Şu an hisselerimin en hassas ve de en yoğun dönemlerini yaşamaktayım.Zihnim dur durak bilmiyor.Çok düşünen,yeri geldiğinde gıkı çıkmayan yeri geldiğindeyse gevezelikte tavan yapan birisiyim.Keçi değil katır inadımla bilinirim.İnadım bana diklenen herşeye gerek insanlara gerekse tüm dünyaya...
Aslında çok sevecen bir insanım.Gülmeyi amaçsızcada olsa severim.Espiri yaparım mesela kendimce.Fakat bunları paylaşacak insan olmadıktan sonra hiçbir şeyden keyif almıyorsunuz.Benim bu eylemleri yapabildiğim tek insan babamdı.Annemle aramda hep kalın bir tabaka vardı.Ben o tabakayı bırakın kırıp geçmeyi onu yok etmeyi istedim denedim fakat olmadı.O hep kendini zirvede görürdü.Karşısındaki insan ne ister ne düşünür ya da neyi önemser, umursamazdı.Ama babam öyle değildi.Yüzünden hiç gülümseme içinden hiç sevgiyi eksik etmezdi.O hayatı değil onun bize sunduklarını severdi.İşte annemle arasındaki tek fark buydu.Annem karanlık babam ise aydınlıktı ve ben hep aydınlığı seçmiştim.
Hayat bazılarına kısa bazılarına uzun süre tanıyabiliyordu işte.Bu kısa zaman diliminde de malesef babam yerini aldı.Daha onun tatına, sevgisine bile doyamadan kayıp gitti ellerimden.İşte acı tam da bu zaman da sol yanımı yakıp kavurmuştu.
'Acı' okunuşu ne kolay değil mi? Peki ya yaşaması?
Kalbiniz şıkışır nefes alamazsınız.Ruhunuz daralır adım atamazsınız.Bazen de biri göğüs kafesinizi delip geçmiş kalbinizi bıçakla parçalıyordur duyamazsınız.Varlığına alışmışken yokluğuna dayanamazsınız.Önceleri sıcacık yatağınızda uyurken sonraları kabuslarla kan ter içinde kalır uykusuzluğa mahkum kalırsınız.Sarılamazsınız.Koklayamazsınız.
Alın işte Acı tam da budur.Ve ben hala yaşamaya devam ediyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜĞÜM
Teen FictionÖlmek için fazla güzel yaşamak için fazla cüretkar . O küçük şeytan ben küçük bir kız çocuğu. Ellerime,yüreğime dolanan dikenli elleri. Hayallerim onun paslanmış kalbine değdi...