Yazım hatası varsa kusura bakmayın kitap bittikten sonra düzenlenecekİyi okumalar <3.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen....
Saniyeler içinde yaşanan şeyleri takip edememiş kaslı vücuduna rağmen karşılık vermeyi bırakın hareket etmeyi, direnç göstermeyi aklına getirememişti.
Korkuyordu, kulağı çınlamayı başlamıştı bile. Bedenine sarılan ellerle birlikte hızla yere fırlatırcasına yatırılınca kalbi sıkıştı ve gözlerinin kararmasıyla daha bu kadar aksiyona dayanmayan bünyesiyle bayıldı._____
Jungkook, etraftan gelen fısıltı sesleriyle yavaş yavaş kendine gelmeye başlamış gözlerini açmaya çalışmıştı. Ki bu oldukça zordu. Sanki gözlerinin üzerine tonlarca ağırlık binmişti. Hoş zaten bu yaşananların rüya olmasını temenni ediyor biraz da o yüzden açmak istemiyordu! Ancak açmak zorundaydı, nerede olduğunu öğrenip evinin yolunu tutmalıydı. Genç çocuk bu düşüncelerle gözlerini sonunda açmış tahtadan tavanla karşılaşmıştı. Bu arada fısıltı sesleri kesilmişti. Bunun farkındalığı ile tavanla bakışmayı kesmiş şömine etrafına toplanmış 6 kişinin bakışları ile karşılaşmıştı.
İrkilmişti böyle olunca. Herkes ona bakıyordu haliyle nasıl irkilmesin!? Etraf sadece ateşle aydınlandığı için karşısındakilerin yüzlerini seçmekte zorlanmıştı. Ancak bir anda hepsinin yeni alınan oyundaki karakterler olduğunu gördüğünde aldığı nefes içine kaçmış ve öksürmeye başlamıştı. Şaşkın bakışları ile kendine gelmeye çalışırken kızıl saçlı olan ona matarada su uzatmıştı. "Adı Sunny idi galiba. "diye düşündü. Ne kadar korksa da kendine gelmek için suyu almış kana kana içmeye başlamıştı.
Sonunda biraz da olsa sakinleşmişti tabii içindeki korku bir an olsun eksilmemişti. Bir süre bakıştılar. Ki bu ortaya komik bir görüntü sermişti. Jungkook far görmüş tavşan gibi, karşısında olan kişiler bunun farkındaydı , şaşkınlık dolu parlayan gözleri ile ve biraz da korkuyla karşısında duran kişilere bakıyor bu arada diğerleri tavşana benzeyen çocuğun tatlı ifadesini inceleyerek bakıyordu.
Türlü türlü surat ifadesi bulunan odada sadece birisi oldukça düz bakıyordu. O da kesinlikle takımın lideri olarak hatırladığı esmer yanık tenli adamdı. V... Biraz kormuştu bakışlarından, çok ürkütücü bakıyordu. Gözleri ifadesizliğin binbir halini taşıyor gibiydi.
İrkilerek ondan gözlerini kaçırmış diğerlerine bakmıştı. Kızıl saçlı tebessüm ederek sanki yıllardır tanışıyormuş gibi samimi bakıyordu. Uzun boylu esmer olan yüzü sabit ama takim lideri kadar tepkisiz bakmıyordu. Ilımlıydı bakışları. Adının Jackson olduğunu hatırladığı sarışın çocuk da Sunny gibi bakıyordu ve biraz da çapkın. Bunu boş vererek kahve saçlıya çevirdi bakışlarını. O da heyecanlı bakıyordu lakin Jungkook neden öyle baktığını anlamamıştı. Son olarak mint yeşilli olana dönmüştü bakışları. O da umursamaz bakışlar atıyordu sanki " Biz ne yapıyoruz amk? Ne saçma şeyler. " der gibiydi.
Sonunda birisi bu bakışmadan bıkmış olacak ki, bu da takım lideriydi, bir anda konuşmaya başladı genç çocuğa karşı.
" Kimsin ve buraya nasıl geldin? " kalın ses tonu ve hesap sorar gibi çıkan sesiyle yutkunma ihtiyacı hissetmişti Jungkook. Ardından Jungkook kendine gelerek cevap vermeye başlamıştı.
" A-asıl siz kimsiniz, beni neden buraya getirdiniz? Ben neredeyim? Burası neresi? " gibi sorular sıralanmıştı V' ye karşı ki ne kadar da ilk başta kekelese bile gözlerini onun gözlerinden çekmemişti. Eğer çekerse diğerleri onun korkak sanacak belki de kötü şeyler yapacaklardı. Bunu istemezdi elbette, 6' ya 1 nasıl karşılık verecekti bilemiyordu. Bunu belli etmemeye çalışarak cevap beklemeye başladı Jungkook.
