Geldimmm diğer ficin shipi de Taekook ve lütfen okuyun okunmalari çok düşük çünkü 2 bölüm şuan (reklam yapmış gibi oldu)
Offf Allah bilir bu bölüm neler olacak akışına bırakıyorum nasıl istersem öyle yazacağım arada zaman atlayabilirim
Kaldığımız yerden devam...
Taehyung'tan
Jungkook, ah Jungkook Beni bitirdin Jungkook. Neden olduğunu bilmediğim bir his vardı içimde bunlar Jungkook'a özel şeylerdi sadece ona karşıydı ve ben bunun ne olduğunu öğrenemediğim için kafayı sıyıracak raddeye gelmiştim.
Gülüşü, konuşması, yüzü, ve özellikle kokusu. O kadar güzel kokuyordu ki 3 yıl geçse bile unutamayacağım türden bir koku gibiydi. Ona çok yaklaşmama rağmen kokusu her tarafı sarıyordu. Bugün onu arkadaşlarım ile tanıştırmıştım, Yoongi hariç. Onu tanır diye düşündüğümden Yoongi'yi çağıramamıştım. Şimdi Jungkook'a ne yapabileceğimi düşünüyordum.
Çok zordu, inanılmaz zordu. Ona fiziksel zarar uygulamak istemiyordum, psikolojik baskı uygulamayı düşünüyordum. Ama bunu nasıl yapacaktım zor olan kısım orasıydı. Dosyayı kolayca kapattırmıştım mühim bir konu değildi. Ama Jungkook yaşamamalıydı çünkü bu işin peşini bırakmaya hiç hevesli görünmüyordu ve eğer bu işin peşini bırakmaz ise bende yapmaya hiç hevesli olmadığım şeyleri yapacaktım. Bir yerden başlamam gerekiyordu.
Bir planım vardı o da şu şekildeydi. Bir kaç ay boyunca Jungkook'un güvenini kazanıp gerekirse onunla sevgili olacaktım ki büyük ihtimal bu planı uygulardım. Ve işte o zaman başlayacaktı herşey onu darmadağın edecektim. Hiç istemeyerek hemde, mecburdum seçeneğim yoktu. İstemiyordum ama zorundaydım. Hem kendimi, hem de ona bu acıyı yaşatmayı kendim seçmiştim...
2 Ay Sonra
Jungkook'tan
Taehyung'un gözlerine bakıyordum o da benimkileri bakıyordu söyleyeceği her neyse önemli gibiydi ve bu şey kalbimin hızlanmasına sebep oluyordu çok heyecanlıydım tahmin ettiğim şeyi bana söylemesi için içimden Tanrı'ya yalvarıyordum. Ama ne dilediğime dikkat etmeliydim anlaşılan.
"Jungkook, aylardır bugünü bekliyordum. Sen bana daha önce hiç tatmadığım duyguları yaşattın. İlklerim oldun, eğer sende kabul edersen sevgilin olmak için can attığımı sana söylemek isterim."
Tanrı'ya teşekkür ediyordum. Sonunda, sevdiğim adam benim sevgilimdi ve beraber çok mutlu yaşayacağımıza adım kadar emindim o an yaşadığım duygu patlaması ile dudaklarına hiç bırakmayacakmış gibi asıldım. O gece saatlerce öpüştük ve o bile bana yetmemişti ancak elimde olan ile yetinmiştim.
İlişkimiz çok güzeldi ve Taehyung bana aynı eve çıkmayı teklif ettiğinde hiç düşünmeden kabul etmiştim. Daha büyük bir eve yerleşmiştik ve çok mutluydum. Sevdiği adam ile aynı evde koynunda yatmayı kim istemezdi ki?
2 yıl sonra 20 Aralık
Nerden bilebilirdim ki o gün verdiğim kararın hayatımda aldığım son karar olacağını. Bilsem yaparmıydım? Ha, hiç kıyarmıydım kendime? Bu kadar acı çektirimiydim? Neden yapardım bunu, elbette ki yapmazdım. Aşkımdan harap olacağımı bilsem de yapmazdım, uzaktan severdim. O çektiğim acı şuan yaşadığım ve çektiğim acılardan daha az olurdu. O iğrenç ötesi herifin bana yaptığı şeylerin, yaşattığı psikolojik çöküşü anlatacak kelimeler bile bulamıyorum. Anlatmamı ister misiniz? Anlatayım mı? Dayanabilir misiniz? Okurken içiniz acır mı? Üzülür müsünüz bana? Ben olsam üzülürdüm. Dayanırsanız anlatacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everthing Is A Lie.
FanfictionAcımasız katil Kim Taehyung ya da 'TaeTae' mi demeliyim? Kimseye acıması yok sanardı lakin bu Jeon Jungkook ile tanışan kadar sürmüştü. Jungkook, Taehyung'un kıyamadığı tek kişi mi olacaktı? Yoksa onu hayattan mı bezdirecekti?