Şuna bak ya! Dibine düştü çocuğun.Aman ya banane ki! Banane onlardan.Arsızlar.Gözlerimi kapatmak bu iğrenç gösteriyi izlememek istiyordum.Cidden artık miğdem bulunmaya başlamıştı.
_ Özledim seni Ceyhun.
Dedi sexy panterimiz.Ama Ceyhunda gayet keyfi yerinde gibiydi şikayet eder gibi bir hale benzemiyordu.Tabi canım tabiki de bay egonun bacak arası herhalde özlem gidermek istiyordu.
Heyy! Ne oluyor bana.Bunları ben mi söylüyorum.Tabi ki de ben söylüyorum ama sadece kendi duyabileceğim şekilde.Karşımdaki koltukta Ceyhun ve sexy panterimiz yiyişiyorlardı.Evet resmen bunu yapıyorlardı.Ceyhunun eli kızın bacaklarının arasındaydı.Kız ise her an Ceyhunun üzerine atlayacak gibi onu saçlarından tutmuş dudaklarını emiyordu.Vampir!
_ Yeter! Kesin şunu! Beni buraya sizi izlemem için mi getirdin ha?! Diye bağırdım Ceyhuna.
İkiside birden ne olduğunu şaşırsada hiç istifini bozmadılar.
_ Kime diyorum?!
Affedersiniz ama ben onların sevişmelerini izleyemezdim. Kusacaktım evet kusacaktım.Elimi ağzıma götürüp hızla ayağa kalktım ve lavoboyu (tabi burada bu eski fabrikanın içinde hala bir lavobo kaldıysa) bulma ümidiyle oradan uzaklaşacaktım ama zaman kalmamıştı. Kız ayağa kalkmıştı
_ Durda sana lavoboyu göstereyim sen şimdi bulamazsında kaybolursun. Dedi kinayesini duymam saniyemi bile almadı.Ona uyuz olmuştum buna beni kendi zorluyordu.
Lüzum yok bebeğim malesef!.Dayanamadım ve canım pahalı ayakkabılarına midemde ne varsa boşalttım.Siyah deri ve zincirleri olan havalı botlarını böyle mahvetmek istemezdim ama oh olsun! O kaşındı.
Sadece çorba içmiştim. Ama midemden çıkanlar daha fazlası nı gösteriyordu.
_ Aaa! Lanet olsun! Sen ne yaptığını sanıyorsun?! Dedi kız.Aslında ciyakladı.Göz bebekleri sinirden iyice büyümüş yüzü kas katı olmuştu. Haklıydı da galiba tam ayaklarını nişan almışım gibi kusmuk doluydu ayakkabıları.Ağzımı yavaşça sildim ve tam özür dileyecektim ki Ceyhun araya girdi.
_ Tamam Sanem uzatma.Git üstünü başını temizle ve gel sonra da buraları temizle.Sanem mi? Demek sexy panterimizin adı buydu.
_ Be-ben gerçekten özür dilerim Sanem. Dedim sanırım artık adını söyleyebilirdim.
Gerçekten isteyerek olmadı.
_ Kes sesini seni ucube! Diye bağırdı bana.
_ Sana bilerek olmadı dedim ! Ve üzerine atılmak üzere hamle yapacaktım ki Ceyhun beni kollarımın her ikisini de tuttu ve hareket etmememi sağladı.
_ Dokunma bana! Hemen kendimden ittim onu.O kıza dokunan elleriyle bana dokunmasına izin vermeyecektim elbette.
_ Hey sakin ol! Sanem defol git içeriye üstünü başını temizle de gel! Sanem Ceyhunu dinledi ve yanımızdan gitti.
_ İyi misin şimdi?
_ Bu seni neden ilgilendiriyor ki?!
_ Seninle ilgili olan herşey beni ilgilendirmek zorunda.
_ Bu da ne demek?Sen benim sahibim falan değilsin tamam mı kes şunu!.
Beni buraya sizin küçük şovunuzu izlemem için mi getirdin!
_ Hayır. Dedi Ceyhun.Bir dakika o utanmış mıydı? Ya da bana mı öyle geliyordu? Tabiki de utanmamıştı.
_ Peki o zaman buradan gitmek istiyorum hem de hemen!
_ Hayır! Buraya gerekli bilgiyi bulmak için geldim ve öğrenmeden de hiçbir yere gitmeye niyetim yok küçük hanım!
_ Bu şekilde mi öğreniyorsun ha?!
_ Evet! Bak sen bunu anlayamazsın biz erkekler için bunlar gerekli tamam mı?
_ Kes! Duymak istemiyorum ve umrumda da değil.İkinizde miğdemi bulandırıyorsunuz.
_ Umarım bulantın geçmiştir çünkü bir süre daha buradayız.
_ Ne?!Hayır!
_ Tekrar etmeyeceğim! Kes sesini ve beni dinle!
