Ceyda'dan
"Burayı hatırladın mı?" Diyorum neşeli bir sesle.
"Elbette hatırladım. Burada uyuya kalıp her yerimiz tutulmuştu"
Eda'nın hatırlattığı anı ile güldüm. Sevgiliyken geldiğimiz bi tepeye gelmiştik.
"Oturda konuşalım" dedim yanımı işaret ederek. Kafasıyla onayladı ve yanıma oturdu. Şimdi senle ağaca yaslanmış göz teması kuruyorduk.
Gözlerini benden ayırıyor ve konuşuyor.
"Gerçekten...başka birisini sevmedin mi?" Gülerek Eda'nın ellerini tutuyorum ve konuşuyorum.
"Söyle nefesim,söyle anlat ona,
Dokunmadı ellerim asla başkasına,
Şöyle nefesim,söyle anlat ona,
Açılmadı kalbim,asla başkasına"Dolu gözlerinle bana bakıyorsun.
"Ben çok teşekkür ederim Ceyda" dizime yatıyorsun. Ellerimle gür saçlarını okşuyorum.
Titrek bir sesle soruyorsun.
"Şimdi ne yapacağız Ceyda? Seni severken Emir'le evliyim ve kızım,defne'm nolacak?"
Saçlarında dolaşan ellerim bir anlığına duruyor ve tekrar okşamaya devam ediyorum.
"Eda...gerekirse Defne'yi de alır,gideriz buradan ama şimdilik gizli gizli buluşsak?"
Kafasıyla onaylıyor beni.
"Gerekirse...gerçekten gider miyiz?"
"Gerçekten gideriz Eda'm"
Yattığın dizimden kalkıyorsun ve dudaklarını dudaklarıma bastırıyorsun. Açlıkla karşılık veriyorum. Hasret kaldığım dudakları kanatana kadar,parçalayana kadar öpmek istiyorum. Nefesin bitiyor ayrılıyorsun benden,oysa ben sana nefes olmak istiyorum.
"Ceyda,seninle 8 yıldır görüşmüyoruz ama duygularımız hâlâ aynı aşkı,aynı heyecanı,aynı açlığı koruyor. Söyle bana,nasıl olur bu?"
Parıldayan gözlere bakıyorum.
"Gerçek aşk dedikleri şey bu Eda'm. Yıllar geçse bile duyguların taze kalması. Aşk dedikleri şey bu işte"
Gözleri doluyor sarılıyor bana. Yavaşça kucağıma alıyorum. Kafasını boynuma gömüyor. Boynumdan gerdanıma düşen her göz yaşı için kendime küfürler ediyorum. Güven verircesine sırtını okşuyorum.
"Geçti bitanem,herşey geçti. Artık beraberiz,yıkılamayız,bitemeyiz."
Kafasıyla onaylıyor beni. Kafasını kaldırıyor boynumdan,ıslanmış kirpikleri,dolmuş gözleriyle bana bakıyor.
"Seni seviyorum Ceyda"
"Bende seni seviyorum Eda"
Dudaklarımızın birleşmesiyle aşkımız mühürleniyor. Dudaklarımızı ayırıyorum ve gözlerinden akan her yaş tanesini küçük öpücükler konduruyorum.
Kafasını tekrar boynuma gömüyor ve kokumu sesli bir şekilde içine çekiyor. Kafasını okşayarak,cebimden telefonumu çıkartıp bir taksi çağırıyorum.
"Taksi çağırdım. Burada daha fazla duramayalım" Kafasıyla onaylıyor beni.
Yarım saat sonra taksi geliyor ve ona biniyoruz. Evini tarif ediyorsun,şoför sürmeye başlıyor.
"Kendime bir ev aldım" diyorum. İnanmaz gözlerle bana bakıyor.
"Ne zaman aldın?"
"Seninle buluşmadan önce bir ev sahibiyle konuştum. Kirasını da ödedim. Şuan eşyalarım taşınıyor."
Koluma vuruyor.
"Ve sen orada değilsin? Hemen evine gidiyoruz. Eşyaların çalınır falan"
Kafamla onaylıyorum. Şoföre evimin adresini söylüyorum ve o yolda gidiyoruz.
...
Evimin girişindeydik.
"Yerleştirmişler bile"
"Nasıl koyacaklarının bir krokisini verdim. Ben uğraşmak istemedim"
Göz deviriyor ve bana "zevksiz" diyiyor.
Eda evimi gezerken,ben koltuğa oturmuş. Eda'yı bekliyorum.
"Kıyafetlerin nerde?"
"Annemin evinde"
Bana dik dik bakıyor.
"Onları neden getirtmedin? Gömlekle mi yatacaksın salak"
Yanıma oturuyor ve açılmamış televizyonu izliyor.
"Onlar çok eskiydi. Yenilerini sipariş ettim" dizime vurarak konuşuyor.
"Londra sana yaramış"
Kafamla onaylıyorum. Dizime yatıyorsun.
"Bugün bende kalsana"
"Tatlım haftaiçi kalamam. Defne'nin okulu var ve okulu buraya çok uzak"
Yüzüm düşüyor,kafamla onaylıyorum. Dizimden kalkıyorsun ve sıcacık ellerim yüzümü kavrıyor.
"Ben sana suratını as diye demedim bunu. Zaten okulların kapanmasına az bir zaman var. 2 hafta dayanamaz mısın?"
Dudaklarımı dudaklarına bastırıyorum ve geri çekiliyorum.
"Sonunda sana ulaşacaksam,bir ömür boyunca beklerim" tekrar dizime yatıyorsun. Televizyondan bir dizi açıyorum onu izlemeye başlıyorum.
Yarım saate yakın bir süre sonra konuşuyorsun.
"Saat kaç?"
Telefonumdan saate bakıyorum ve söylüyorum.
"5'e geliyor"
Dizimden kalkıyorsun ve çantanı alıyorsun.
"Ben kalkayım artık. Defne'yi okuldan alacağım"
Kafamla onaylıyorum ve peşinden bende kalkıyorum. Kapının oradayken aklına birşey gelmiş gibi bana dönüyorsun.
"Defne seninle konuşmak istiyordu. Okuldan çıkınca arayacağım"
Ellerini tutuyorum ve konuşuyorum.
"İsterse getir buraya" Kafasıyla onaylıyor ve kapıdan çıkmadan önce dudaklarını dudaklarıma bastırıyor. Biraz sonra ayrılıyor ve dudağıma bakıyor.
"Ruj bulaşmış,silmeyi unutma" diyor ve kapıdan çıkıyor.
"Görüşürüz" diyorum
"Görüşürüz" diyorsun.
Taksiye binip gittiğini izledikten sonra kapımı kapatıyor ve salonda ki koltuğa yatıyorum.
.
.
.