Dorobō No Me / mha oc /

第九章

-Jinko'dan-

Son bir kaç gündür herkesin var gücüyle hazırlandığı spor festivali geldi çattı. Bende bu süre zarfı içerisinde gizlice antreman yaptım tabii. Kızgın bomba tarafından öldürülmek can sıkıcı ve onur kırıcı olurdu muhtemelen.

Spor festivalinin başlama zamanı geldiğinde bizi kocaman bir arenaya aldılar ve sınıfları sıraya soktular. Sonrasında kızgın bombanın konuşma yapmasını falan istemişler. İstemişler diyorum çünkü o kısımları dinlemedim.
Midnight sahneye çıktığında elindeki kırbacı sallayarak spor festivalinin kurallarını anlatmaya başladı. Bu kısımda tüm dikkatimle Midnight'ı dinledikten sonra ilk yarışmamız açıklandı.
       
                      Engelli koşu

Yarışma açıklandıktan sonra herkes başlangıç noktasında yerini aldı. Başlama sinyali verildiğinde herkes koşarken ben yürüyerek beni geçmelerine izin vermekle yetindim. Neden mi yürüyorum? Yanımdaki kalabalığın azalıp özgünlüğümü daha iyi kullanmam için yer açılmasını bekliyorum tabii ki. Ama ne yazık ki Present Mic  Aizawa-sensei'ye soru sorarak sinirlerimi bozdu. Hangi yarım akıllı bu adamı sunucu yaptı ki? Ve Aizawa-sensei niye sargılarla kaplı olduğu halde etrafta dolaşıyor? Mal bu insanlar. Hem de katıksız mal.

Mic: Eraser öğrencin en arkada kalmış elleri cebinde yürüyor!? Bir planı mı var sence?

Aizawa: jinko zeki biri. Her zaman bir planla gezer. Bir planı var. Hemde çok basit bir plan.

Mic: diyorsun! Peki ne bu plan?

Aizawa: şimdi öğrenirsin.

Önüme döndüğümde robotların ortaya çıktığını gördüm. Sırıtarak ellerimi cebimden çıkarıp koşmaya başladım. Elastik bir morfix bariyeri oluşturup ona doğru zıplayıp havalandım. Sonra başka bir morfix bariyeri daha oluşturup ona tekme atarak havada kendimi ani bir hızla ileriye savurdum.

(Yazar: türkçem çöktü aq. Neyse anladığınızı umuyorum)

Robotlara yanlarından geçerken patlayıcı bilyeler atıp onları patlattım. Herkes bana mal gibi bakıyor. Ha bu arada robot parçalarından kaçabilirlerse kendilerini şanslı saysalar iyi olur. Patlayıcı bilyeler robotları baya parçaladı çünkü.

Uçurum engeli de robotlardan çok da uzakta olmadığı için ona ulaşmam da uzun sürmedi zaten. Onu da aynı yöntemle geçip havada ilerlemeye devam ettim. Ben ilerlemeye devam ederken birden arka tarafımdan bir patlama sesi geldi. Arkama döndüğümde yerin patladığını gördüm. Burası bir çeşit mayın tarlası olmalı. Havada ilerlediğim iyi oldu.

En önde Shoto ve kızgın bomba birbirlerini yerlerken bende onların peşinden ilerliyordum. Birinci olmak o kadar da umrumda değil çünkü muhtemelen burdaki sıralamamıza göre bize puan verip bize başka bir oyun oynatacaklar. Olabildiğince iyi puan alıcam ama birinci olmıcam. Kendimi boşuna riske atmama hiç gerek yok.

Biz üçümüz en önde bitiş çizgisine ilerlediğimiz esnada arka taraftan bir patlama sesi geldi ve Midoriya en öne geçip yarışı birinci olarak bitirdi. Ben 4. Shoto ve kızgın bomba ise... Onlarınkine bakmadım açıkçası umrumda değil.

