00.00'da atılan ilk bölüm. Yeni yılımıza yeni bölümle başlayalım. Mutlu yıllar!
01.01.24🎄
"Bunu da takalım!" Elimdeki kırmızı süsü Doruğa uzattım. Boyum yetiştiği halde Doruğa nazlanmayı seviyordum.
Doruk elimdeki kırmızı ve mavi süslere baktıktan sonra kırmızı alıp ağacın ortalarında Bir yere taktı.
Kapı sesiyle Doruğa çenemle kapıyı işaret ettim ve ayağa kalkarak kapıya doğru adımladım. Gelen kişileri zaten biliyordum.
"Biz geldik!!" Diye uluyan Elife göz devirerek sarıldım. Her geldiğinde ne işi olursa olsun bana mutlaka sarılıyordu. Bunu unutmadığı için ona minnettarım. Onur abiye de sarılıp kapıyı kapattım.
Yılbaşını bir gün önce kutlayacaktık çünkü biz yeni yılımıza Doruğun ailesinin yanında yani Hollanda'da girecektik.
Onur Abi ve Elif içeriye girdiğinde Doruk süslediği ağacın dibinden kalkıp başı ile Elife selam verdi. Onur abiye de el sıkışması ile selam verip gelip bana sarıldı.
"Bana niye sarıldın şimdi Doruk? Ben miyim misafir"
"Sarılamaz mıyım sana?" Kollarımdan tutup koltuğa oturttu. Yer zaman ve mekan şuan hiç umurunda değilmiş gibi.
Sesimin tonunu kısmaya dikkat ederek "Sarılmanı yalnız kaldığımız zamanlarda tercih ediyorum" Diyip oturduğum yerden kalktım. Kalkmadım, fırladım.
Mutfağa kaçarken Elife de işaret yapmayı unutmadım tabii ki. Elifle mutfağa geçtiğimiz gibi bu sefer de kadın sarılması yaptık. Çığlık çığlığa birbirimizden ayrıldıktan sonra Elif'e dünkü soramadığım her şeyi bir bir sordum.
"Ne yaptınız dün? Eğlendiniz mi bizden sonra"
Kafa sallayıp parmağındaki yüzüğü gösterdi. "Baaak ne almış kocam, 2 ay olmadan 2.si" yüzündeki mutluluğu görünce ben de mutlu oldum. Aşıktı bu Kız tamam.
Onur Abi de aşıktı. Yoksa kim daha düğünün üstüne 2 ay geçmeden ikinci tektaşı alırdı karısına? Ben almazdım.
Sen zaten alamazdın kızım. Erkek misin sen?
Elif aslında tektaş falan sevmezdi. Gösteriş meraklısı insanların taktığını düşünürdü hatta ama Onur abiden sonra Elifin hayatı çok değişti. Bir keresinde bana gelip "Bu salak şeyleri dışarıda görsem kim takar diyordum, Şimdi Onur bana çöpten getirse bile ömrümün sonuna kadar takarım" Demişti yüzüğünü kast ederek.
Yani kısacası Onur abi, Elif'in dönüm noktasıydı. Her şeyiyle.
Dolaptan çıkarttığım küçük kâseleri ve çerezleri çıkarttım. Elif'in yanıma şişe ile geldiğini görünce de gülümseyerek geri dolabı işaret ettim.
"İçmeyi yarına saklıyorum aşkım, üst üste iki gün sarhoş olmak gibi bir amacım yok"
İkimiz de biliyorduk ki daha ilk günün sarhoşluğu geçmeden diğer gün içersem, Hiç hoş şeyler yaşanmazdı. Yaşanmamıştı da.
İkimiz de pek çok içenlerden değildik ama iyi kötü günde yine içiliyordu aramızda. Onur abi geldiğinden beri bu günlerin sayısı birazcık azalmış olsa da sıfır değildi.Çerezleri kâselere koyarak iki tanesini Elif'in önüne koydum. Alıp içeriye geçtiği sırada ben de içecekleri ve çerezleri tepsiye koymuş, içeriye doğru gidiyordum.
Doruk ve Onur abi her şeyi Ayarlamış, Koltuklarda bizi bekliyordu. Hatta film izlerken kullandığımız battaniyeler bile hazırdı. Aslında buna şaşırmamıştım çünkü Elif ve Onur abi evlenmeden de aynı evde Kalıyordular. Bazı günler ben evde değilken ikisi beraber film izleyebiliyordu hatta üçümüzün de film izlediği çok olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölçü | Texting
Teen FictionSiz: 88-67-114 Siz: Buyur Sevgi teyze Siz: Öve öve bitiremediğin vücut ölçülerim. Siz: Umarım elbise cumartesi gününe kadar yetişir Yoksa yeni bir elbise bulana kadar kendimi parçalarım. Siz: Elbise olduktan sonra bana yazman yeterli, Adresi atayım...