Aramızdaki mesafeyi kapatarak yanıma geldi.Yüzlerimiz birbirine temas edecek kadar yakındı.Sakin bir şekilde nefes aldı ve konuşmaya başladı
_ Baban hakkında öğrenmek isteyeceğini bilgiler herşey Sanemde saklı ve bu bilgileri öğrenmeden buradan gitmek yok.Bu anı ne sen ne de ben kaybetmek isteriz öyle değil mi Akbal?
_ Ama nasıl? Sesim biraz önceki haykırışlarımın aksine fısıltıya dönüşmüştü.
Afallamıştım.Bu kızın babamla ne ilgisi olabilirdi ki!
_ Artık soru sormayı bırak! Sinirle elleriyle boğazını sıvazladı ve bulunduğumuz koca yeri terk etti.İyide burada mağdur olan kişi o değil bendim.İçimden ona tekmeler savurmak,yumruk atmak geliyordu.Belki bundan zerre etkilenmeyecekti ama en azından ona hiddetimi birazcıkta hafifletebilirdi.
**************
Yalnız kaldığım süre bu koca fabrikada ne aradığımızı düşünüyordum başka yer mi bulamamıştı ki! Duvarlar paslanmış bazı yerler kırık dökük halindeydi.İçerisi kocamındı.Eski çift kişilik kanepe ve tahtadan yapılma sandelye vardı.Sol çaprazda yıpranmış bir şömine vardı.Çok saçma! Burası yıllar önce terk edilmiş bir fabrikaya benziyordu ama ne varsa da burada içimi kemiren birşey bir his vardı.Dışarısı soğuktu evet ama buradaki yalnızlığın ve çürümüşlüğün soğukluğu bambaşkaydı.
_ Böyle tanışmak istemezdim tatlım ama neyse ben Sanem.
Sanem üzerini değiştirmiş ve saçını sıkı bir at kuyruğu yaparak yanıma geldi.Bana elini uzattı.Yarım saat öncesine oran daha sakin ve samimiydi.Bende ona elimi uzatarak onunla tokalaştım.
_ Bunu biliyorum.Biraz önce Ceyhun'dan işitmiştim. Diyerek zoraki bir gülümseme yerleştirdim yüzüme.
Saat 00:36 geçiyordu. Ceyhun içeriye elinde ısınmamızı sağlayacak birkaç odun ve çalı çırpıyla girdi.Kucağı dolmuştu.Oturduğum yerden kalkıp yanına gittim.Kucağındaki çalı çırpıları aldım.
_ Ne?
_ Hiçbirşey. Gülmüştü.Evet az önce yanağındaki çukurluktan bu belliydi.Ceyhunu şömineye kadar takip ettim ve ateşi yakmasını bekledim.Cidden üşümeye başlamıştım.Ellerimi birbirine sürtüyordum.
_ Az sonra ısınırsın sabret. Dedi bana çelik kadar bir sesle.
**************
üçümüz ateşin başındaydık.
_ Aaa herneyse.Başlayalım isterseniz. diye araya girdi Sanem.Aslında çok güzel bir kızdı ama yazık acınası bir halide vardı.Ceyhun onu resmen kullanıyordu.
_ Ee senin bir adın yok mu? Dedi İşaret parmağıyla beni işaret göstererek.Tam ağzımı açıp konuşacaktım ama Ceyhun benim yerime konuştu.
_ Nisan.
Ona sınırli olduğumu belli edercesine bir bakış attım.
_ Güzel isim.
_ Sanem sadete gel. Dedi Ceyhun.
_ Tamam peki sakin ol yakışıklı.
_ Babamı nereden tanıyorsun? Diye sordum dayanamadan.
_ Şeyy..
Yerinde kıpırdandı.Huysuzlanmıştı birden ben anladım.
_ Şeyy nee?!
_ Onunla takılmıştık. Çok hızlı söylemişti bunu.Ama kulaklarım işitti ne de olsa!
Bir dakika.Nee? Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.Sanem kaç yaşındaydı ki! Daha çok gençti.Bu işte bir iş vardı emindim.Beni salak mı sandı?Ama yine de Sanem ya da bir başkası vardı.Sonuçta babam annemi aldatmıştı ama kiminle?!Aman tanrım! Kulaklarındam alevler çıkıyordu.
_ Yalan söylüyorsun! Dedim ayağa kalkmıştım.Duvarlar üstüme üstüme geliyordu.
_ Hayır yalan söylemiyorum.
_ Kanıtla o zaman sana inanmıyorum!Daha çok gençsin ve neredeyse benimle yaşıtsın bu imkansız.İşte tam yerinden vurmuştum.Bir an kalakaldı.Yalan söyleyeceğini anlayamayacağımı mı sanıyordu.
Ceyhun sadece bizi izliyordu. Yani beni ve tepkimi.
_ Bak ben 24 yaşındayım.Bundan dört yıl önce yirmilik dişim için dişçiye gitmem gerekmişti tamam mı? Ve bana babanı tavsiye ettiler.İşinde çok iyi olduğunu ve fiyatınında uygun olduğunu söylediler.Bana öyle bakma! Ünüversite öğrencisinin hep paraya ihtiyacı olur.
