❀18

540 32 1
                                    

Aynanın karşısında oturmuş güzel yüzünde bir şey var mı diye inceliyor güya küçük oğlan. Bu gün en yakın arkadaşlarından biri olan Soobin ile bir yemeğe çıkıcaklardı. Aslında bu lüks bir yemek değildi. Parkta atıştırmalık alark sohbet edip geçmişi hatırlayacaklardı.

Bu onların çocukluklarında beri her yıl yaptıkları bir rutindi, ama yine de buna fazla özen gösterir, en güzel şekilde gelirler o buluşmaya.

Taehyung hazırlanmış kapıya yöneliyordu.

"Çıkıyor musun?" Diye sordu jk. Aslında Taehyung'un o buluşmaya gitmesini istemiyordu. Hep o Tae Soobin'ile olduğunda içinde bir huzursuzluk olur sinirlenirdi. Koca oğlan böyle olduğunu ve hiss ettiği duyguyu öfke olduğunu sansa da bizlere sorucak olursanız bu hoşlatıydı, hatta aşk da ola bilirdi

"Evet iki-üç saate gelirim merak etme" Tae Soobin'in yanına gitmek için giyindiği ayakkabılarının bağcıkkarını bağlıyordu.

"Hıh merak eden kim? " böyle dese de koca oğlan aslında içi-içini yiyordu.

"Tamam ben çıktım o zaman" Tae linda'nın kafasına bir öpücük bırakıp hemen evden çıktı.

Soobin onu hemen kapının önüne bekliyordu.

"Oo çok şık olmuşsunuz Taehyung bey" Soobin, Taehyung'u izlerek ve gülümseyerek konuştu.

"Sizde bay Soobin" Taehyung'da aynı şekilde ona karşılık vermişdin ve ikisi de hafif kıkırdamıştı. Bu onların hoşuna gidiyordu, bu kadar iyi anlaşıyor olmaları ve anlamaları onlatın boşuna gidiyordu.

"E hadi o zaman" Soobin  Taehyung'un seçtiği beyaz renk de ki, mercedes'in kapısını açtı ve eli ile Taehyung'u oraya yönlendirdi.

"Teşekkürler bay Soobin" Taehyung hafif kafasını ederek konuştu. gülerek arabaya oturmuştu küçük oğlan artık.

"Ne demek" Soobin'de aynı şekilde ona gülümseyerek arabanın kapsını kapattı ve  kendisi de sürücü koltuğuna geçti

Jk ise bu arada onları pencereden seyrediyordu. Taehyung'un Soobin'le olan ilişkisi onun zoruna gidiyordu.

Jk eline telefonu alıp saate baktı. Bu gün jack ile barda buluşacaklardı. Hemen ayakkabılarını giğinerek evden çıktı.

Taehyung ile Soobin ise bu sırda çoktan parka varmışlardı. Gelirken bir kaç atışdırmalık da almıştılar elbet.

Tam 11 yıl önce tam bu gün burdaydılar ancak şimdi küçük çocuklar yerine 17 ve 19 yaşına gelmiş gençler vardı. Gerçi Tae'nın boyu ve ruhu hala çocuktu o sadece yan cebinde taşıdığı kimlikte yetişkindi.

Parkta pek insa  yoktu sadece sokaktan geçen, işinden eve giden ve arkadaşlarıyla takılan bir kaç kişi vardı.

İkis birlikte rahat bir banka oturup atıştırmalıkları açtılar ve bir güzelce paketlerini açıp yemeye başladılar. Tae'nın sevdiği çilek lerden de almıştı Tata'nın Subini.

"Hatırlıyor musun ilk buluştuğumuz parkı? " dedi Taehyung ağzına bir çilek daha atarak.

"Evet ağlayarak gelmiştin yanıma. N'olduğunu sorduğumda hıçkırıklarını durdurmaya çalışarak 'babam beni sevmiyoy, sevse benim üzeyime o sivyi şeyle gelmezdi,' demiştin" Taehyung hafif kıkırdamıştı Soobin'in dedikleri üzerine, anacak Soobin tam tersi hem üzülmüş hem sinirlenmişti. Değer verdiğin birisinin bu yaşadıkkarına gülmesi insanı ne kadar mutlu ederdi ki?

"Evet çok komikti, daha tam konuşamıyordum bile, y ile r yi karıştırıyordum" Taehyung gülmeye devam ederken Soobin onu izliyordu. Karşısında peri gibi duran Tata'sını izliyordu.

NOT ME | ˚ꕥTaekook ˚ꕥHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin