"Alo" dedi. Tanıdık, bir o kadar da tanıdık olmayan bir ses. Sesini duyduğum gibi kafamda "Careless Whisper" şarkısı çalmaya başladı. Hasret elini şıklatmasa kopmuş gitmiştim bile. Hasret de susmuyordu. Bu çocuk yok "Cüneyt Arkın mı?" yok "Kartal Tibet mi?" yok "Edis Hun mu?" diyordu. Kıpkırmızı olmuştum. Hem Hasret'e sinirlendiğim için hem de utandığım için. Çocuğun "Siz kimsiniz?" sorusuna cevap verememiştim cadı yüzünden, telefona döndüm. "Kusura bakmayın, beklettim sizi ismim Arzu" dedim. Kendimi Arzu diye tanıtmıştım çünkü kimseye hemen güvenemezdim. "Arzu diye birini tanımıyorum ama, tanımak isterim memnun oldum ben de Soner" dedi. "Ben de memnun oldum" dedim.
Soner Emra'nın gelecekteki eşiydi ve üç tane çocukları olacaktı. Her biri bir özelliği temsil edecekti.Murat Soner Yıldırım
Bursa'ya taşındık. Arzu'nun da Bursalı olduğunu öğrendim. Onun sesinden çok etkilenmiştim ne kadar da naifti. Soner ve Emra birbirlerini görmeden birbirilerine aşık olmuşlardı. Daha sık konuşmaya başladık tabii gizli gizli. Ailesine çaktırmamaya çalışıyordu. Soner yerine Saniye'ydim ben artık. "Ama alıştım kız olmaya ayol" diyordum. Arzu her seferinde gülüyordu. İlk tanışmamız gibi ilk buluşmamız da gizli gizli olacaktı.
Soner Emra'yı Bursa'nın en güzel mekânlarından birine götürecekti. Bir sonraki bölümde... İyi okumalar dilerim. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RASTGELE NUMARA
Non-FictionEmra Akın, kuzeniyle birlikte rastgele numara çevirir. Bu rastgele çevirilen numara, sonsuz bir aşka ve bazı olaylara yol açacaktır. 1991'den günümüzü konu almaktadır. Kitabımı okuyan ve oy veren herkese teşekkür ederim. 🖤