Selamm! Yeni bölüm geldiii!
Yıldıza basmayı unutmayın!
Keyifli okumalar!Sırtı bana dönük olan iki korumaya da ateş ettim. Botlarımdakı bıçağı çıkarıb, kapının arkasında olan korumayı nişan aldım. Beni arıyordu. Bıçağı fırlattığım gibi ayağına saplandı. Acı içinde bana bakıyordu. Ondan önce davranıb, silahı eline almadan ben ona ateş ettim. Yere yığıldı. Mutfak kapısından bana kapıyı açan kız bakıyordu. Benden korkuyordu, her şeye şahit olmuştu. Öldürmem gerekiyordu, gözlerinin içine bakarak silahı kaldırdım, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Gözlerimi kapatıp, derin nefes aldım. Yalvarmaya başladı.
"Nolur, yalvarıyorum yapma. Ben bir şey yapmadım. Benim suçum ne?. Lütfen öldürme beni, korkuyorum." Titrek sesle konuşuyordu.
"Küçük kız senin bir suçun yok ama ölmelisin, tüm bu olanlara şahit oldun. Üzgünüm ama ölmelisin." diyerek namlunu kafasına dayadım.Titriyordu.
"Yalvarıyorum sana ben bir şey yapmadım, lütfen öldürme beni, yalvarıyorum.." diyib ayaklarıma kapandı.
Napmam gerekiyordu bilmiyordum, şuan kafam allak bullaktı. Ya gidib, birine bir şey söylerse. Her şey mahvolurdu. Ben bu kadar mı vicdansızdım? Napıyordum ben, masum bir kızı mı öldürucekdim?
"Bak seninle bir anlaşma yapalım, bu olanlardan hiç kimsenin haberi olmayacak eğer ki her hangi birinin haberi olursa, bunu senden bilirim. O zaman benden kork. Duydun mu beni?"
"A-anladım hiç kimsenin haberi olmayacak bu durumdan söz veriyorum, çok teşekkür ediyorum" diyib koşarak gitti.
Derin nefes aldım, silahı belime yerleştirdim, sonra maskeyi yüzüme geçirdim. Kapını açıb, dışarı çıktım. Her yer temizdi, beni gören başka biri kalmamıştı. Arabama binib kafamdakı maskeni çıkardım. Tam gaza basıb, gidicektim ki, yan koltukta kağıt değdi gözüme. Burada durmak tehlikeliydi. Gaza basıb, başka yöne saptım. Kağıtı elime alıb, okumaya başladım.
"Nasılsın benim minicik kızım, çok akılanmışsın. Katil mi oldun sen? Vah-vah benim kandan korkan küçük kızım can mı alıyor? Bir gün her şey gün yüzüne çıkacak biliyorsun değil mi? İşini dikkatle yap! Benim kim olduğumu tahmin etmişsindir diye umuyorum yoksa kırılırım bilirsin"
Baban, Behzat DoğanBuda neydi şimdi? Hapisten kaçmışmıydı? Nasıl olur bu? Hâla 4 yıl ceza alması lazım!
Her şey üst üste geliyordu. Kafamı kaldırıb
gökyüzüne baktım. Hava aydındı öğlene geliyordu. Bu vakitte işleri yapmak tehlikeliydi, ama olsundu. Arabayı hareketlendirib, eve sürdüm. Eve vardığımda, pizza sipariş etdim. Yemek yapamıyordum. Küçükken yapardı annem hem yemekleri. "Annem" bu kelime artık bana yabancılaşmıştı. Abim vardı, annem vardı, hatta küçük kardeşim de vardı.. :) Babam küçük kardeşimi öldürmüştü, onun iğrenç elinde can vermişti kardeşim nefret ediyordum o heriften. Ona baba demeye bile utanıyordum. Annem o günden sonra çöktü, beni terk etti abimi aldı ve gitti. Şuan ne ediyor ne yapıyor hiç bir fikrim yok olmasını da istemiyorum. Mutfağa geçib elimi yıkadım. Tabletimi elime alıb, Polat Kandemir'i araştırmaya devam ettim. Ünlü biriydi. 29 yaşındaydı. Annesi babası ölü bulunduğunu söylüyorlardı. Fazla da bilgi yoktu. Bugün akşam davet vardı. Bende gitmeliydim. Sipariş ettiğim pizza geldiğinde kapıyı açıb, parasını verdim. Kapıyı kapatıp, içeri geçtim. Kola yoktu evde, şarap doldurdum. Her hangi bir film açıb, yemeğe koyuldum. Saat 4e geliyordu. Davet saat 7-di. Hazırlanmaya başlasam iyi olurdu. Bu gece nasıl geçicekti hiç bir fikrim yoktu..Evettt bu bölüm de buraya kadar oldu..
Umarım beğenirsiniz görüşmek dileğiyle 🗝️🔒