Keyifli okumalar.
...
Jungkook sallantıyla birlikte gözlerini açmaya başlamıştı. V’nin omzuna yasladığı başını kaldırıp ne olduğunu sorguluyordu.
“Ağaçlar aracın ilerlemeyeceği kadar sıklaştı. Bundan sonra yürüyerek devam edeceğiz. Dayanabilirsin değil mi çocuk? “ diye konuşup onun merakını gidermişti V.
Jungkook sonda sorduğuna cevap olarak başını aşağı yukarı sallamakla yetinmişti.
Karşısında oturan Jackson ve Suga‘ya bakmış onların da üzerinde mavi sıvıların olduğunu görmüştü. Ancak onlar hiç de bunu umursuyor gibi değillerdi. Keza önde oturanlar da öyleydi. Sunny ise Suga’nın solunda oturmuş dışarıyı gözetliyordu.
Ardından aniden araba durmuş herkes inmeye başlamıştı araçtan. En son V ile ikisi inmişti. İndikleri vakit halâ ellerini tuttuklarını görmüş bir anlık utanma ile hemen ikisi de bir adım geri çekilmiş aralarındaki bağlantıyı kesmişlerdi.
Hayır yani ne diye halâ tutuyorduysa! Zaten tehlike yoktu. Bıraksaydı ya. Bunları düşünürken Jungkook etrafına bakmaya başlamıştı. Hava daha yeni aydınlanıyordu. Halâ sis hakimdi. Ağaçlar ileride sıklaşıyordu. İncelemesini durduran şey takım liderinin konuşmasıydı. Daire oluşturmuş V ‘ yi dinlemeye başlamışlardı.
“ RM sen bize yolu gösteriyorsun, en yakın sığınma yerimize götür bizi. Seninle Jackson geliyor. Jongin sen en arkada Suga ile kalıp izleri kapat. Biz Jungkook ile ortanızda olacağız. Hope, sen de bizimlesin. Herkes dikkatli ve sessiz olsun. Anlaşıldı mı? “ diye bütün yapılacakları sırlamıştı. Aldığı onayla harekete geçmişlerdi. V Jungkook ‘a dönüp “ Yanımda kal. Bir yere ayrılma.” demiş, uyarmıştı. Ardından önüne dönüp elini kaldırıp ekibe işaret vermişti.
Bunun üzerine herkes çantalarını ve silahlarını almış önden giden RM’ i takip etmeye başlamıştı.
Jungkook etrafı inceleyerek esmer tenlinin yanında ilerliyordu.
Ağaçların arasına girdikleri vakit daha az ışık gelmeye başlamıştı ki bu görüntü sis ile birlikte ürkütücü bir görüntü sunmuştu. Her taraf ağaç, çalılar, yosunlarla doluydu. Ayaklarının altındaki zemin ise kaygan, yumuşaktı. Yürümek ne kadar zor olsa da ilerlemeye devam ettiler.V yeni aklına gelmiş gibi birden tavşan çocuğa matara uzatmış içmesini istemişti. Jungkook hemen almış kana kana içmeye başlamış, bununla birlikte kurt gibi acıktığını fark etmişti. Gürültülü bir karın gurultusu ile. Bu ses karşısında utanmıştı. Neyse ki kimse duymamıştı. Ya da duymuş muydu! Duymuştu. Hem de suratsız bildiği V! Yanındaki adamın gülüşünü bastırmaya çalışan ifadesini görmüş daha da utanmış dudak büzüp kaşlarını çatmıştı. Bununla adama nasıl tatlı bir yüz ifadesi sunduğundan habersiz bir süre öyle bakmış sonra çemkirmişti resmen.
“ Ne var be, hiç mi aç insan görmedin.? Ayrıca ne biçim misafirperverlik bu? Bir şeyler ikram etseydin ya! “ demiş adamın şaşkın ifadesine bakıp geri önüne dönmüştü.
“ Hödük adam! Bir de gülüyor. Sanki ben keyfimden aç kaldım. “diye içinden konuşuyordu.
V bu çıkışı beklemediği için ne kadar şaşırmış olsa da çocuğun haklı olduğu su götürmez bir gerçekti. Hemen kendini toparlamış Jungkook’ a ithafen ona bakmayarak “Haklısın çocuk. Güvenli yere varınca yemek yersin. Şimdi sus. “ demişti.
“Hah! Hem suçlu hem güçlü. Bir de emir veriyor haspam.” diye geçirdi içinden beyaz tenli. Ama onun ağzının payını verirdi elbet. Önce karnını doyurmalı bazı şeylerin cevabını almalıydı.
Bu arada gittikçe sıklaşan ağaçlarla birlikte oldukça büyük olan ağaç gövdesi gibi bir yer karşılarına çıkmıştı. Yine sarmaşıklarla kaplı etrafı ağaçlarla çevriliydi ki önceki yerden daha korunaklı ve fark edilmesi zordu.
RM “ Geldik kaptan. Jongin tuzak kurarsa iyi olur. Her ne kadar bulunması zor olan bir yer olsa da tedbiri elden bırakmamak lazım.” demiş lidere bakmıştı.
“ Avlanmak da lazım ancak şimdilik elimizde bulunan erzaklarla yetinelim. Jongin sen Jackson ile tuzak kurmaya git. Dikkat edin. Herhangi bir tehlike durumunda buraya gelin. Hadi içeri geçelim daha fazla burada durmadan.” diye gerekli şeyleri söylemiş içeri girmeye başlamışlardı.
Jungkook ise emir verirken ciddi yüz ifadesi takınan, duruşundan ödün vermeyen lideri izlemiş, etkilenmişti. Cidden çok yakışıklıydı. Karakter tanıtımında gördüğünde bir an gerçek olmasını bile dilemişti. Şimdi de kanlı canlı karşısında yapılacakları söylüyordu.
Hayran hayran bakarken dalıp gitmiş içeri girdiklerini bile Suga ‘ nın dürtmesiyle fark etmiş hemen arkalarından gitmişti. Tabii V bu bakışların farkındaydı. Ancak utandırmamak için onunla göz teması kurmamış diğerlerine odaklanmıştı. İçinden memnun bir gülüş sergiliyordu açıkçası.
Jongin ve Jackson tuzak kurmaya gitmiş geri kalanlar içeri girdiği gibi kapıyı kapatmıştı. İçeri eski evden pek farklı değildi. Neredeyse aynı dizayna sahipti. Burada da farklı araç gereçler vardı. Her şey ahşaptandı. Mutfak kısmı daha büyüktü. Garip olan şey ise eski evdeki gibi sanki daha önceden inşa edilmiş bekletiliyordu. Ki öyleydi zaten. Belirli bölgelerde bu tarz ahşaptan evler yapılmış acil durumda yer değiştiriliyordu.
Neyse ki fazla soğuk değildi de rahat rahat hareket ediyorlardı. Herkes bir yana dağılmış çeşitli işler yapmaya başlamıştı. Mutfak bölümüne giden Sunny yemek kapları hazırlamaya başlamış, RM ile V köşedeki masaya gidip bir harita çıkarmış tartışmaya başlamış, Suga ise silahlarla ilgilenmeye bakmıştı. Jungkook ortada durmuş etrafa öylece bakıyordu.
Sonra Sunny’ nin yanına gitmeye karar vermiş oraya doğru ilerlemişti. Kızıl saçlı onu görünce büyükçe gülümsemiş yemek hazırlarken sohbet etmeye başlamıştı.
“ Nasıl hissediyorsun?”
“ Nasıl hissetmem gerekiyorsa öyle.” Dudak büzerek tatlı görüntüsüyle cevap vermişti.
“ Bak tavşan çocuk seni anlıyorum. İnan ki biz de ilk zamanlar böyleydik. Sonra alıştık ve hepimiz birer savaşçı olmak zorunda kaldık. Yani bize güven, seni koruyacağız.” Sunny çocuğun tatlı ifadesi karşısında gerçekten tavşanı andırdığını düşünüyordu.
“ Zorunda kaldık derken? Yani bir ç-çıkış yolu yok mu? Sonsuza kadar burada mı kalacağız.?”
“ Bunu kimse bilmiyor. Ancak son oyuncu sensin. Belki de seninle bütün etapları tamamlamalıyız buradan çıkabilmek için. Yani bunlar teoride. Şimdi tasları masaya taşıyalım.”
Jungkook tam sorularını soracaktı ki kızılın gitmesi ile sorular dilinin ucunda kaldı. Artık cevapları bir an önce almalıydı. Hem de hemen!
_______
Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın.
Oy vermeyi unutmayın lütfen. ♡
^^