Ölçü | Texting

24

"Bunu alalım mı? Bence yakışır"

Doruğun olduğu tarafa yöneldiğimde elindeki siyah elbiseye baktım. Bana ilk gönderdiği elbiseye benziyordu ama bu biraz daha iyiydi.

"Bi bakayım ben ona" Diyip elbiseyi elinden aldım. Bu elbisenin içine bu kalçayla girebilirsem şükür namazı kılardım. Sanırım Doruk da bunun farkına varmış, Kırılmiyim diye birşey demiyordu.

"Yok ya beğenmedim" Diyerek eline geri tutuşturmaya çalıştım. Bir beden büyüğü vardı muhtemelen ama gerek yoktu.

Elime geçen başka bir elbiseye baktım. "Bu nasıl?"

"Diğeri daha güzeldi"

Bir elimdeki elbiseye, Bir de doruğa baktım. Elimdeki elbise eskisinden kat kat daha güzeldi, Ama derin bir göğüs dekoltesi vardı. Muhtemelen doruk da bu yüzden beğenmemişti.
Ama ben durur muyum? Hayır.

"Niye ya bence bu çok güzel"

"Diğeri daha iyi gibi gelmişti bana"

"Ay yok ya, Bu daha iyi. Ben bi deniyim bunu hatta"

"Bu küçük gibi biraz Simay, Büyük bedeni falan yok mu bunun? Onu dene bari"

"Yok artık Doruk! Elbiseyi giyniyim diye neler söyledin. Öyle olsun giymiyim."

Elbiseyi göğüsüne doğru atıp mağazadan çıkmaya yeltendim.

Kolumdan tutup kendine çevirmesiyle elindeki elbiseye bakakalmıştım. Belimden tutarak beni kendine iyice yaklaştırıp kulağıma fısıldadı.

"Giymek istiyorsan eğer bu elbiseyi, Sana giyme demem Simay, Ama Yanımda giymeni tercih ederim. En azından çevreyi korumanın önemi için"

Gülerek onu ittirip aramıza elbiseyi soktum.

"Beni bununla mı görmek istiyorsun?" Dedim elbiseyi işaret ederek.

Sırıtarak kafasını salladığında ben de aynı şekilde gülüp mağaza çalışanlarından birisine elbiseyi salladım.

"İyi o zaman, Alıyorum bunu."

Doruğun yanımdan yüzündeki sırıtışıyla ayrılışını izledim. Oturacak bir yer bulmuş, Alışverişimin bitmesini Beklemişti. Zaten ben de çok uzun tutmamıştım.

Birkaç birşey daha baktıktan sonra kasaya giderken Doruğa el salladım. Yanıma geldiğinde" Ödememi ister misin" Diye sormuştu ama tabii ki şımarıklığımı bir kenara bırakarak bunu nazikçe reddettim.

Her erkek böyleydi benim gözümde. İlişkideyken para harcar, Ayrılınca paramı ver diye zırlar. Bunu da Doruğun yapmasını asla istemediğimden yüklü miktarda yaptığım hiçbir harcamayı ona ödetmedim. 10-20 Liralık kahvelerin de lafını zaten yapmazdı.

Elimde poşetlerle mağazadan çıkmaya çalışırken Doruk elimden poşetleri aldı.

"Bari birini taşiyim doruk, Havam olsun azıcık"

Doruk gülerek kafasını sağa sola salladı.

"Zaten poşetler senin kadar, Kaşla göz arasında nasıl bu kadar şey aldın anlayamadım ama olsun"

"Alırım ben öyle herşeyi" Göz kırptım.

"Alırsın Tabii, biliyorum. Aklımı da alıyorsun"

Ettiği iltifatlar yüzünden bir gün kalpten gidecektim. Kaç yaşında olursam olayım birisi bana iltifat ettiğinde kitlenip kalıyorum ve Doruk hayatıma girdiğinden beri almadığım güzel iltifat kalmadı.

"Ne zaman almışım aklını? Hiç hatırlamıyorum"

"Her zaman alıyorsun. Nefes aldığın her süre zarfında benim aklım başımdan gidiyor"