" Önce kim olduğunu ve buraya nasıl geldiğini söyle! " diye karşılık vermişti V.
Jungkook bir an irkilerek kaba üslupla konuşan adama kaşları çatık adama bakmış ardından cevap vermişti. "Kaba tavırlarını kendine sakla. Ben burada neler olduğunu anlamaya çalışıyorum ve hiç yardımcı olmuyorsun. Kibar ol biraz!"
Esmer adam çocuğun kibar ol diye cırlamasıyla biraz şaşırmış ardından belli etmemeye çalışarak yüz ifadesini saklamıştı. Tam konuşacakken takımın beyni olan RM araya girmiş sakin bir şekilde genç çocukla konuşmaya başlamıştı.
" Merhaba Jungkook. Ben RM. Tanıştığımıza memnun oldum. Biliyorum, bu olanları anlamlandırmaya çalışıyor ve korkuyorsun ama emin ol biz de bir zamanlar senin gibi tepki vermiştik. Şuan bir oyunun içerisindeyiz ve maalesef çıkış yolu bulamadık. Bizden korkmana gerek yok aynı taraftayız bu yüzden iyi geçinelim." diye uzunca konuşmuş ve Jungkook az da olsa adama karşı biraz güven hissetmişti. Ancak bir dakika... Ne!? Oyunun içindeyiz derken.? Diye içinden geçirdi genç çocuk. Adam resmen bu çok normal bir şeymiş gibi anlatmıştı.
Keza Jungkook söylenilen imkansız sözlere bile tepki veremeyecek kadar şoktaydı. Biraz şapşallıkla tekrar bayılıp ayılacağı yerde soru sormak daha mantıklı gelmişti. Yani ona göre mantıklıydı.
Tam ne oyunu diye konuşacakken Rm' in konuşmaya devam etmesiyle susmuştu. Evet sakin olmalı ve öyle iletişim kurmalıydı.Bu konuşmanın ardından ortaya Jackson atlamış " Bence de iyi geçinelim güzelim."demiş çapkınca sırıtıp göz kırpmıştı. Jungkook ise bir güzel şaşırmıştı bu 'yürüme' olayına karşılık. Bu anda V öksürmüş Jackson ' a uyarı dolu bakışlarını göndermişti. Sarışın adam ise hemen yüz ifadesini düz tutmaya çalışmış bir adım geri gitmişti.
" Artık karnımızı mı doyursak Hım? " diye sormuştu mint yeşilli çocuk. Bu arada RM göz devirip herkesi tanıtmaya başlamıştı. " Bu maydanoza benzeyen eleman Suga. Sana güzelim diyen Jackson. Su veren kızıl afet Sunny. Başından beri konuşmadan bakan Jongin ve son olarak takım liderimiz V. İşte böyle tavşan çocuk. "
Jungkook V dışında hepsine küçük bir tebessüm göndermiş bu arada yeni aklına gelen şeyle olduğu kulube tarzı yeri incelemeye başlamıştı. Küçük bir yerdi. Etraf şömine ve gazlı lambalar yardımıyla aydınlatılmıştı, el fenerleri vardı ancak şuan kullanmak iyi olmazdı kesinlikle, şöminenin karşısında yatak tarzı oturma yerinde olduğunu, sağ ve solunda yine aynı tarz şeylerin yerleştirildiğini görmüştü. Sol tarafında baktığında küçük bir masa üstünde yemek tasları ve mataralar olduğunu görmüştü. Arkasında kalan kısımda mutfak gibi bir yer vardı. Her şey ahşaptandı.
Sağ tarafını incelediğinde çeşit çeşit silah görmüş biraz korksa da hayran hayran bakmıştı. Silahlar da ahşap bir masanın üstünde idi ancak bu masa daha büyüktü. Yer yer silah, bomba, ağ, bıçak gibi aletler vardı ve daha bir sürü adını bilmediği silahlar.
Burayı da incelemeyi bitirmişti, arkasına baktığında örtülerle kaplı oturma yerlerine bakmış az ileride tam karşıda kapı görmüştü. Kapının sol tarafında kalan bir kapı daha vardı ancak kapalıydı. İncelemeyi bitirmiş ve önüne dönmüştü ki bir anda dışarıdan gelen kükreme sesleri ile olduğu yerde sıçramıştı.
Herkes dışarıdan gelen sese odaklanmıştı. Jungkook neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Diğerleri sanki emir almış gibi aynı anda hemen harekete geçmiş silahlara yönelmişlerdi.
Tam V Jungkook' un yanına gelmişti ki dışarıdan büyük bir gürültü kopmuş bir anda kapı sallanmaya başlamıştı.
...
Mantık ve yazım hataları varsa kusura bakmayın.
Oy verin ballarım <3
Yorumlarınızı bekliyorum