'Her şey akıp gider, bir katı hüzün kalır.'
'Turgut uyar.
____________________Hayat çok acımasız.
Daha ne kadar canım yanar dedikçe daha çok yakıyor canını.
Hayat imtihanlara tâbi.
Daha ne kadar canım yanacak derken diri diri mezara gömüleceğimi bilmezdim.Ne demişler; zor olsun ki imtihan olsun.
İmtihan üstüne imtihan vardır, benimde imtihanım herkesten herşeyden çok sevdiğim adamla olacaktı.
Kadın olmak ne zor bu coğrafyada...
Bütün yük omuzlarında.
Çık dışarıya kime sorarsan sor adımı ver ne kadar şanslı olduğumu söylerler.Gerçekten de öyle mi?
Belki bundan bir yıl önce deselerdi evet derdim ama şimdi.
Diyemem..
Kalbim, ruhum, bedenim paramparça yara bere içinde. kim için? Ne için?
Ailem olacaklarını sanırken bana düşman olan kişiler için mi? Yoksa uğruna hiç düşünmeden canımı vereceğim adam için mi?
Hoş şuan onun için birşey yapar mıyım? Sanmam değmez..
Oysa bundan iki hafta önce ne kadarda mutluydum. Kimse sevmesede biz mutluyduk yada ben öyle sanıyordum.
Taki üç gün önceye kadar..
Ne olduysa o üç gün içinde oldu
Ve ben düştüğüm uçurumdan bir daha sağ kurtulmadım.Herşey aşiret ağalarının konağa gelemesiyle başladi benim haricimde herkesin bildiği aşiret toplantısı...
(3 gün önce)
"Serhan'ım ben çıkıyorum. Bugün erkenden dersim var?"
"Öyle mi?" Serhan'ın soğuk çıkan sesiyle kutuplarda hissettim kendimi ve bu bir hafta boyunca hep bu ses tonuyla konuşuyordu benimle.
Anlam veremiyordum olan bitene ben mi birşey yaptım? Diye düşünüyorum. Ama aklıma hiç birşey gelmiyor.
Üniversiteye devam ettigimden beri Ömer abiyle, gidip geliyorum.
Kız arkadaşlarım çağırsalar dâhi gitmiyorum, laf söz olmasın diye.
Zaten dört yıldır çocuğum olmuyor, diye havadaki rüzgardan bile nem kapıyorlardı. O yüzden gerek yoktu başka bahanelere..
Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan serhan'ın telefonda ki sesi oldu.
"Efendim dalmışım ne dedin?"
"Dedim ki kaçta bitiyor dersin?"
"Şey sanırım 13.00 falan biter bir aksilik çıkmazsa?"
"Tamam! çıkınca haber ver bana?"
"Tamam! haber veririm?"
Serhan dememe kalmadan telefonu suratıma kapattı.
Kafayı yemek üzereydim.
Çığlık atmama ramak kalmıştı.
Ne oluyor diye sormamak için zor tutuyordum.Susuyorum, kimseyi kırmamak için susuyorum, kalp kırmaktan korktuğum için hep içime atıyorum, birgün patlayacaktım ama ne zaman işte onu ben bile kestiremiyorum, ama hissediyorum yakındı..
Sabahtan beri içimde bir huzursuzluk vardı serhan'ın bu tavrı daha çok huzursuz olmama sebep oluyordu.
Daha fazla kafayı yememek istemediğim için,Ömer abiye döndüm..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİRENİŞ
Fiksi Umum"Hep böyle mi olur?" "Ne hep öylemi olur." "Seven kişi hep ihanete mi uğrar?" "İhanet eden adama ve yahut kadına bakmalı," "Peki ya her iki tarfta ihanet etmişse?" "O zaman iki tarafta sevmemiştir demeki?" Zeynep Aldemir.... ÇALINMA VE YA SÖZ ALMA D...