***************
CEYHUN
***************
Bu kadar narin ve kırılgan olmamalıydı.Hayata toz pembe bakmamalıydı.Aslında yaşı küçüktü ama onun içinde çok olgun bir kız yatıyordu.Ben bunu görebiliyordum.Hırçın ve asabi bir kızdı.Saçları beline kadar düşüyor kocaman mavi gözleri sinirlenince daha güzel görünüyordu.Kücük bir yüze sahipti.Narin bir burun ve şeffaf dudaklar.İşte o dudakların ilk sahibi ben olmuştum.Dün gece ormanda o dudakları mühürlemiştim.Daha önce hiç sevgilisi olmadığı barizdi.Çünkü daha öpüşmeyi bile bilmiyordu.Bu beni ne kadar mutlu etse de ardından yüzümde hissettiğim o acı beni bu zevkten alıkoydu.Haklıydı da.Şu an onun gözünde bir psikopattım.Onunla oynuyordum evet.Canını yakmak istiyordum ve amacıma ulaşmaya başlamıştım.Ama tüm bunlar daha başlangıçtı.Nisan'ın güçlü bir kızdı ve eminim daha sonra bunları atlatabilirdi.Bunların üstesinden gelebilirdi.Hem alt tarafı bir öpücüktü.Sadece o an ne hissettiysem onu yapmıştım ve pişman değildim.Başka türlüsü de zaten imkansızdı.Asla o katilin kızına aşık olamazdım.
Nisan'ı on beş yaşımdan beri takip ediyordum.Ailemin ölümüne sebep olan Akbal ailesini bulmak ve onlardan intikamımı almak benim bu hayatta artık tek hedefim olmuştu.Fakat en çok da Nisan Akbal'ın canını yakmak istiyordum.O biricik ailesiyle sıcacık evlerinde beraber mutlu yaşarken ben aynı anda hem annesiz hem de babasız kalmıştım.Benim çektiğim ne varsa ona da bir bir çektirecektim.Ben üç yaşındayken kaybettim ailemi.Onun katil babası yüzünden.O zaman daha çok küçüktüm.Onlar ölünce tek akraba sıfatı taşıyan dayıma kalmışım.Dayım İzmir'de yaşıyordu.Emekli polisti.Bana sahip çıktı ve beni yanına aldı.Ona minnettardım.Herkes aynı şekilde davranmayabilirdi.Bu yüzden ona hep imrendim.İleride ona benzemek onun gibi sağlam ve dinç olmak istedim.Maddiyatı iyi bir adamdı.İki katlı dubleks evi vardı.Kapının girişinde duvardaki dolapta duran rozetleri ve armaları ilk başta göze çarpanlardandı. Tüm bunlar özenle yerleştirilmişti.Bir gün onun gibi olacağımı yazdım aklımın bir köşesine.
Şu zamana kadar bana anne ve babağımın yokluğunu hiç hissettirmedi.Bana adımla değil "Aslan parçası "diye hitap ederdi.Her gittiği yere beni de götürürdü.Sabahları koşuya çıkar yanına beni de alırdı.Güçlü ve kuvvetli bir adamdı.Sporu çok sever ve her insanın spor yapmasını tavsiye ederdi.On beşime kadar onunla bu şekilde yaşadım.Bir gün dayanamayıp ona bir ailesinin olup olmadığını sordum.Bana sessiz kalarak cevap vermeyi seçmişti.Neşeli ve yaşamayı seven bir adamdı.Ama hep içinde bir yerlerde onunda bir hikayesi vardı.Çünkü yaşına göre yakışıklı ve karizmatik bir adamdı dayım.Ne zaman biryere gitsek bütün gözler onda olurdu.Onu sevemeyecek birini tanımıyordum.
Zaman su gibi akıp geçiyordu.Ben on beşime bastığımda yani liseye başladığımda o amansız bir hastalığa tutuldu.Alzheimer.Yani unutkanlık.Evin adresini bulamaz oldu.Çoğu zaman onu sokakta bulup getiriyordum.Sonraları zaman geçtikçe ve hastalığı arrtıkça beni de unutmuştu.Beni tanımaz olmuş evden kovuyordu.Onu doktora götürdüğümde doktor hastalığın çok ilerilediğini ve elden hiçbirşeyin gelmeyeceğini belirtti.O hastalandığında tam da liseye başlamış olacaktım ama okula gitmedim.O bu haldeyken gidemezdim.Zaman geçtikçe aynı evin içinde yaşayamaz olmuştuk.O beni tanımıyor benden uzaklaşmış olmuştu.Yaşlandıkça daha da huysuzlaşıyordu.Ama ben umursamıyordum bile.Onu bırakıp gidemezdim.Çok fazla zaman geçmeden onu kaybettim zaten.Bir Kasım sabahı yatağında cansız bedeni ve elinde bir mektupla onu buldum.Yıkılmıştım.Ailemin bir parçasını daha kaybetmiştim.Elindeki mektubu alarak yanına uzandım.Kağıtta şu satırlar yazıyordu:
************
Aslan parçası.Sen bu satırları okurken benim ruhum bedenimden ayrılmış ve huzura eriyor.Onun için sil gözyaşlarını.Sen bana annenden ve babandan kalan tek varlık;en güzel hediyesin.Hani sormuştun bana senin bir ailen var mı diye.İşte benim ailem sen oldun.Senin gelişin demek artık yalnız yemek yememek,saatlerce yalnız başına oturmamak demek oldu.
Bak Aslan parçam sana verebileceğim en iyi öğüt "Sevgi"'dir.Çünkü sevgi herşeyin tohumudur.Aşkın,yaşamanın,mutluluğun.Bu hissin kıymetini bil.Çünkü ben bilemedim.Sevdiğim aşık olduğum kadını kaybettim.Kendi kucağımda can verdi.Ama şimdi çok mutluyum artık onunlayım.Ve sen Oğlum.Asla sevmekten vazgeçme.Aşkının peşinden koş.Değerini şimdi şu an yanındayken bil.Onun kollarından kayıp gitmesine izin verme.Ne olursa olsun savaş.
Son bir şey daha Aslan parçam.
Tüm malım mülküm; dünyada ne bıraktıysam hepsi senindir.Avukatlar işlemleri hallettiler.Okuluna devam edeceksin.Hem de en iyi bir şekilde.
Seni sevdiğimi ve benim hep tek ailem olduğunu unutma Aslan parçam.
Seni seven ve sevecek olan Dayın...
Bu satırlar insana bu kadar işleyebilir miydi?İşlemişti işte.
_ Söz veriyorum Dayı.Eğer bir gün gerçekten aşkı gerçek sevgiyi bulursam asla ama asla kaybetmeyeceğim. Dedim gözyaşlarımı silerken.
****************
NİSAN
****************
Bir insanın en hassas noktası duygularıdır.Benim öyleydi.Gerçi artık çorba kıvamında karışmıştı herşey.Buna düşüncelerim de dahil.Fakat Ceyhun duygusuz bir insandı.Yanılmıyordum işte.Onun bir kalbi yoktu.Şak diye öpmüştü beni.Hem de hiç düşünmeden.Bu bir kızın hayal ettiği en anlamlı durumlardan birisi olmalıydı.İlk bakış,ilk öpücük.Bir insan sevdiği aşık olabildiği insana böyle bakmalı böyle dokunmalıydı.Aşk duyguların en azizi değil midir? Ferhat Şirin için dağları delmemiş miydi?
O gece onun dudakları dudaklarımı esir alırken ben de bir tek kas oynamamıştı.Kendimi hızla ondan ittim ve elime son gücümü vererek hiç düşünmeden tokatı suratına geçirdim.
_ Bana sakın birdaha dokunma!..
Alev alev yanıyordum.Dudaklarımda hala onun nefesi onun mührü vardı.Benim ilk öpücüğümdü.Ama yanlış kişiden yanlış insandandı.Sinirden taşa toprağa tekmeler savuruyordum.Beni resmen öpmüştü!
_ Kulübe tam karşında!Başka gidecek yerin varsa ben seni tutmam!..
Dedi Ceyhun arkamdan bağırarak.Haklıydı gidecek hiçbir yerim yoktu.Hele ki şu saatte ormanın içinde.Ama benimle alay ediyordu.Bu son yaptığı benim canımı daha da yakmıştı.Çünkü korkuyordum.Sanırım ona aşık olmaya başlamıştım ve ona aşık olmak ona tutulmak istemiyordum.Çünkü ondan nefret ediyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜĞÜM
Teen FictionÖlmek için fazla güzel yaşamak için fazla cüretkar . O küçük şeytan ben küçük bir kız çocuğu. Ellerime,yüreğime dolanan dikenli elleri. Hayallerim onun paslanmış kalbine değdi...