Gözlerimi açtığımda hava aydınlanmış güneş yüzüme sıcaklığını vuruyordu.Artık sonbahar ayına yaklaşmıştık bu sıcak havaları özleyecektim.Ağzımı kocaman açıp esnedim.Gözüm yoldaki tabelaya takıldı.
İstanbul 122
Yazıyordu anlaşılan yaklaşmıştık. Kafamı yanımdaki koltuğa çevirdim.Ceyhun uyuyordu.Gözlüğünü gözlerine sper etmişti.Tuvalet ihtiyacım vardı.Ne zaman mola verecekti bu araç?Saneme baktım o da yolu izliyordu.
_ Hişt.
_ Nisan?
_ Tuvalete girmeliyim Sanem. Kısık sesle konuşuyordum.
Ceyhunun üstünden geçecektim ki karnıma anlayamadığım bir ağrı saplandı.Kasıklarıma bir sancı girdi.Bıçak gibi keskindi bu acı.Ayakta duramadım ve Ceyhun'un kucağına düştüm.Bu çok utanç vericiydi.
_ Aaa!
Canım çok yanıyordu.Sesimle Ceyhunu uyandırmıştım.Bana gözlerini şaşkın bir o kadar da sinirli bir şekilde açtı.Şu anda onun kucağının üstünde mi olduğuma kızmıştı yoksa onu uyandırdığıma mı?
_ Sen ne halt ediyorsun?!
Sesi kısık fakat sertti.
_ Şey aslında amacım seni uyandırmak değildi.
Sesimi ben bile duyamıyordum.
- Aaa!
_ Bağırmayı kes! Diye tısladı Ceyhun.
Sanem lafa atladı.
_ Nisan yoksa sen şey olmayasın?
Cevap Ceyhundan geldi.
_ Şey derken?
Salak kafam tabi ya. Tam bir buçuk ay olmuştu . Bir buçuk aydır regl olmuyordum.Bu hassas bir konuydu.Genelde hiç böyle acılar ya da ağrılarla karşılaşmazdım.Bu da neyin nesiydi böyle?!
Utancımdan yüzümü ellerimle kapatmıştım.
_ Ceyhun kız regl oldu işte anlasana!
Yerin dibine girdim.Onun hem kucağındaydım hem de regl olmuştum.Ağlamak istiyordum.
Ceyhun elleriyle çenemi tuttu.Ellerimi yüzümden çekti.
_ Sen regl mi oldun?
Bunu çok ciddi bir tınıda söylemişti.
_ E-vet. Bense çok şaşırmıştım.Bu sakinliği beni endişelendirmeli miydi?
Sanem söze girdi.
_ Utandırma kızı Ceyhun.
_ Pekala.Bir dakika sonra araç mola vericek.Sana o zaman yardım edeceğim sonra yola devam edeceğiz.
_ Ye-ter!Lütfen! Sanem bana yardım eder.
Tanrım! Bu çok kötüydü.Ergenlik çağına girdiğim zamanlarda bile babamın yanında annem bu konuları açınca utanır ve öfkeden deliye dönerdim.Babamın yanında bana "Bunda utanacak bir şey yok Nisan sen artık genç bir kız oldun." derdi.
Annemin bu sözlerini anımsadım.Saklı bir hüzün bastı içimi.
_ Hey geldik galiba!
Sanem başımın dibindeydi.
_ Evet geldik.
Ceyhun gözlerimin içine bakıyordu .
Şoför mola verdiğimizi ve arabanın 15 dk sonra kalkacağını bildirdi.
_ Şey ben gerçekten Sanemle gidebilirim.
_ Seni Sanem değil ben götüreceğim uzatma.
Beni kucağına daha da çekti.Yan pozisyonda oturttu ve kucaklayarak otobüsten indirdi fakat hala kollarındaydım. Onun kaslı kollarında.
_ Ceyhun bırak beni! Sanem yardım et!
Sanem gülüyordu.Ona keskin bakışlarımı yolladım.
_ Nisan Ceyhun sana benden daha çok yardım edecek gibi baksana.
Ah tanrım! Ellerimle kafama vuruyordum.
Ceyhun cebinden 50 tl çıkardı
_ Sanem ne alınması gerekiyorsa al ve gel.
_ Pekala.
Sanem uzaklaşmıştı ben Ceyhunun kollarındaydım.Lavabonun yolunu tuttuk.
_ Aaaa!
Bir kez daha sancı girmişti.
_ Canın çok mu yanıyor?
Soru muydu bu?
_ E-vet!
_ Hep böyle olur musun?
Tuvalete gelmiştik.Önümüzde bay ve bayan wc yazıyordu.Elbette erkek tuvaletine girmeyecektim.
_ Bunu seninle konuşmak istemiyorum.
_ Tamam. Bana sıkı sarıl her an düşecek gibisin. Dedi Ceyhun.Simsiyah gözleriyle alev alev bakıyordu.
_ Halimden memnunum . Sağol.
_ Yetiştim bebeğim! Sanem koşarak elinde siyah bir poşetle yanımıza geldi.
_ Artık beni indirebilirsin.
_ Seninle tuvaletin kapısına kadar geleceğim.
Tuvalete girdik.Allahtan bizden başka kimse yoktu.Ceyhun beni kucağından indirdi.Elime poşeti uzattı
_ Gir hadi.
_ Burada mı bekleyeceksin?
Kollarını göğsünde kenetledi ve başını salladı.
_ Az ötede dursan. Ona kedi misali bakışlar atmıştım.Ama beni umursamadı.Ayaklarımı vura vura kabine girdim.Hızlıca işimi hallettim.
***************
Büyük İstanbul Otagarı
Bayrampaşa
Gelmiştik.Efsanevi İstanbul' a saniyeler sonra ayak basacaktım.Aslında bir yandan kendime aleyhime çevirebilirdim bu durumu.Hayatımdan hep şikayet etmiyor muydum.Al sana işte.Belki de Ceyhun bana özgürlüğümün kapılarını açacaktı.
Otobüsten indik.Ceyhunu gören kızlar sanki hiç erkek görmemiş gibi bakıyorlardı.
_ Way be İstanbul!
Sanem deki bu neşeyi anlayamıyordum.Daha bir kaç hafta öncesinde başına silah dayanan birine göre çok iyiydi.
_ İstanbula hoşgeldin Sindirella.
Ceyhun ellerimden tutarak beni sürükledi.Ağzım bir kez daha açılmıştı.Neden elimi tutmuştu ki şimdi bu?
Otogarda bizi taksi bekliyordu.
Yanımızdan geçen kızlar bize kıskanç gözlerle bakıyordu.
Bir yandan hoşuma gitmişti.Sanem , ben ve Ceyhun taksiye doğru yol aldık.
Kafamı kaldırdım ilk önce Saneme baktım.Çok mutluydu.İstanbulu görmek isteyen bu şehirde ayak izleri bulunsun isteyen tek insan ben değildim.Gülümsemesi çok hoştu.Hafif esen melteme karşı dalganan saçları ona peri kızı havası veriyordu.İstemsizce bende gülümsedim.Kafamı diğer yanımdaki slüete çevirdim.Kendinden emin adımlarla yürüyordu.Gün ışığı yüzünü daha da netleştiriyor görenlerin gözlerini büyülüyordu.Keskin yüz hatları ve dik duruşu adeta nefes kesiciydi.Bu üçlünün aslında bambaşka hayatları olabilirdi.Mesela Sanem liseden edinmiş olduğum tek dostum olsaydı,Ceyhun hayallerimin aşkı , yakışıklı prensim olsaydı.Benim gerçek aşkım,sevgilim olsaydı.Mesela bir yaz gecesi sahil kenarında tanışsaydık.Benimle güzel sohbet etse,kendini,hayatını anlatsaydı.
Düş perdem birinin bana seslenmesiyle kapanmıştı.
_ Hu hu?Nisan güzelim taksiye bin hadi.
Sanem bana yol vermiş taksiye geçmemi bekliyordu.Kafamı eğdim ve cam kenarına geçtim.Ceyhun ön koltuğa Sanem arkaya yanıma oturdu.
Mutsuzdum.Hayatın bana sunduklarından şikayet ediyordum.
_ Abi Kadıköy caddebostana sür.
_ Tamam evlat.
Ceyhun adamla sohbete daldı.Onu izliyordum.Gerçekten kalbimin ritmini bozuyordu bu herif.Gözümün içine bakınca,bana dokununca karnımda bir sancı oluyordu.Nefesim kesiliyordu.Buna aşk mı diyorlardı.Dudaklarımı ilk öptüğü zamanı hatırladım ve istemsizce elimi dudaklarıma götürdüm.
O sırada da Ceyhun'un bana baktığını fark ettim.Simsiyah gözleri beni içine çekiyordu.Kafasını önüne çevirdi ve bende başımı cama yasladım.Camı sonuna kadar açtım.Ellerimi camdan dışarı çıkarıp salladım.Rüzgar tenimle dans ediyordu.Kafamı uzatıp Boğaziçi köprüsünü seyrettim.Muazzamdı.Yüzlerce araba yanımızdan geçiyordu.Kimisinin içinde telaş,hüzün,acı,mutlluluk kim bilir belki de aşk vardı.Köprünün altındaki mavi derin sular bu şehrin insanını yutacak gibiydi.
Yanımızda siyah BWM vardı.Bizimle aynı hızda ilerliyordu.Sürücü koltuğunda esmer bir adam,yanında eşi diye düşündüğüm buğday tenli kısa saçlı bir bayan vardı.Arka koltukta küçük tahminim beş yaşlarında olan bir kız çocuğu vardı.Düz uzun saçları ve alnını kapatan kahkülü ,mavi gözleri onu çok tatlı yapıyordu.Mutlu bir aile tablosuydu karşımdaki.Küçük kız gülüyor ve annesini öpücüklere boğuyordu.Ada ..
Bu küçük kız bana Ada'yı anımsattı.Benim biriciğim.Kar tanem.Kahküllüm.Onu o kadar özlemiştim ki sesini duymak sarılmak istiyordum.Kafamı arabada gezdirirken dikiz aynasındaki küçük takvimle karşılaştım.Eylülün 10'uydu.
_ Allah beni kahretsin!
_ Canım sen iyi misin?
Ben ne büyük aptaldım.Onu bir kere bile aramamıştım.Bugün kar tanemin doğum günüydü.
_ Hayır değilim!
Yine ağlıyordum.Ceyhun bu sefer bana şevkatli gözlerle bakıyordu.Arkasına dönmüş benimle konuşmaya çabalıyordu ama onu duymak istemiyordum.
_ Güzelim sakin ol.
_ Bana dokunma!
Bu kez gırtlağım yırtılırcasına bağırıyordum.
Sanem beni kollarına aldı sakinleştirmeye çalışıyordu.
_ Sakin ol tatlım.
_ Bugün onun doğum günü Sanem. Başımı omzuna koydum.
_ Kimin doğum günü Nisan?
_ Ada.Küçüğümün...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜĞÜM
Teen FictionÖlmek için fazla güzel yaşamak için fazla cüretkar . O küçük şeytan ben küçük bir kız çocuğu. Ellerime,yüreğime dolanan dikenli elleri. Hayallerim onun paslanmış kalbine değdi...