Sıradaki oyun için toplandığımızda 1-A'dan Aoyama dışında herkesin kazandığını gördüm. Ben etrafa bakarken Midnight kırbacını sallaya sallaya yeni oyunu açıkladı.

                         Süvari savaşı

Bu oyuna dair hiç bir şey anlamadım ki ben. Herhalde grup falan oluşturcaz. Ve kimse Midoriya'nın takımında olmak istemiyor doğal olarak. Çünkü onun bandı kimdeyse birinci o olacak. Ben de istemiyorum açıkçası.

Herkes grup oluştururken ben açıkta kalmıştım harika tek kelimeyle mükemmel.

Arkamdan birinin geldiğini hissedince o tarafa döndüm. Mor saçlı Aizawa-sensei tipli bir eleman bana bakıyordu. Bir süre bakıştık artık niye bakışıyorsak. En sonunda çocuk konuşmaya karar verdi.

Shinsou: takımın yok değil mi? Gel benim takımıma katıl.

Bu çocuk kahraman sınıfında değil. Katılanlara baktığımda onun genel derslerde olduğunu görmüştüm. Zaten kirishima ve kamibaka da mor saçlı birinin sınıf önüne geldiğinden bahsetmişti. Bu o eleman olmalı. Ama bana öyle bir bakıyor ki... Sanki özellikle konuşmamı istiyor gibi.. O zaman onu biraz gıcık edelim.

Jinko: *evet anlamında kafa sallar*

Shinsou: niye konuşmuyorsun?

Elimde morfix den harfler oluşturdum. Peki niye? Konuşmamı istediği için.

ÖZGÜNLÜĞÜN NE?

Shinsou: zihin yıkama. Konuştuğum kişinin zihnini yıkayabilirim.

Sırıttım şu an surat ifadesi beni öldürecekmiş gibi bakıyor.

Shinsou: bak tahminimden daha zeki çıktın. Senin zihnini yıkamayım ama sende takıma katıl anlaştık mı?

Ciddi görünüyor oldu bu iş.

Jinko: anlaştık. Ben Jinko. Jinko Kasayami.

Shinsou: Shinsou Hitoshi.

İkimiz takımın yanına giderken süvari savaşında nasıl duracağımız konusunda anlaştık. Shinsou çevik biri değil bu yüzden o üstte diğer iki eleman ve ben altta olucaz. Ben en önde. Ojiro ve adını bilmediğim robot çocuk da arkada olacak. Biz hazır olduktan bir süre sonra bütün takımlar hazır olmuştu.

Shinsou: beni düşürmeyeceğine eminsin değil mi?

Jinko: senden daha ağır şeyler taşıdım. Ayrıca 3 kişiyiz o yüzden şimdi kapa çeneni ve hazır ol.

Shinsou: ne-

O tam ne demek istiyorsun diyecekken işaret verildi ve süvari savaşı başladı. Ve ben de tam gaz ilerleyerek çıkış yaptım.

Jinko: bu oyunda insanlardan şu bantları çalıcaz değil mi?

Shinsou: evet.

Ve evet tişörtümün arkasına yapışmıştı. Madem bir şeyler çalıcaz bu oyunun kazananı çoktan belli.

Dilimi yalayıp sırıttım.

Jinko: o halde oyun başlasın.

༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶
Yihuuuuuu yeni bölüüüüğm. Evet spor festivali başladı ve Jinko çok gaza geldi şu süvari savaşı işinde. Ve bu da son sahnedeki anlık Jinko

Çok yakışıklı kuzum.

Evettt bakalım süvari savaşını kazanacaklar mı? Peki teke tek maçlar? Jinko oraya kadar giderse kaçıncı olacak sizce? Ve Shinsou ile nasıl anlaşacaklar acaba?
Yorumlarınızı ve tahminlerinizi bekliyorum.

Sağlıcakla kalın hoşça kalın.

SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE!!!