𝐌𝐄𝐋𝐎𝐃𝐥

𝐆𝐫𝐨𝐰 𝐔𝐩

"Bildiğiniz gibi, jöle eskiden meşakkatli bir yemekti. Jöle yapmak için bir sürü toynak kaynatmak lazım, ama herkesin o kadar toynağa erişimi yok. Ta ki birkaç kendini beğenmiş New York'lu toynakları kurutmanın bir yolunu bulup bugün bu lezzete varmamızı sağlayana kadar."

"Yersek susacak mısın?"

"Belki. İşte."

"Sen nasılsın?"

"Açıkçası bok gibiyim."

"İyi olmakla dünyayı sona erdirme isteği arasındaki ölçekte neredesin?"

"Ciddi misin?"

"Diego, kaldır bıçağı gerzek herif. Bir şeyi yok."

"Kendisi son görüşümde beni havaya kaldırıp enerji dokunaçları ruhumu emiyordu. Bence sindirmem zaman alacak."

"Dia küçükken oyun olsun diye bizi havaya uçuruyordu. Ona da bıçak çekmen gerekiyor o zaman."

"Enerji dokunacı görmeyi çok isterdim."

"Ne yaptığımı hatırlamıyorum ama özür dilerim. Bir değeri varsa."

"Var. Zor bir dönemden geçiyorum, hoşlandığım bir...kız var. Onun da benden hoşlandığını sandım ama aslında..."

"Hele şükür."

"Kimse yok mu? Alo?"

"Fransızca konuşayım mı?"

"Fransızca bilmiyorsun ki?"

"Hayır, biliyorum."

"Şu eski ıvır zıvıra bak... Vay canına. İmkansız olduğunu biliyorum ama hepimiz mi daha seksi olmuşuz ne?"

"60'lar yaramış."

"Viktor."

"Bir kız kardeşim varmış."

"Seni özledim."

"Bir özleyenim varmış.

"Ben de kız kardeşinim."

"Seni onun sevgilisi sanmıştım."

"43 yaşındayım, şaçımda beyaz var. Bu veletle sevgili mi sandın beni? Tamam, belki, genç seviyor olabilirim. Ama bu çok genç."

"Velet değilim. Senden büyüğüm."

"Hangi açıdan?"

"Açıyı boşver. Arnisa'yı getirecektin hani?"

"Nasıl getireyim?"

"Dalga mı geçiyorsun benimle? Ne demek "nasıl getireyim?" onu bu zamana getiren sen değil misin? Kolundan tut ve buraya getir."

"Hayır."

"Evet şimdi gidip getireceksin."

"Hayır."