Ceyda'dan
Yıllar sonra memleketimi dönüyorum. Bu topraklara basmak bile beni eskilere götürüyordu. Şimdi ailemin evine giden yolda bir parka uğruyorum. Bu park çocukluğumun geçtiği park. Burada uyduruduğumuz oyunları,çamurdan yaptığımız yemekleri,hayvanlar için yaptığımız derme çatma evler,aklıma düşüyor. Bu anılarla birlikte sende aklıma düşüyorsun.
Düşüncelerimden sıyrılıp yürümeye devam ediyorum. Ailem döneceğimi bilmiyor. 28 yaşında gelmiş bekar kızları neden evlerine gelsin ki?
Evimin önüne geliyorum. Tekrar aklıma sen geliyorsun. Evimin kapısına ulaşıp zili çalıyorum.
Annem içeriden 'geliyorum' diye bağırıyor. Benim içim içime sığmıyor. Annem kapıyı açıyor ve beni görüyor. İlk başta tanıyamıyor sonra hemen boynuma kollarını dolayıp sarılıyor.
"Neden geleceğini söylemedin? Hazırlık yapardım"
"Süpriz olsun istedim anne"
Boynumdan ayrılıyor ve babama bağırıyor.
"Cemil koş kızımız gelmiş"
Babam elinde sigarasıyla geliyor.
"Ben sana bu zıkkımı evde içme demedim mi?"
"Yav tükürecem senin zıkkımına,kızımız gelmiş sen hâlâ bana laf yetiştirme peşindesin"
Onların bu komik hallerine gülüyorum.Babam yanıma geliyor sarılıyor ve ayrılıyor.
"Kızım gel bavulunu yerleştir odana,üstünü değiştir sonra rahat rahat konuşalım"
Kafamla onaylıyorum ve 8 yıldır hasret kaldığım koridorda yürüyorum.
...
Kahve yapmış,salonda oturuyoruz.
"Ee kızım sevgili var mı?" Cevap verecekken annem lafa atlıyor.
"Ceyda ve birisini bulmak mı? Hıh ayrılmaz ikili"
"İnkar etmeyeceğim doğru söylüyor. Baba Allah aşkına ben kim birisini bulmak kim"
Annem dizime vuruyor ve konuşmaya başlıyor.
"Desene evde kaldım diye" dizimi ovarken cevap veriyorum.
"Evde kalacağım kesin değil ve ben bekar halimden mutluyum" babam konuşuyor.
"Hıh aferim tam senlik hareket" gülüyorum.
...
Akşama kadar ailemle konuştuktan sonra odama çekiliyorum. Kendimi yatağa atıyorum ve tavanı izlemeye başlıyorum.
Telefonumu alıyorum ve sosyal medyada dolaşıyorum. Ondan da sıkılıyorum ve sigara paketimi alıp bahçeye iniyorum.
Evimin orda ki parka gidiyorum ve bir banka oturuyorum. Sigarayı paketinden çıkartıp,yakıyorum ve içime derince çekiyorum.
Saat akşam sekizdi. Bu yüzden park ana baba günü gibiydi.
Bankta oturmuş etrafı seyrederken yanıma küçük bir kız geliyor.
"Sigara içmemelisin çok zararlı"
Elimde ki sigarayı alıyor ve çöpe atıyor.
"Siz dediğinize göre bir daha içmem hanımefendi"
Çocuk bana gülüyor ve arkadan bir ses geliyor.
"Defne! Nerdesin?"
Çocuğa dönüyorum ve konuşuyorum.
"Sen defne misin?"
Çocuk beni kafasıyla onaylıyor. Oturduğum banktan kalkıp defne'nin elini tutuyorum ve bağıran kadının yanına götürüyorum.
Kadın çocuğunu görür görmez sarılıyor.
"Yanıma gelmişti de. Seslendiğinizi duyunca getireyim dedim"
Kadın kafasını kaldırıyor ve bana bakıyor. Sen olduğunu anlıyorum. Gözlerine bakıyorum,bi ara bana aşkla bakan gözlerin şimdi utançla bakıyor.
Gözlerimi senden kaçırıyorum. Bir ömür yâd etseler o ömür boyunca koyu kahverengi gözlerini izlerdim.
Beni tanıyorsun ağzın açık kalıyor. Dudaklarından sessizce 'ceyda' dökülüyor.
Eğildiğin yerden kalkıyorsun ve karşıma geçiyorsun.
Benden şüpheleniyorsun. Dikkatle yüzümü inceliyorsun.
"Benim" diyorum. Gözlerime bakıyorsun.
"Sensin" diyorsun. Gözlerin doluyor. Kafanı yere eğiyorsun.
"Geri döndüm"
"Güzel" diyorsun soğuk bir sesle.
Defne'nin gözleri ikimiz arasında gidip geliyor. Yanına yaklaşıyor ve eline dokunup konuşuyor.
"Anne bu ablayı tanıyor musun?" Kafanı kaldırıp bana bakıyorsun.
Sana 'anne' diyor. Ellerine bakıyorum. Yüzük olduğunu görüyorum. Buruk bir tebessüm sunuyorum.
Yüzümde ki buruk tebessümü görüyorsun. İçin acıyor biliyorum ama belli etmek istemiyorsun.
Bensiz evlenmiş,çocuk sahibi olmuşsun. İkimizin hayali olan şeyleri kendi başına yapıyorsun.
Kızını kucağına alıyorsun.
"Evet tanıyorum. Bir zamanlar çok iyi arkadaştık"
'Arkadaştık' derken sesin titriyor. Sana daha fazla eziyet etmemek için elimi kızına uzatıyorum.
"Ben Ceyda. Annenin en iyi arkadaşı"
Kızın minik elleriyle elimi kavrıyor.
"Ben de Defne. Anne, Ceyda ablanın numarası sende var mı?"
Gözlerin hızla bana kayıyor ardından tekrar kızına bakıyorsun.
"Şey hayır yok bitanem. Ben numaramı değiştirdim"
"Anne telefonunu Ceyda ablaya verde numarasını girsin"
Kızını kucağından indiriyorsun. Titreyen ellerin montunun cebine gidiyor ve telefonunu çıkartıyorsun. Telefonu açıyorsun ve bana veriyorsun.
Numaramı girip kendimi çaldırıp kapatıyorum.
Defne birşey söyleyecekken arkadan bir adam geliyor.
Defne arkasına bakıyor ve koşarak o adamın yanına gidiyor.
Ona baktığımı görüyorsun ve konuşuyorsun.
"Babası"
Kafamla onaylıyorum.
Sen eşinin yanına gidecekken seni durduruyorum.
"Bir gün konuşalım" diyorum. Gözlerine pırıltılı geliyor.
"Tamam,konuşuruz. Ve hoşçakal" diyerek yanımdan gidiyorsun.
Dudaklarımdan 'hoşçakal' dökülüyor ve el sallıyorum.
Uzaklaştığını görünce geldiğim yoldan geri dönmeye başlıyorum.
.
.
.