𝐆𝐫𝐚𝐧𝐝𝐟𝐚𝐭𝐡𝐞𝐫 𝐏𝐚𝐫𝐚𝐝𝐨𝐱

53 6 14
                                    

One, two, one, two, three

Oogum, oogum, boogum, boogum
Boogum now, baby, you're castin' your spell on me I say, "Oogum, oogum, boogum, boogum
Boogum now, baby, you're castin' your spell on me"
You got me doin' funny things like a clown
Just look at me


"Aslında bu o kadar da kötü değil."

"Katılıyorum."

"Gördün mü? Sana demiştim."

"Ben. Neden. Hep. Görünmezim."

"Görünmez değilsin. İkimiz konuşuyoruz sadece. İstiyorsan sen de dahil ol. Hayatım baskı altında geçti. Babamın verdiği görevler, Komisyon'a çalışmak, kıyametten sonra hayatta kalmaya çalışmak. Her an yeni bir felaketin gelmesini bekliyordum. Nefes almak güzel."

"Aferin sana. Emeklilik sana yarıyor."

"Az daha unutuyordum. Yolumuzdaki tüm turistik yerleri işaretledim."

Raina arka koltuktan ön koltuğa uzanıp, kafasını iki koltuğun arasına koydu.

"Ver ben de bakayım."

Five, kafasını çevirip Raina'nın yüzüne baktı.

"Versene avel."

"Hayır."

"Dostlar, bunlara vaktimiz olacağını sanmıyorum."

"Ricky's Bakery'nin turtaları ödüllüymüş."

"Ben de para yok. Sadece kredi kartı. Siz alırsanız yerim."

"İki saniye açıklamama izin verseniz..."

"Bu işte... Yapma..."

"Beni dinle. İki saniye susun. Sadece iki saniye, tamam mı?"

"Peki, kulağım sende."

"Pensilvanya'ya gidişimizin nedeni benim biyolojik annemi bulmak."

"Pardon."

"Üzgünüm, tamam mı?"

"Olmalısında."

"Duygusal destek için birinin gelmesi gerekiyordu."

"Destekmiş. Ben senin köpeğin miyim?"

"Arada hırlıyorum ama, köpek değilim Klaus."

"Söylersem gelmeyeceğinizi biliyordum, ne yapsaydım?"

"Haklısın, gelmezdik. Neden biliyor musun?"

"Çünkü emekli olacaktık biz!"

"Biliyorum."

"Dertsiz bir yolculuk olacaktı bu."

"Hâlâ olabilir bebeğim."

"Yumak mı? Klaus, dön. Yumak! Dön!"

𝐌𝐄𝐋𝐎𝐃𝐥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin