Merhaba. Kimse pek okumasa da umarım ileride artar okunması :(
Kısa bir bölüm kusura bakmayın. Diğer bölümler daha ekşınlı olacak ldlxldldldl ve uzun.Vote vote vote
⭐
.....
Jungkook gözünü açtığında kendini yerde yüzükoyun yatarken bulmuştu. Düşmenin etkisiyle ilk başta nerede olduğunu ve nasıl buraya geldiğini anlayamamıştı. Ancak olanlar aklına gelince panikle ayağa kalmaya çalıştı. Evet, çalıştı çünkü kaygan bir zeminde daha doğrusu çamurun ortasına düştüğünü ayağa kalkacağı vakit fark etmişti. Hadi ama neresiydi burası ve neden bu iğrenç yerin tam ortasına düşmüştü?
Sakin olmalı, neler olduğunu çözmeye çalışmalıydı. Derin bir nefes alıp olduğu yerde, evet halâ kalkamamış oturur pozisyona gelmişti sadece, etrafını incelemeye başlamıştı.
Etraf böcek ve ağaç hışırtıları dışında sessizdi. Hava karanlık, sisliydi ki fazla ileriyi göremiyordu. Bulunduğu yer etrafı ağaçlarla çevrili küçük bir açık alandı. Gökyüzüne kadar ulaşan ağaç dalları o kadar korkunç bir görüntü sunmuştu ki tavşan yüzlü çocuk irkilmeden edemedi. Kesin uykuya dalmıştı tekrardan ve biraz sonra uyanacaktı. Bunları düşünerek gözlerini sımsıkı yummuş uyanmayı beklemişti. 20 saniye kadar bekleyip uyanmayı bekledi ancak gözlerini bir şey değişmediği gerçeğiyle açmak zorunda kalmıştı.
Korkuyordu. Bu korkusu uzaklardan bir kükreyiş seslerinin gelmesiyle daha da artmıştı. Düşünmeyi bırakarak kalkmalı ve saklanacak yer bulmalıydı yoksa burasının neresi olduğunu bilmediği yerde her an başına bir gelebilirdi. Korkuyla yavaşça ayağa kalmış etrafına bakmıştı saklanabileceği yer bulabilmek için. İleride hemen sağ çaprazında büyük bir ağaç görmüş oraya gitmeye karar vermişti. En kötü dallarına tırmanmaya çalışırdı olası bir durumda.
Vakit kaybetmeden oraya doğru yürümeye başlamış bu arada etrafına korkulu bakışlar atmayı unutmamıştı. Sanki bir yerden yaratık çıkacak da onu yiyecek gibi hissediyordu!
Ağaca varınca üstündeki özel kıyafetleri daha yeni fark ediyordu. Üstündeki yeleğin cepleri bombalarla doluydu. Diz kısmında da çeşitli cepler vardı ki birisinde silah vardı. Siktir çekip bunların üstünde ne gezdiğini düşündü. Daha önce hiç silah görmemişti sonuçta korkması da normaldi. Üstündekilere bakmayı bırakıp onları düşünmeyi de kesmişti. Şapşaldı gerçekten. Halâ kendine gelememişti galiba çünkü düşmesinden bu yana 10 dk kadar geçmiş daha yeni görüyordu. Acilen buradan gitmeliydi. Çalılar ve ağaçlarla dolu karanlık yerde ne yapacağını bilmiyordu.
Genç çocuk bir anda arkasından gelen çatırdı sesleriyle hareket etmeyi bırakmış, nefes almayı dahi unutmuştu. İçinden “ Umarım bir canavar değildir. Umarım hayal görmüşümdür. Lütfen, lütfe- “ iç konuşmasını bölen şey ise bir elin ağzına kapatılıp bedeninin aniden karanlığı çekilmesi oldu. Galiba gerçekten ölecekti!
...
Bölüm çok kısa ama diğer bölümler daha olaylı olacak fantastik bir kitap sonuçta. Bu yüzden oy verip destek olun lütfen. ❤️