-1-

32 2 0
                                    

~~

Zeynep, gördüğü kişi ile donup kaldı. Önündeki mavi gözlü, siyah saçlı ve keskin yüz hatlı kadını gördüğünde aklına tek bir isim geldi; Azra Kaya.

Geçmis Zaman 2008 İstanbul

Azra, okulun bahçesinde gördüğü afiş ile koşarak sınıfa girdi ve sırasında oturmuş beslenme yapan Zeynep'in yanına gitti. 

"Zeynep, bak ben bahçede ne gördüm!" Zeynep ona merakla baktı ve başını iki yana salladı. Azra'nın yüzündeki geniş gülümsemeye bakılırsa haber iyiydi. "Okulda tiyatro yarışması olacakmış! Katılalım mı? N'oluurr," dedi Azra. Genelde ikisi de arada sırada sevmedikleri dersler olunca gaip okul etkinliklerine katılır, bir şekilde dersten kaytarırlardı.

"Tamam, tiyatro ne ile alakalıymış ki?" 

Azra, Zeynep'in yanına oturdu ve anlatmaya başladı: 

"Sanırım ilk yardımın önemi ile alakalı olacakmış. Dersten sonra rehberlik öğretmeniyle konuşalım mı?"

Zeynep onaylamak için başını salladı, "Olur, hangi derse denk geldiğini de öğrenelim. Eğer matematik dersine denk geliyorsa gelemem ben, çok konu eksiğim var."

İkisi de dersten sonra tiyatrodan sorumlu rehberlik öğretmeninin yanına gitti. Azra yolda yürürken fenalaşıp kalp krizi geçirmiş taklidi, Zeynep ise ilk yardıma yetişen vatandaş taklidi yapacaktı. Herkes rolüne iyice çalıştığında, birkaç gün sonra konferans salonunda tiyatroyu sergilemeye başladılar.

Azra rolünde annesi ile beraber yürürken kalp krizi geçiriyordu. Daha sonra ilk yardımı bilmeyen bilinçsiz bir vatandaş gelip ona yanlış müdahale yapacaktı. Bunu gören Zeynep, hemen sahnede kendini gösterdi ve rolünü oynamaya başladı.

"Çekilin, hastanın etrafını kalabalık yapmayın," diyerek aralarına atıldı Zeynep. Azra  rolünü sürdürdü, yerde gözleri kapalı bir şekilde yatarken Zeynep onun nabzını kontrol etti ve kalp masajı yapıyormuş gibi yaptı. 

...

Şimdi

 Zeynep, bilinçsizce yatan kadının Azra olduğunu fark etti. Bunu sorgulamaya vakti yoktu, kendini sakin tutmaya çalıştı ve içine girdiği transtan kendini kurtardı. Gözleri hafifçe blurlandı, gözlerini dolmuştu. Azra'nın nabzını hissedemedi. 

"Acil elektrokardiyografi makinesi getirin, hemen!" Zeynep hemşirelere seslendi, o sırada tansiyonunu ve diğer sağlık değerlerini kontrol etti. Azra'yı sağlık makinelerine bağlayıp bilgi aldıktan sonra, mermilerin çıkarılması için Zeynep hazır ameliyathane istedi. O sırada tim perişandı, Zeynep'ten bilgi istemiştiler ama Zeynep daha erken olduğu için herhangi bir bilgi veremedi. Ameliyathane hazır olduğunda apar topar Azra ameliyathaneye alındı.

Vücudunda 3 adet mermi tespit edildi, sırtındaki hariç diğer ikisi o kadar da kötü değildi. 

Tim ameliyat sırasında bir an bile orayı terk etmedi, tabur komutanına ve diğerlerine haber verdiler. 

Ameliyat birkaç saat sürdü, Azra'nın sırtındaki mermi onun omurgasına çarpmıştı. Neyse ki herhangi bir kırılma söz konusu değildi, yoksa felç kalabilirdi. Diğer iki mermi ise bacağında ve omzundaydı. Bacağındaki merminin durumu daha ağırdı fakat kötü bir durum yoktu.

Ameliyat bittiğinde Zeynep kısaca timi bilgilendirdi. O sırada Visal, tabur komutanı Orhan Yarbay ile konuşuyordu. Fakat Azra'nın ameliyattan çıktığı haberini aldığında onu arayan Koray'a en kısa sürede geleceğini söylemişti. Azra ise uyutuluyordu, vücudu yorgun olduğu için hemşireler serumuna ağrı kesici ve hafif bir uyku ilacı katmıştı.  

MEFTUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin