Yarbay Aşkı Farklı Olur [ Texting ]

| 25 |

Antremanı bitirip dışarıya çıktık. Hepimiz evlere dağılıyorduk. Size bir şeyden bahsetmeyi unuttum sanırım, bugün benim doğum günüm.

Ebrar dahil kimse kutlamdı. Bu durum tuhafıma gitse de sesimi çıkarmadım. Şimdi ise eve tek gidiyordum çünkü Güneş Ebrar'ın yanına gideceğini söylemişti.

Yarbay da gün boyu yazmamıştı ki bende yazamamıştım.

Evin önüne geldiğimde, kapının deliğine anahtarı soktum ve çevirdim. Ayakkabılarımı elime alarak içeriye geçtim.

Işıkları açtım ve ardından odama çıktım. Duş alıp kıyafetlerimi değiştirdim ve kendimi yatağa bıraktım.

***

Yanımdan gelen telefon sesi ile açtım gözlerimi. Hava hala karanlıktı. Zorlukla telefonu elime aldım.

Eda Ablam💪🏻 Arıyor..

Telefonu açtım.

Eda: Derin acilen bahçeye gelsen iyi olur.

Daha cevap veremeden telefon suratıma kapanmıştı. Zorlukla ayağa kalktım ve üstüme ceketimi geçirdim.

Aşağıya inip masanın üstünde duran anahtarı aldım ve terliğimi giyip bahçeye ilerledim. Etraf çok sessizdi.

Eda abla beni çağırmıştı ama onlar nerdeydi ki?

"İYİKİ DOĞDUN, İYİKİ VARSIN!"

Kulağıma gelen bağırış sesleri ve çalıların arkasından çıkan takım arkadaşlarıma baktım. Ardından çardağın ışıkları yanmıştı. Ben daha ne olduğunu anlamadan bir el koluma dokunup beni çevirdi.

"Doğum günün kutlu olsun güzelim, benimle nice senelere."

Barış?

Barış gelmişti.

Tamda karşımdaydı şuan.

Ağzım açık ona bakarken o gülüyordu. Arkasından gelen kişiler, ödül töreninde gördüğüm kişilerdi. Tim arkadaşları..

Mete: Yenge donup kaldın ya

Mete: Vay be, fanı olduğun kişiye yenge demek her yiğidin hakkı değil.

Barış: Mete kapat çeneni.

Mete: Emredersiniz komutanım.

Gözlerim dolmuştu. Ben onlar herşeyi unutmuş sanarken, onlar benim için hazırlık yapmışlardı.

Hemde havanın serin olduğu ve saatin yaklaşık 2 civarında olduğu bir zamanda.

Sevdiğim adam ise benim için izin alıp gelmişti, üstelik sadece kendisini alıp gelmemişti, arkadaşlarını da getirmişti.

Karşımdaki adam elindeki küçük kutuyu bana uzattığında kutuyu görmezden gelip ona sıkıca sarıldım.

Kalın kollarını belime sardığında aynı zamanda boynuma öpücük konduruyordu.

"Çok seviyorsun beni galiba"

Hafif gülerek kurduğu cümleye gülmüştüm.

"Evet, çok seviyorum."

Verdiğim cevaba kendiside gülmüştü. Ondan ayrıldım. Elindeki kutuyu bana uzattı. Daha fazla bekletmeden açtım.

En çok istediğim yüzüklerden birisiydi. Yaklaşık 3 ay önce beğenmiş ve istemiştim fakat fiyatı gereksiz pahalı olunca hiç eklemeden vazgeçtim. Fakat sevdiğim adam benim için almıştı.

Ona yaklaşıp uzun boyuma rağmen yetişemediğim için parmak uçlarıma çıktım ve yanağından öptüm. Ardından yüzüğü çıkartıp işaret parmağıma taktım.

"Çok yakıştı, tıpkı sahibi gibi çok güzel."

Ona gülümsedim. Heyecandan cümle kuramıyordum. Gözlerimi gözlerinden çekip bizi izleyen takım arkadaşlarıma tek tek sarıldım.

Daha sonra Güneş çardakta mumlarını yaktığı pastayı bana doğru getirdi.

"İYİKİ DOĞDUNN!"

Dileğimi tuttum ve mumu üfledim.

"Sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yıl dileğiyle.."

Alkış sesleri ile gülümsedim. Hepsi ile tekrar sarıldıktan sonra çardağa geçip dilimlediğim pastadan yemeye başladık..

Pasta gerçekten inanılmaz güzeldi. Dışındaki seker hamurundan yapılmış süsleri ile bir harika gözüküyordu. Tadı da bir o kadar güzeldi.

***

Selamm

Nasılsınız??

Sınav haftası..

Yarın matematik sınavım var..

Neyse hayırlısı diyelim.

Yeni bölüm Çarşamba günüü🤍

Oylamayı unutmayınn 🤍