Selam! Buraya küçük bir not bırakıp kaçacağım🏃🏻♀️
Bu kitabı yazarken olsun, normal bir zamanda olsun bana yardım edip beni dinleyen ilham veren @minibirjimen bebeğime çok teşekkür ederim..❤
Karar yararları tepeye, zararları dibe çekmeyi öngören geçiştir ☆.
-Tahir Musa Ceylan
Jimin,
Yattığım yerden başımda ki hafif sızıyla uyandığımda dün akşam ki baş ağrımın değil, içtiğim biranın etkisi olduğunu fark etmiştim. Gece saatlerce yoongi hyungla oturmuş, biraz konuştuktan sonra çıt çıkarmadan bahçede ki havuzdan gelen hafif su sesiyle düşüncelerimize çekilmiştik. Daha sonra da anlaşmış gibi bir şey demeden yataklarımıza dönmüştük. Biraz olsun içimde ki düşünceleri sessiz ve huzurlu bir ortamda düşünmüş bazı kararlar vermem gerektiğini fark etmişti.
Böyle bir yaşam istiyor muyum ? Buna cevap vermek için çok erkendi ama istemediğimi de biliyordum. İleride neler olacağı, hislerimin nasıl değişeceği ve nasıl olacağı beni hem korkutuyor hem de endişelendiriyordu. Ne yapacağım nasıl davranacağım hakkında bir fikrim yoktu, etrafımda güvenerek danışabileceğim kimse yoktu. Zaten böyle bir durum için fikri olan birisi olduğunu da pek sanmıyorum.
Beni boğan düşünceler arasından kurtaran şey sang-min' in banyodan çıkmasıydı. O da dalgın görünüyordu ve büyük ihtimal sebep bendim, en azında sebeplerden biriydim.
''Günaydın'' dememle bana döndü ve aynı şekilde karşılık verdi. ''Hadi hazırlan sende benimle geliyorsun jimin'' dediğinde anlamayarak ona baktım.
''İş arkadaşlarımla tanışmanı istiyorum eminim onları seversin, ayrıca oradan sonra abimin yanına geçeceğiz ve o da senin iş başvurunu halledecek. Yapabilirse bir kaç güne evden işe gitmek için birlikte ayrılmaya başlarız'' dedi ve gülümsedi, ben ise içimde ki heyecan ve mutlulukla çok daha büyük bir gülümseme sundum. Görüş alanımın sınırlanmasıyla da uzun zamandır böyle gülümsemediğimi hatırladım.
Gülüşümü görmesiyle gözlerinden bir hayret geçtiğini gördüm, beni hiç bozmadan aynı şekilde karşılık verdi.
-
Sang-min'in iş yerinden çıkmış yoongi hyungun yanına gidiyorduk. Gayet tatlı ve kibar arkadaşları vardı, en azından ilk fikirlerim bunlardı, bu şekilde birileriyle tanışmak kafamı biraz olsun dağıtmamı sağlamıştı. En azından kendimi boğacak düşünceleri biraz olsun unutuyordum. Sang-min ise düşünceli görünüyordu ilk başta eninde sonunda anlatır diyerek sormasam da artık bende geriliyordum.
'' Sang-min bir sorunun var gibi, anlatmak ister misin ?'' bana dönüp kararsız bir bakış attı. Bir kaç saniye yola daldı, sanırım anlatıp anlatmayacağını kafasında tartıyordu. En sonunda bana dönüp tekrar baktı
''Bir konu hakkında fikrini almalıyım'' başımı salladım '' Evimizin bir kaç tadilata ve değişime ihtiyacı olduğu için annemlerle kalıyoruz'' gözlerinden yine bir kararsızlık geçti ''Ama... sen ne istiyorsun bilmiyorum, ayrı bir eve çıksak mutlu olur musun yeni insanlarla tanışabilir misin emin değilim... ya da benimle tek kalmak ister misin bilemiyorum'' Söyledikleriyle biraz şaşırdım açıkçası beklemiyordum, ama bilmediği şey benim de ne istediğimi bilmememdi, kararsızdım ne yapacağımı bilemiyordum ama dün akşamki kafa dağıtma seansında karar vermiştim bir şeylere el atmam lazımdı.
''Ama ev şu anki evimize de gayet yakın yani annemlerle yine yakın olabilirsin ama bunu istiyor musun onu da bilmiyorum konuşmaktan çok uzağız ve bu şekilde.. problemlerimizi çözemez, anlaşamayız ama seni sıkmakta istemiyorum. Buna rağmen sen benden kaçıyorsun. Her türlü konuşmadan uzaksın, ne hissettiğini öğrenmeme izin vermiyorsun, bu kadar ön yargılı olma... bize bir şans ver. Biliyorum daha bir gün oldu ama en azından ilk gün bile olsa oturup bir şeyleri düşünüp konuşmamız lazım, anladın mı ?'' boynumda hissettiğim soğuklukla ürperdim, bir de ağlıyor* muydum yani ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eyes can't lie,yoonmin
FanfictionHep 'evinde' olan ama asla gerçek ev sıcaklığı hissedemeyen Park Jimin, kendisine evde hissettiren kişiyi en yanlış yerde, en yanlış zamanda ve en yanlış durumda bulmuştu. Ya şimdi ne yapacaktı? Şu dünyada ki en büyük ve tek günahları birbirlerine a...