"Yazmadın mı hala?"
"Öyle kolay mı sanıyorsun sen, seni anlatabilmeyi?"
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden pr...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Kalbimi tam orta yerinden birden kıpırdatsam,"
Hakan Kurtaş & Kalben - Tesadüfen
&
Okulda son katta olmak işkence gibiydi. Gibisi fazla, işkenceydi. Hele de benim gibiler için. Her teneffüs sınıftan atmam gerekiyordu kendimi, nefes alamıyordum sanki. Gerçekten de nefes almama olasılığım da yüksekti tabi, sınıfta otuz kişi kırk dakika boyunca oksijen alıp karbondioksit saldığından sınıfımızdaki üç pencere bize yetmiyordu.
Uzun bir soru çözme etütünden sonra kantine indiğimizde kızlarla, hemen kaloriferin yanına sandalye çekip oturdum. Dışarıda yağmur yağıyordu, sis kaplamıştı her yeri. Bu havalardan nefret etmiyordum ama uzun bir süre maruz kalınca mental sağlığım çöküyordu maalesef.
Mayıs bir elinde kahve bir elinde muzlu sütle geldiğinde yanıma, gözlerimi pencereden çekip ona baktım. Gülümsüyordu. Hayır, sırıtıyordu.
"Ne oldu?" Dedim onun gibi sırıtıp, elimi uzatıp kahveyi aldım. Hızlıca karşıma sandalye çekip oturdu. İmalı imalı baktı. Kaşlarımı çattım. Daha da baktı. Hayırdır dercesine göz kırptığımda elini saçına götürdü ve başıyla belli etmemeye çalışarak yan tarafı gösterdi. Anlamayarak sağıma döndüğümde elimi hızlıca ağzıma kapatmıştım.
"OHA!" Dedim yüksek sesle, birkaç kişi dönüp baktı. Kafamı geri çevirdiğimde Mayıs'la göz göze geldik ve kocaman bir kahkaha attık.
"YUH A- " Dediğinde Mayıs hızlıca elimi uzatıp ağzını kapattım, cümlesi yarıda kalmış oldu.
Elif ve Emir yan yanaydı.
ELİF VE EMİR YANYANAYDI.
Bizim Elif hani, arkadaşımız olan Elif. Emir'e asla bakmaz diyordum kendi kendime, hatta Mayıs'la bunun kritiğini bile yapmıştık. O zaman da çok gülmüştük. Şimdi de çok gülüyorduk.
Emir okulun playboy rolünü yükleniyordu. Devlet okulunda olmasına rağmen babası iyi kazanıyordu, giydiği marka kıyafetlerin çoğu kişi yanından bile geçemezdi. Ehliyetini aldığı ilk hafta sürekli başka bir lüks arabayla geldiğinden çok konuşulmuştu. Tabi sadece bir hafta sürebildi forsu, öğretmenler ve müdürden uyarı alana kadar.
Yanında sürekli başka kız olmasından bahsetmeme gerek var mıydı, bilmiyordum. İnstagram hesabında on bin küsür takipçisi vardı, aktif kullanıyordu sosyal medya hesaplarını. Her playboyun sahip olduğu spor yeteneğinden o futbolu seçmişti. Futbol takımındaydı.