_ Eee?! Diye bağırdım.
_ Bak sadece sus ve dinle.Bir gün okul çıkışı babanın ofisine gittim.O kadar nazik ve iyi bir adamdı ki! Ona bayılmıştım.Çok şanslısın.Hep bir babam olsun isterdim ama benim senin gibi bir babam yoktu işte.Yetimhanede büyüdüm ben.
Bir an ona ne kadar üzülsemde öncelik şu an babamdı.
_ İşte baban çok iyi bir adamdı.Benden ücret bile almadı bana kızıymışım gibi davrandı hep.
_ Hep derken?!
_ Yani onu görmek için arada yalandan da olsa giderdim yanına.Bana hep seni anlatırdı.
_ Yeter kes şunu! Artık dinlemek istemiyorum bunların hepsi palavra!Bir şeyler ters gidiyordu.Aslında hikaye doğru ama kişi mi yanlıştı çözememiştim.Belki de bunların hepsi bir tuzaktı.Babamı bana karşı en iyi doldurmanın yollarından biri.Çünkü onu tanıyordum o bunu anneme yapmazdı.Sinirden dudaklarımı ısırıyordum.Az sonra kanayabilirdi.
_ Dur daha sonunu bitirmedim.Babana birgün evimin adresini vermiştim ve numaramı da.Ne zaman kendini yalnız hissederse benimle konuşabileceğini söyledim.Şaşırmıştı ama reddetmemişti de.Bir gün Nisan ayıydı yanlış hatırlamıyorsam.Cuma gecesi çok içmiş olmalı ki beni aradı.Berbat durumdaydı ve yanıma evime geldi.Karısıyla tartışmışlar yani annenle.
_ Dur bir dakika tam olarak tarih ver.
_ İşte 8 Nisan cuma gecesiydi yanılmıyorsam.
Olduğum yere pat diye düştüm.Tamam bu kız olmadığına adım gibi emindim ama kimdi?Sonuçta birisi vardı ve bu kadını bulmak zorundaydım.Benim doğum yılımdı 8 Nisan.Ama nasıl olur.Dünya tüm varlığıyla beni eziyordu.Taşıyamıyordum bu kadar yükü taşıyamıyordum.
Ceyhun yanıma geldi
_ Yarın devam edelim istersen.Gayet sakindi sanki böyle olmamı önceden planlamıştı.
Sendeledim ve beceriksizce ayağa kalktım.Başım ağrıdan zonkluyordu.
_ Hayır!Bu hikayede eksik parça var! Size inanmıyorum!..
Duygularım bir toz parçası olup uçup gitmişti.Hissizleşmiştim.Nisan Akbal bir enkazın altında daha kalmıştı.Ölüm yetmezmiş gibi arkada bırakılanlar çıkılmaza götürüyordu herşeyi.
_ Devam et. Dedim bu sefer daha yumuşak bir sesle.Sonunu duymalıydım.
Sanem ne yapacağını bilemez halde Ceyhuna baktı.Ondan onay bekliyordu.
_ Hadi! Diye bağırdım ona.Boğazımın acısını hiçe sayarak.
_ Onu içeri davet ettim.Sade bir kahve yaptım çünkü çok sarhoştu.Bana annenden boşanmak istediğini fakat yapamayacağı söyledi.Her neyse bana içini döktü bende onu dinledim ve bunları birisiyle paylaşabildiği için rahatlamıştı.Sürekli "Yapamam daha fazla dayanamam." diyordu bana.
_ Neye? Diye sordum.
_ Bilmiyorum.Sadece konuşmuştuk aramızda hiçbirşey gerçekleşmemişti.Tam gidecekken onunla sarılırken şey yani işte aramızda birşey oldu.Bir elektrik.Onu o kadar istiyordum ki! Ama evliydi ve bir kızı vardı.
_ Ama sen ne yaptın?!
_ Beni öptü tamam mı?! Evet birçok erkekle öpüşmüştüm belki de birçok kişiyle beraber olmuştum ama baban farklıydı tamam mı?! Ona aşık olmuştum.
Aşk!
_ Ve ne olduysa ondan sonra oldu... Herşey o günden sonra başladı.
Yani bu daha başlangıçtı.
Donmuştum.Kulaklarım artık işitmek istemiyordu gözlerim görmek istemiyordu.Bedenim ise bana ağırlık veriyordu daha fazla ayakta tutamıyordum.
Ağlamaya başladım ama hayatımda hiç bu kadar acı çekerek ağlamamıştım.Canım acıyordu.Artık cam parçları vücuduma değil tam kalbime saplanıyordu.Önümü göremez oldum.Gözleririm kararıyordu ve Ceyhun beni tuttu.Sanırım bayılacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜĞÜM
أدب المراهقينÖlmek için fazla güzel yaşamak için fazla cüretkar . O küçük şeytan ben küçük bir kız çocuğu. Ellerime,yüreğime dolanan dikenli elleri. Hayallerim onun paslanmış kalbine değdi...