Böyle olacağını beklemezdim
Bu kadar olacağını düşünmezdim,
Hataların, ve düşmanların
Böyle olacaklarını düşünmezdim
Seni ciddiye almayan düşman mı,
Yoksa umursamayan dost mu?
Kurşun çıkan silah mı,
Arkadan saplanan bıçak mı?
Küçük bir hata mı
Ufak bir dalgınlık mı?
Hataları abartmazdım.
Yaralanmadan önce
Ama sonradan fark ettim,
Burda hatalara yer yoktu,
Hata demek,
Omzunda bir kurşun demekti.
Birine Dost der dururdum.
Yaralanmadan önce,
Geç fark ettim,
İhanet demek, sırtında bir bıçaktı.
-Faik-
Herifler çekip gittikten sonra askerlerin uyudukları binaya geçtik.
Zaten karargah diye bir tane okulu kullanıyorlar, askerler de okulun pansiyonunda yatıp kalkıyor.
Pansiyon biraz sıkışıktı, herkese yetecek yatak olmayınca yerde yatanlar oluyordu, aslında yerde yatanlar yatakta yatanlardan daha fazlaydı.
Evet, çoğu odayı gezip teker teker saydım. Ne yapayım gözüme uyku girmedi...
Baktım uykum gelmeye başladı, girdim yatağıma, kapadım gözlerimi, bir de ne göreyim?
Onu, sert bakışlarıyla dik dik yüzüme bakan kardeşimi...
"Eee, gene ne oldu da geldin?"
Ya inan ben isteyip de gelmiyorum. İstesem gelir miyim hiç?
"Öyle mi dersin? peki, söylesene hiç boş boş durdun mu? "
Eee... evet? Biraz.
"Ya sen öyle boş boş durunca beni çağırmışsın da haberin yok. "
O nasıl oluyor be?
"Ya sen bunu boş ver. Daha başka konuşacağımız şeyler var. Desene hele, kendini toparlamış gibisin, kendine geldin mi?"
Öyle miyim? Cidden mi?
"Yani biraz daha rahat gibisin. Ürkek durmuyorsun en azından."
Ha, e güzel...
Şey oldu ya, şehre geldik, bizim bir tane şey vardı...
... Anlatamıyorum...
"Niye sustun?"
Ee, yaptığımız şeyi hatırladım... Adamın cesedini gömerken herifle olan diyaloglarımız gözümün önünden teker teker geçti ve...
Hani böyle bir son mu? Gerçekten adamın sonu böyle bir yerde, düşman bildikleri tarafından gömülmek miydi? Bu kadar mı kötüydü?..
"Adamın sonunu değiştiremezsin Faik. SEN kendi sonunu düşün.
Bak, madem ki bu kadar etkilendin, desene hele o hasta halinle yataktan kalkamasaydın, böyle bir sondan memnun olur muydun?"
... Eee... Hayır, olmazdım.
"Bak ne güzel, demek ki bundan sonra daha güzel bir sonun olması için çalışman lazım.
Yani Faik, herhalde Rauf'la bu konuyu konuşmuşsundur, aynı şeyleri tekrar etmeye şu an gerek yok, olayın ciddiyetinin farkına var yeterli. Hangi yolda yürürsen o yalda ölürsün. Sonrada o yolda gitmenle yargılanırsın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜLER VE DİRİLER
ActionBir hayat nasıl sonlanır? Adi bir yatakta yatarken mi? Yada düşman kurşunlar bedeneni çiğnerken mi? Ya da sokakta boş boş yürürken mi? Peki bir hayat nasıl yaşanır? Şen şaklak geçinerek mi, Yarını yokmuşcasına? Ya da... Bunun devamını getiremeden...
