Küçük çocuğum.

406 36 10
                                    

"Ne istediğimi gerçekten merak ediyor musun Jungkook?" Bu cümlesinden sonra onu başımla onayladım.

"Seni, seni istiyorum Jungkook."

-
-
-

"Beni istiyorsanız,
seçiminizi yapın Bay Kim."

"Ya mesleğiniz yada ben."

Cümlemi bitirmemle şaşkın bakışlarını bana bağışlayan Bay Kim, sırıtarak kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı.

"Emin ol, seni seçmem için mesleğimden vazgeçmeme gerek yok Jeon."

"Çünkü bu lanet
ülkede bastığın heryer bana ait."

"Ne?" Sırıtması yavaşça yüzünden silinirken, ciddi gözleriyle tehlikeli bir şekilde bakmaya başladı bana. Gizimli davranıyordu ve madem beni istiyordu, gerçekleri konuşması için onu birazcık kışkırtmaktan zarar gelmezdi.

"Bay Kim, bu kadar gizemli olmak yerine benimle açık konuşsaydınız belkide şuanda günümüzü yatağınızda geçiriyor olurduk.."

"Arzu ve şehvetle."

İşte tam o sırada öyle bir baktı ki bana,
bakışlarında vardı o istek, arzu, şehvet ve sevgi.

"Jungkook." Dedi kapkalın sesi ve simsiyah gözleriyle.

"Laflarına dikkat et küçük çocuğum."

"O küçük ağzınla ettiğin lafları söylemeye devam edersen.." Dedi ve tehditkâr bakışlarını gözlerime dikti.

"Tanrı şahit sikimle o küçük ağzını sabaha kadar sikerim."

"Sabaha kadar bana deli gibi yalvarmak istersin, ama ağzının doluluğu nedeniyle konuşamazsın."

"Seni öyle bir sikerim ki, bağırmaktan sesin kısılır."

"Beni bir daha yoldan çıkarmaya cüret etme."

"Yoksa andım olsun, okuldayız falan dinlemem alırım altıma deli gibi sikerim seni."

Bay Kim'in cümlelerini şaşkın bir şekilde dinlerken zilin çalması nedeniyle yanımdan geçip giden Bay Kim'in arkasından ağzım açık bir şekilde sadece bakakaldım. O cümlelerini devam ettirdikçe gözlerimde canlanmıştı.
Sanki az önce onu ben kışkırtmamışım gibi karşısında süt dökmüş kedi yavrusuna dönmüştüm. Ardından zilin çaldığı aklıma hızlıca gelmiş, sınıfa doğru sanki hiçbirşey olmamış gibi yürüdüm.

Sınıfa girdiğimde yüzüme sinirli bir şekilde bakan Jimin daha sınıfa girmeden üzerime koşarak yakalarımdan
tuttu.

"NEREYE GİTTİN AMINA KOYAYIM?"

"APTAL GİBİ BIRAKTIN BENİ KANTİNDE!"

"NE BİÇİM ARKADAŞLIK BU KENDİNE GEL ARTIK." Haklıydı. Jimin'in yerinde olsaydım kendimi değersiz hissederdim.

"Haklısın Jimin özür dilerim."

"ÖZÜR DİLEME BENDEN SADECE SÖYLE SANA NE OLUYOR JUNGKOOK?"

"SON GÜNLERDE NE KADAR ANORMAL OLDUĞUNUN FARKINDA MISIN?"

"BORCUN MU VAR? NE VAR SÖYLE ARTIK KONUŞ BENİMLE."

"Jimin.."

"NE?"

"Bay Kim.." Bay Kim dediğim için, kimsenin duymamasını amaçlayarak sesini alçak tutmaya çalışarak konuşmaya başladı.

"Ne olmuş Bay Kim'e?"

"Haksızdın Jimin."

"Ne?"

"O psikopat bana aşık falan değil. Sadece takıntılı."

"Neler oluyor?"

"Yarın anlatırım önce şu son derse bir girelim." Olayı anlamaya çalışan Jimin, daha fazla üstelemeyerek sınıfa benimle birlikte girdi.

-

Jimin'le son dersten sonra yatakhanelere dağıldık. Herkesin kendi odası vardı bu yüzden odada rahattım. Çıplak bir şekilde üstümü giymeden gezebiliyordum, oyun oynarken istediğim gibi küfür edebiliyordum, istediğim saatte yatabiliyordum..

Yorucu bir gündü benim için bu nedenle bugün Bay Kim'in söylediklerini düşünmeyi bırakıp duşa girmek için banyoya girdim. Duştan çıktıktan sonra altıma boxer ve siyah mini bir şort giydim. Artık tamamen yatmak için hazırdım.

Yatağıma mutlu bir şekilde girdim. Duş yaptıktan sonra kendimi yeniden doğmuş gibi hissettiğimden dolayıydı bu mutluluğum. Yumuşacık yastığıma sarıldım ve gözlerimi sıkıca kapattım, küçük bir esnemeden sonra uykuya daldım.

Bilinmeyen numara

- Jeon, çıplak bir şekilde uyuduğun her gece o kaymak tenini morartmak istiyorum.

03:45

Teacher in high school Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin