KUSURSUZ- 11. Bölüm

460 59 34
                                    

Merhaba yeni bölüm ile karşınızdayım.

Destek olursanız çok sevinirim.

Seviliyorsunuz..

***

Karşımda acımasızca sözlerine devam eden adam yüzünden sinirlerim alt üst olmuştu. Açık açık bizi ajanlıkla suçluyordu. Üstelik bizi kendileri zorla burda tutmalarına rağmen. Olanları aklım almıyordu. Kaç gündür burdayız ve bizim başkaları adına burada olduğumuzu ima ediyordu.

Tamamen saçmalıktı.

Yani biz niye birileri adına bu kötü adamların yanına gelelim ki. Heryerde onlarca silahlı adam varken buraya bile isteye gelmek ölüme koşmak gibi olurdu.

Adam gözlerimin içine bakıyor, muhtemelen vereceğim tepkiyi bekliyordu. Ama sinirden ve üzüntüden ellerim titremeye başlamış ve sıkmaya başlamıştım. Kollarının üzerinde stella'nın elleri vardı ve bana destek olduğunu hissettirmeye çalışıyordu.

Kaç dakika geçti bilmiyorum ama duyduklarımı sindirmem biraz uzun sürmüştü ve ancak birkaç dakika sonra cevap verebilmiştim ona.

"Biz kimsenin ajanı değiliz." dedim dolan gözlerimle. "Haksızlık ediyorsunuz bize. Kimse adına çalışmıyoruz biz! Kaç gündür bizi burda zorla suçsuz yere tutuyorsunuz. Şimdi de gelip bizi suçlayamazsınız" dedim ve gözümdeki yaşı sildim.

"Yalan söyleme!" diye bağırdı borges.
"Sakın yalan söyleme bana. Hiç olmadığı kadar canını yakarım." diye öfkeyle tısladı.

Korkudan bir kaç adım geriye gitmiştim. O kadar çok bağırmıştı ki adımlarım benden bağımsız hareket etmişti.
"Yalan söylemiyorum yemin ederim." deyip hıçkırdım.

"Yalan söyleyip söylemediğin ortaya çıkana kadar burdasınız. O zamana kadar bir aptallık yapıp kaçmaya çalışma. Yoksa gideceğin yer tekrar orası olur!" deyip kötü bir şekilde gülmüştü.

"Yemin ederim ben gazeteciyim ve işim için oradaydım o gece. Sizi tanımıyoruz bile bilsek yemin ederim gelmezdik oraya." dedim ve derin bir nefes aldım.
"Bizi haksız yere burda tutuyorsunuz. Orda yaptığınız caniliği gördük diye bizi suçlamayın. Siz kötü insanlarsınız ve yaptığınız şeye sadece bir sorumlu arıyorsunuz." dedim ve başımı önüme eğdim.

Bize yapılanlar kesinlikle hakketmediğimiz şeylerdi. Nasıl bu kadar acımasız olabilirlerdi anlamıyorum. Her şeye rağmen hala bizi suçlayabiliyorlardı.

Ben buradaydım ama ali bilmediğim bir yerde kim bilir şu an neler yaşıyordu. Bu adamların kesinlikle kimseye acımaları yoktu. Bu kadar kötü ve acımasız davranıp üstüne birde haklı olduklarını savunuyorlardı.

Sessizliğini hala koruyan borges'in sık nefes alışveriş sesi geliyordu kulağıma. Galiba yine sinirlenmişti.

"Sen bize karşı mı çıkıyorsun!" diye hiddetle bağırdı ardından.
"Seni öldürürüm lan! Sen kimsin bize hesap soruyorsun. Seni dışardaki adamların önüne orospu diye atarım! Duydun mu beni!" diye bağırdı ve hızla saçlarıma yapıştı.

"Bırak beni bıraak!" diye çığlık attım.

"Bizi burda zorla tutamazsınız." diye bağırdım yüzüne doğru.

"Öyle bir tutarız ki aklın şaşar!" diye öfkeyle kulağıma tısladı.

Ağzımdan büyük bir çığlık kopmuştu. Ardı ardına boşalan göz yaşlarımda kesilmek bilmiyordu. O kadar çok asılmıştı ki babamın bile dokunmaya kıyamadığı saçlarıma, ağrısı tüm başıma yayılmıştı.

KUSURSUZ (SAKRA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin