5.Bölüm

63 8 0
                                    

YAŞIYORUM ÖLMEDİM. HSJSBSJSJSM

of ya aklıma fikir gelmiyor keşke önceden düşünseydim, herşeyi akışına bırakıyorum. Saçma yerler olur EĞER BU FİCİ OKUYORSANIZ KUSURLARA TAKILMAYIN (Küçük bir uyarı.)

Şaka maka final bölümünü kurguladım ama aradaki bölümler Allah'a emanet gidiyor öyle neyse uzatmayalım.

İyi okumalar.

Taehyung;

Yeşil gözlerini arabanın tepesindeki camdan yıldızlara dikmiş dosdoğru yıldızlara bakarak huzur bulmaya çalışıyor, bugün bu ormandan sağ bir şekilde çıkmak istiyordu. Orman tekin değil gibiydi, etraftaki bir kaç yırtıcı hayvanın sesini duyar gibi olduğundan cebindeki silahı çıkartıp yanına koymuş, olası bir durumda hemen ulaşabilmesi sağlamıştı.

Kafasında şarkılar söyleyerek uyku moduna yavaş yavaş gitmekteydi. Sağ tarafına yani arabanın ön camına dönüp son kez aklındakileri boşaltıp uyumak için gözlerini kapatacaktı ki, bir anda gördüğü kadın yüzü, kanın beynine sıçraması için yeterde artar bir sebepti.

"NOLUYOR LAN!"

Yerinden firlayarak en derin sesiyle bütün ormanı adete inletmişti. Karşısındaki kadın hiçbir mimik veya harekette bulunmadan ona doğru bakıp cama vuruyordu ve sorun şuydu bu kadın bugün çarptığı kişiydi; yani annesine benzeyen kadın şuan o silahla onu vurabilirdi. Ama yapmıyordu işte aynı annesiydi onu nasıl vurabilirdi? Bunu yapacak biri değildi en azından şuanki hali değildi.

"Anne, sen misin?"

Yeşil gözleri parlıyordu, mutluluktan ve şaşkınlıktan. Ağlamamak için zor duruyordu yıllarca göz yaşının ne olduğunu bilmeyen acımasız katilin ilk defa gözlerinden inci taneleri dökülmeye başlayacaktı.

"Anne, yanına gelmemi ister misin?"

Üstündeki battaniyeyi atıp silahı yanına almadan arabanın kilidini açıp kapıyı açtı ve botlarının fermuarını çekip az önce annesinin durduğu yere gitti.

Ama yine kimse yoktu.

"Ne?"

Dolan gözleri kendine gelmiş arabanın heryerine tekrardan bakmıştı. Yoktu. Gitmişmiydi? Yoksa hiç gelmemiş miydi? Ya da bunlar uykudan gördüğü bir hayal veya rüya olabilir miydi? Bunu uzun süre sonra öğrenecekti. Şimdilik kendini avutmaya devam edecekti.

"Saçmalama Taehyung, hayal görüyorsun."

Eliyle yanağına hafif bir tokat attıktan sonra hayvanların ulumaları eşliğinde arabaya gidip tekrardan uzanmış düşünmemeye çalışarak koltukta bir o tarafa, bir bu tarafa döndü. Olanlar mantıksızdı, daha doğrusu imkansız...

Sabah

Uyanmıştı, bu sefer karanlık gökyüzünün yerini parlak bir güneş almış gözlerini açtığı gibi kamaşmasına sebep olmuş yeniden gözlerini karanlığa kısa bir süreliğine teslim etmiş, dün gece ki olayların mantıksızlığından kafayı yememek için zor durur vaziyetteyken, doğrulmuştu. Gözlerini ovuşturup bir umut tekrardan cama baktığında kimseyi görmediği için sevinmesi mi yoksa üzülmesi mi gerektiği hakkında baya kafa yormuştu.

Biraz daha uyumak veya gitmek arasında kaldığında neredeyse uyumak seçeneğini seçecek iken arabada ki ekrandan gördüğü 13.30 yazısı orda durmasını engelleyecek gibi görünüyordu. Jungkook'un onu araması için olan heyecanlı sevincini bilse orda bir dakika daha kalmayacağına emindi.

Everthing Is A Lie.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin