklinde bir şey vardı. Minik elleri ile açacakken birden tüm çocuklar ve anneleri içeriye girdi. Ve aralarında Aylin de vardı. Aylin süpriz yapmış, görevden döndüğünde ona haber vermemişti.

GERİ DÖNÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin