1

23 3 0
                                    

Sabah saat yedi gibi kapının çalmasıyla uyandım. Yavaş adımlarla kapıya doğru ilerleyerek kapıyı açtım.

Karşımda ailemi görünce gözlerim dolmuştu. Hep beraber salona geçmiştik
Hiç birimizden ses çıkmıyordu.

Önce anneme sonra babama aileme sıkıca sarıldım ve daha fazla göz yaşlarımı tutamayıp annemin göğsünde ağlamaya başladım.

Annem saçlarımı okşayarak

-güzel kızım benim liya'm...

Bir süre ağladıktan sonra hızlıca bir kahvaltı hazırladık annemle ve kahvaltımızı yaptık. Birazdan komşular vesaire geleceği için ev kalabalık olacaktı.

Bu yüzden yengeme yani abimin eşi Selin 'e dönerek

-Selin abla Özgür etkilenmesin burada Asaf oyalasın onu böyle bir ortamda bulunmasa daha iyi

-Peki ablam öyle yapalım. Bak Liya bu durumda ne denir bilmiyorum sana ağlama veya üzülme diyemem ama her zaman sana kollarımın açık olduğunu bil

Bunu dedikten sonra kollarını açmıştı ve Selin ablaya sıkıca sarılmıştım.

-Ben o zaman söyleyeyim Asaf'a

-tamam bende burda ki işleri halledeyim dedi Selin abla

Sık kullanmadığımız misafir odasındaydı abimler. Misafir odasına ilerleyerek kapısını açtım

-Asaf özgür burada durmasın yasin okunacak daha hem sana da iyi gelir dışarı çıkın ablacım

Asaf duygularını belli etmezdi abim de öyleydi ama Asaf benim küçük halim gibiydi gözümde her zaman gözünün içinde ki kızarıklık bana eskiyi hatırlatıyordu.

-abla ama olmaz yanında olmak istiyorum

-ama ben yeğenimin böyle bir ortamda olmasını istemiyorum zaten şimdiden evin içinde koşmaya başladı oyun oynamak istiyor yapma ablacım bir iki saat sonra gelin en azından

-tamam abla diyerek bana sarılıp özgürü kucağına alıp odadan çıktı.

Odada abim ile yanlız kalmıştık.

Abim koltuğun boş kısmına vurarak yanına çağırdı. Yavaş adımlarla yanına ilerleyip oturdum. Hiç birşey söylemeden abimin göğsüne yasladım başımı

-bak abim bunları konuşmamız belki de şu an doğru değil ama ne benim ne de babamın gönlü rahat etmez senin bu şehir de tek başına durmana...Trabzona gelmek istermisin?

-abi bende bu şehirde durmak pek istemiyorum bana Akif'i hatırlatıyor

-şu cenaze işlemleri tamamlansın tekrardan konuşalım.

Biraz daha abimin yanında oturup mutfağa yardıma gittim.

Bana pek iş yaptırmamışlardı oturma odasında tekli koltukta oturuyordum.

Yan komşumun konuşması ile ona döndüm

-başın sağolsun kızım

-vatan sağolsun

Bir kaç kişinin daha baş sağlığını aldıktan sonra mutfağa gittim.

Selin abla mutfak balkonunda oturuyordu onun yanına gidip oturdum çünkü içeride bunalmıştım.

-abin konuştumu seninle şehir mevzusunu

-konuştuk abla bende burada tek kalmak istemiyorum

-bence de en doğru karar bu en azından bebekler doğup büyüyene kadar kalsan da senin için iyi olur.

Birkaç sohbet daha ettikten sonra dua okunan salonda durduk.

Misafirler gittikten sonra hepimiz kısaca yemek yiyerek salonda çay içtik.

Yatacağımız sırada Asaf

-abla saçma gelecek belki ama beraber uyuyabilirmiyiz?

-neden saçma gelsin ablacım ben seninle koca adam olsan bile uyurum

Bu dediğime ikimizde gülmüştük

Ve bende böylece gece kardeşime sarılarak uyumuştum...

Beyaz Şarap Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin