fifteen

331 30 20
                                    

Bu aralar aklıma hikaye ile ilgili fikirler gelmiyordu ve yazma isteğim kalmamıştı.

Ama sizleri daha fazla bekletmemek için (sanki hiç bekletmedim) yeni bölüm yazdım.

İyi okumalar...

+

~Taehyung~

Uyandığımda dikkatimi çeken pencereden karın yağdığını görmüştüm ve etraf neredeyse beyaz olmuştu. Yatağımdan kalktığım gibi banyodaki işlerimi halledip,telefonumu da alıp mutfağa gitmiştim.

Kahvaltıyı hazırlayıp yoongiyi uyandırmıştım ve tabiki bir ton küfür yemiştim. Yoongi ile beraber kahvaltımızı yaptıktan sonra bulaşıkları yıkamış, oturma odasına gidip koltuğa uzanmıştım.

Yoongi de karşımdaki koltukta oturmuş, telefonla uğraşıyordu. Ayağa kalktığını gördüğümde "nereye?" diye sormuştum. Soruma rağmen devam ederken "banyoya" demiş ve odadan çıkmıştı.

Sırtüstü uzandığım koltukta daha çok yayılıp, rahat bir pozisyona gelmiştim. Her iki kolum başımın altında, ensemde çapraz olacak şekilde kalıyordu. Tavanı izlemeyi bırakmış ve gözlerimi kapatmıştım.

Dün herkes evine gittikten sonra bana aldıkları hediyelere bakmıştım ve pek de iyi arkadaşlar edinmediğime emin olmuştum. Soobin çilekli kayganlaştırıcı, bangchan çilekli pijama takımı -ki bu tarz kıyafetler giymediğimi bildiği hâlde-, hongjoong kalpli kelepçe, namjoon ise kalpli bir hediye kutusunun, yarısına kadar dolu olan prezervatif hediye etmişti.

Galiba arkadaşlarımı değiştirme vaktim gelmişti...

Kesinlikle anlaşmalı hediyeler almışlar, yoongi hariç. O ise hiçbir şey almamıştı. Haberi olsaydı onunda o tarz eşyalar alacağını biliyordum.

Jungkook, jimin, hobi ve jinin hediyelerini ise çok beğenmiştim. Gerçekten hepsi birbirinden güzeldi.

Önceden yeni yıla sevgilim ve arkadaşlarımla giriyordum. Şimdi ise sadece arkadaşlarım ile gireceğim. Niye bilmiyorum ama kalbimde bir boşluk hissi vardı. Bu yıl sevgilimden ayrılmıştım ve birkaç yeni arkadaşlar edinmiştim.

Jungkook gülünce, öndeki iki dişi yüzünden tam bir tavşana benziyordu ve bu onu daha tatlı yapıyordu, tıpkı jiminin gülünce kısılıp, düz çizgi haline gelen gözleri gibi.

Kuruyan boğazımdan dolayı zorla yutkunup gözlerimi araladım ve sırtüstü uzandığım koltukta oturur vaziyete geldim. Salondaki banyodan yoonginin söylediği şarkıları kesik kesik de olsa arada duyabiliyordum.

Yoongi banyodan çıkıp odasına giyinmeye gitmişti. Onun kapısının önünde "banyoya girecem" diyerek haber verip kendi odama girmiştim.

Direkt banyoya girip kapısını kilitledim. Kıyafetlerimi sırayla ve yavaş yavaş çıkarıyordum. Son olarak iç çamaşırımı çıkardığım da, hava soğukluğu nedeniyle tüylerim diken diken olmuştu ve hafiften titremeye başlamıştım.

Fazla beklemeden duşakabine girip suyu açmıştım. Su ısınana kadar yanda beklemiş, elimle de arada kontrol etmiştim. Suyun sıcaklığının arttığını ellerimle hissettiğim gibi direkt duş başlığından akan suyun altına girmiştim.

Sıcak suyun altında rahatlamış ve az önce soğuktan titreyen vücudum ısınmıştı. Bir süre suyun altında saçlarımı ve vücudumu ıslatmıştım. Duvarda sabitlenmiş demir raftan şampuanı elime almıştım. Kapağını açıp avucuma bir miktar sıkmış, kapağını kapatıp rafa geri koymuştum.

 my next-door neighborHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin