12.Bölüm👩‍⚖️

1.6K 240 360
                                    

Bu bölümü çok sevdiğim bir diğer değerli okuyucuya ithaf ediyorum.

melekyuzlu01 iyiki varsın köksüz nilüfer'lerim 🌸

Oy sınır 150 yorum sınırı 330

Bölüm şarkısı 🎶 Sertap Erener iyileşiyorum..

___________________

"Her bitiş bir başlangıçtır.Bu yüzden bitti diye üzülme."

____________________

İnsan hiç uykudan kalkmamak ister mi?
Ben isterdim.

Hiç kalkmamayı dilerdim.
Gerçeklerden elbette kaçamazdım, hem nereye kadar kaçabilirdim ki.

Başımı pencereye çevirdim, perdeler kapalı olsa bile akşam üzeri olduğunu tahmin etmek zor değildi.

Güneşin kızıl renkleri perdelerime vuruyordu. Kaçta uyudum bilmiyorum. O an saate bakmak aklıma gelmedi.
Tek bildiğim göz yaşları içinde uykuya daldığımdı.

Yataktan doğruldum, kulak tıkayıcılarını çıkardım. Çocuk sesleri doldu kulağıma.

Boğazımın kuruduğunu hissettim, dilim damağıma yapışmıştı.

Komidine baktım sürahi boştu. Yataktan çıktım bir kaç gerinme hareketi yaptım, sürahiyi aldım ve oda'dan çıktım kapıyı kilitledim. Anahtarı ellime aldım ve sarsak adımlarla merdivenlere doğru yürüdüm.

Dün geceki kabustan sonra her yeri sessizlik sarmıştı. Merdivenleri tek tek indim, Bejgin ailesi yeni gelinleriyle akşam üzeri çayı içiyordu.

Onları umursamadım, benim için onlar dün gece ölmüştü. Sessizlik yemini etmiştim. Bana sağır, kör, dilsiz kim varsa. Bundan böyle bende onlara aynı şekilde davranacaktım.

Beni ilk fark eden Serhan oldu.
Bakışlarını hemen çekti. yüzü yoktu. Dün beni gördüğü hâlde o oda'ya girmiş
Ve Rojin'i koynuna almıştı.

Benim için Serhan ölmüştü ve ben bu sabah onun selasını kendi içimde okumuştum.

Artık bakışlarım ona değmeyecekti. Gözüme bakmam için delirecekti. Ama ben ona bile izin vermeyeceğim. O bana haram kılınan bir elmadan ibaretti artık.

Yarın çektiğim bu acıların hepsi bitecekti. Ben acımı yaşadım, yasımı tutum. Sıra bana yapılanları ödetme vaktiydi.

Dün Elfin Bejgin, öldü mezara gömüldü ebediyen. Bu sabah Elfin Yiğit, küllerinden yeniden doğdu...

Merdivenleri bitirdim, mutfağa girdim kimseyle göz temasına girmeden suyumu doldurdum. Temiz bir bardak aldım doya doya su içtim.

İçtiğim su içimde yanan ateşi söndürmeyecekti, belki ama söndürmesini isterdim açıkçası..

Bardağı tezgaha bıraktım, buz dolabına ilerledim. Kapısını açtım boş boş baktım içine canım hiçbir şey yemek istemiyordu. Geri kapattım, ve tezgahın üzerindeki sürahiyi aldım, yeni bir bardak alarak mutfaktan çıktım.

Herkesin gözü üzerimdeydi biliyordum.
Rojin ve firuzan hanım bana inat yüksek sesle konuşurlardı. Dünkü düğün hakkında. Nispet yapar gibi...

Merdivenlere bir adım kala kolum aniden tutulunca durmak zorunda kaldım, bardak ellimden düştü param parça oldu. Ruhum gibi...

Başımı döndürüpte kim olduğuna bakmadım. Kim olduğunu biliyordum çünkü...

Kolumu tutan elden kurtardım kolumu ve tekrar hareket ettim.

Aynı kişi tarafında yine bu sefer sıkı bir şekilde kolum tutuldu. Ve bırakmak gibi hali yoktu.

 DİRENİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin