-Jinko'dan-
Sarışın itle eşleştiğimi duyunca yüzümde korkutucu bir gülümseme oluşmuş olacak ki yanımda duran Kaminari bana bakıp yanağımı dürtünce gözlerimi devirdim.
Kaminari: iyi misin lan?
Jinko: iyiyim iyiyim. Sağol.
Kaminari: *kocaman gülümser* Rica ederim dostum! Arkadaşlar bunun içindir!
Ona tekrar göz devirip maçları izlemeye devam ettim. Burdaki çoğu kişi gerçekten de güçlü. Sıra bana ve sarışın ite geldiğinde yerlerimize geçip işaretin verilmesini bekledik. İşaret verilince hiç beklemeden bizim sarışın bombanın özgünlüğünün benzerini kullanmaya başladı. Hatta benzeri değil aynısı lan!? Özgünlüğü ne bu itin? Tribünde zaten bizimki kuduruyordu. Ona bakıp gözlerimi devirdim. Madem ateş tarzı bir özgünlüğü var. O zaman...
Elimde morfixden 20 kadar bilye oluşturup sırıttım. Bilyeleri ona attığımda patlama özgünlüğünün patşayıcı etkisiyle birleşip patladılar. Duman oluşunca sırıttım. Bakalım şimdi ne yapacak? Ha!? Kirishima'nın özgünlüğü değil mi o? Sanırım özgünlüğü özgünlük kopyalama. Şimdi işler değişti... Kirishima'nın özgünlüğü varsa yakın ya da uzak saldırı yapmam fark etmez. B planına geçiyoruz. Kapana kıstırma!
Olabildiğince fazla morfix oluşturup üzerine sanki ahtapot kollarıymış gibi saldım. Bir dakika!? Bu benim özgünlüğüm mü? Sertlikten morfix e mi geçti? Demek ki 2 özgünlüğü aynı anda kullanamıyor bu iyi oldu.
Üzerine koşup morfixi üzerine salarken yakın dövüş uygulamaya başladım. Hem morfixi kontrol edip hemde tekme ve yumruklarıma karşılık veremiyordu.
Monoma: ne biçim bir özgünlük kontrol becerisi bu!?
Jinko: buna tecrübe diyorlar!
Ona bir yumruk daha geçirip yere düşürdüm. Yere düştüğü anda morfixi etrafına sarıp onu yere yapıştırdığımda düdük çaldı. Morfixi çekip sarışın ite elimi uzattım. Uzattğım eli tutup kendini kaldırdığında bana gülümsedi.
Monoma: 1-A'da olmana rağmen seni sevdim. Ben Neito Monoma. Sen?
Jinko: Jinko Kasayami.
Monoma: tamamdır. Spor festivali'nde görüşürüz Slime çocuk!
Jinko: *içinden* slime çocuk mu? Ciddi mi bu?
*dışından* sonra görüşürüz soytarı kılıklı it!Arkamı dönüp 1-A'dakilerin yanına ilerlerken herkes bana el sallayıp beşlik çakıyordu. Yerime oturduğumda Midoriya yanıma geldi.
Deku: Harikaydın Jinko-kun! Özgünlük kontrolün muazzam!
Jinko: teşekkürler.
Deku: özgünlük kontrolün nasıl bu kadar iyi?
Jinko: tecrübe. Polislerden kaçarken morfix kullanmam gerektiği için hareket halindeyken morfixi kontrol etme becerim doğal olarak yükseldi.
Deku: harika.. Bana da hareket halindeyken özgünlük kontrolünün sağlandığını öğretir misin?
Bekle bu çocuğun özgünlüğü zaten hareket ile ilgili değil mi?
Jinko: senin özgünlüğün zaten hareket ile ilgili değil mi?
Deku: öyle ama fazla güçlü. Ne zaman kullansam bir yerimi kırıyorum.
Jinko:*elini çenesine koyup düşünceli bir tavır takınır* ilginç... Tamam o zaman seninle biraz antreman yaparız olur mu?
Deku: sahi mii? Çoook teşekkürler!
Midoriya ayağa kalkıp önümde eğildiğinde elimi omzuna koyup onu doğrulttum.
Jinko: bana teşekkür ederken eğilme!
Deku: tamam Jinko-kun tekrar teşekkürler!
Bana el sallayıp başkanın ve yer çekimi kızın yanına giderken ben de arkama yaslandım. Arkamdan birinin gelmesiyle arkamı döndüm.
Shoto: iyi iş çıkardın.
Jinko: sağol.
Shoto: midoriya ile antreman yapacağım diye yemeğe geç kalma.
Jinko: tamam geç kalmam.
O da gittikten sonra biraz dinlendim günün geri kalanı normal geçti zaten. Midoriya ile antreman zamanı geldiğinde U.A. in bahçesinde buluştuk. Bana özgünlüğünün temel mantığını anlattığında basit bir güç özgünlüğü olduğunu fark ettim. Tabii bir şey saklamıyorsa ki saklıyor.
Bir kaç kez dövüşüp ona açıklarını söyledikten sonra geç kalmamak için evlere doğru gitmeye başladık. Yollarımız bir yere kadar aynı olduğu için yan yana ilerliyorduk. Birden Midoriya konuşmaya başladı.Deku: Jinko-kun neden kahraman olmak istiyorsun?
Jinko: aslında U.A. ye gitmeyi kendim istemedim. Endeavour ve Aizawa-sensei yazdırdı beni. Neden kahraman olurum onu da bilmiyorum. Belki sokaktaki çocuklara yardım etmek için... Peki sen? Sen neden kahraman olmak istiyorsun?
Deku: yardıma ihtiyacı olan herkese yardım edebilmek için! Herkese "Ben Buradayım! " Diyerek güven verebilmek için!
Klasik bir All Might hayranı. Ama amacı güzel. Bencillik yok. Sevdim bunu.
Jinko: anladım.. Ben buradan gidiyorum.
Deku: tamam! İyi akşamlar!
Jinko: iyi akşamlar.
Eve doğru yürüyüp evin önüne geldiğimde kapıyı çaldım. Kapıyı Natsuo-san açtı.
Natsuo: hoşgeldin. Üzerini değiştir ve yemeğe gel. Yemekten sonra sana ve Shoto'ya PlayStation oynamayı öğreticem. Hazır olsan iyi olur.
Ona kafa sallayıp üstümü değiştirmek üzere odaya geçtim. Yemekten sonra Natsuo-san oturma odasına PlayStation ı kurup oynamayı öğretmeye başladı. Basitti. En azından benim için. Shoto-san için aynısını söyleyemicem. Oyun oynarken Shoto-san a baktım.
Jinko: oi! Şu spor festivali ne işe yarıyor tam olarak?
Shoto: kendini ve potansiyelini pro herolara ve halka gösteriyorsun. Ayrıca olimpiyat oyunlarının yerine geçtiği için herkes bunu izliyor. Neden sordun?
Jinko: hiç. Öylesine.
Demek kendini ve potansiyelini göstermek ha? Bunu sevdim. Daha kendi potansiyelini bile bilmeyen ben için bu tuhaf olacak. Özgünlüğümü ilk kez insanların önünde kaçmak için değil kendimi göstermek için kullanmak. Bu ilginç bir deneyim olacak benim için.
༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶
Bir iki hafta sonunda bu kitaba yeni bölüm! Oleyy!
Bölüm nasıl olmuş? Monoma ve Jinko'nun lakaplarının güzelliği şaka mıdır? Kansnnsmsmamam. Deku ve Jinko arkadaşlığı nasıll? O kadar olay içinde Natsuo nun tek derdi PlayStation öğretmek. Ksjsjsnnsnamama. Bakalım spor festivali'nde kim kazanacak? Jinko kaçıncı olur sizce? Ya da dereceye girer mi? Tahminlerinizi bekliyorum.Sağlıcakla kalın hoşça kalın.
SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dorobō No Me / mha oc /
FanfictionBen... Yaşamak istiyorum.. Neye mal olduğu umrumda bile değil... Böyle diyen biri... Hayatı hep zorluklarla geçti. Hiç bir zaman yaşıtları gibi olamadı. Olamayacağına da inanıyordu. Ta ki kahramanlar ona "Sen de onlar gibi olabilirsin! " diyene kad...