Mattias ve diğerleri sürekli arıyorlardı bende mesajla iyi olduğumu yazıp konuyu kapatıyordum yani şimdilik.
Mezarlıktaydım birazdan hava kararacaktı , ağlamıyordum sadece babamın mezar taşına bakıyordum
Herşey o kadar hızlı gelişti ki anlatamam. Belki babamı kurtarma şansım vardı ama ben bunu bile yapamadım.
Sadece özür diliyordum babama belki benim değilde şu an burada annemin olmasını isterdi Anne bile demek şu an çok yabancıydı.
İsmim yazan ikinci kağıdı okumaya başladım. Babamın bana bıraktığı mallar falan derken sonunda yazan şeylerle hüngür hüngür ağlamaya başladım.
Benim aslında bir ikizim varmış ve doğumda kaybetmişler... bana hiç onun varlığından bahsetmediler ki...
Gözlerim yaşlı etrafa bakarken bir kız çocuğu gördüm.
Benim gibi bir çocukta bir mezarın başındaydı az önce gidecektim yanına ama yanlız kalmak ister diye gidemedim ama artık dayanamayacağım belki bir derdi vardır anlatmak ister hem annesi babası bu çocuğu aramıyormuydu?
Yanına doğru ilerlemeye başladım umarım yanına vardığımda benden korkmazdı nasıl göründüğümü hiç bilmiyordum.
-merhaba
-merhaba , abla sende mi çok üzüldün kötü görünüyorsun gel elini yüzünü yıkayalım.
-Gerek yok ablacım şuraya otursak yeter
Ben böyle diyince daha fazla üstelemeden yanıma oturdu.
-seni ne üzdü abla
Başıma gelenleri kısa ve öz anlattım.
-abla benimde kardeşim öldü, hep abla olmak istemiştim ama nasip değilmiş demek ki...
-olsun üzülme ablacım senin kardeşin bir melek... suçsuz günahsız bir melek, kardeşin seni izliyordur, seni seviyordur...
-seviyormudur abla
-senin gibi bir ablayı neden sevmesin ki
Bir süre sessiz kaldıktan sonra bana soru sordu.
-senin ismin ne abla
-benim ismim Katre senin ismin ne
-benim ismim Hayal
-Ne kadar güzelmiş ismin, ailenin buraya geldiğinden haberi var mı?
-arkadaşımdayım sanıyorlar
-ama seni merak etmişlerdir saat geç oluyor.
Bir süre düşündükten sonra
-haydi ablacım ben seni evine bırakayım ailen daha fazla merak etmesin değil mi? Ailene yalan söyleme ablacım
-Peki abla gidelim, ama ondan önce kardeşinin mezarını bulalım... gel az ileride çocuk mezarları var.
Hayal elimden tutmuş beni çocuk mezar alanına götürüyordu titriyordum resmen.
Kardeşimi doğumda kaybettikleri için bir ismi yoktu.
İsimsiz bebek mezarlarına bakarken doğum günüm yazan tarihli olan mezarı buldum. O an sanki vücudumda derman kalmadı neredeyse düşüyordum Hayal beni küçücük bedeniyle tutmuştu.
Yere oturup ağlamaya başladım, Hayal bir süre ağlamama izin verdi sonra göz yaşlarımı silip konuşmaya başladı.
-Katre abla sen demedin mi kardeşin seni izliyordur diye kardeşin seni böyle görürse üzülmez mi?
-üzülür
-o zaman ağlamıyoruz.
Biraz daha orada durup mezarlıktan çıkmaya başladık.
Arabaya bindikten sonra evinin adresini söyledi Hayal , arabayı evlerine sürerken hiç konuşmadık... evlerine varınca
-haydi ablacım evine geldik
Evleri bahçeli bir evdi, bahçeden içeri gidip kapıyı çaldık , kapıyı telaşlı bir kadın açtı
-kızım neredeydin sen Eylüllerde de değilmişsin
-buradayım Anne, bak seni Katre ablayla tanıştıracağım
Beni internette görmüş olmalıydı
-merhaba Katre hanım
-sadece Katre demeniz yeterli, isminiz neydi?
-sevinç ismim
-tamamdır sevinç abla ben Hayali tek görünce evine getirmek istedim
-çok teşekkür ederim Katre, içeri gel istersen
-nolur Katre abla biraz oturup gidersin
Daha fazla Hayali kırmayarak içeri girdim
Bir süre oturup konuştuk aslında çok cana yakın insanlardı ama sanki Sevinç abla benden çekiniyordu bu durum hoşuma gitmedi.
Evlerinden ayrılmadan önce Hayalin annesi sevinç ablaya telefon numaramı verip ayrılmıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Şarap
Teen Fiction~~~~~~ Anlaşma evliliği yaptığı eşi ölen ve başka bir şehirde tek başına kalan Katre ailesinin yanına döner ve yeni bir hayata adım atar... Şans verirseniz sevirim... bir süre yazmayacağım düzenlemedeee