part 1

79 9 9
                                    

Okula gitmeye bile sevmiyordum ama yeni şeyler öğrenmek güzeldir her zaman.
Okulun arka kapısına doğru ilerlerken arkamdan duyduğum ses ile irkildim ardından yavaşça arkamı dönüp bana seslenene baktım.

"Umut bekler misin iki dakika"

Hızlı ama bi o kadarda yavaş adımlarla bana doğru gelen çocuğa baktım göz temasından kaçınarak salise salise yüzüne bakmaya çalıştım. Sonunda yanıma varan çocuğun bizim sınıftan burak olduğunu fark ettim. Ama benimle ne konuşacaktıki?
Tam karşımda durup önce sağa sonra soluna bakıp omuzundaki çantasını hoplatarak düzeltti ardından hemen lafa girdi.

"Şey diyecektim ya benim bugün doğum günümde evimin bahçesinde parti veriyorum gelmek istermisin diye soracaktım umut"

Dedikleri şeyleri duyunca bile zihnimde canlanan partiler beni kaskatı germişti. Partilerden nefret ederim parti yok.
Burağa cevap vermek için hızlıca gözlerine bakıp tekrar yerle buluşurdum gözlerimi.

"Ben parti sevmem. Kalabalıktan nefret ederim. O yüzden gelemem. Görüşürüz."

Tam arkamı döndüm bir adım atacağım sırada kolumdan tutulmam bir oldu. Hızlıca kolumu buraktan çekiştirip kurtardım.

"Temas istemem sevmem ben!"

"Tamam tamam dokunmam sana ama gel işte hem eğlenirsin hiç bi okul kutlamasınada katılmıyosun belki arkadaş edinirsin hmm??"

Gitmek istemediğimi açıkça belirtmiştim neden halen zorla gelmemi istiyordu kalabalığı sevmediğimi söylemiştim.

"H-hayır burak söyledim zaten gelemiyeceğim üzgünüm"

Diyip hemen hızlıca okuldan çıktım ağır adımlarımla eve doğru gidiyordum. Kulüpler olsun partiler olsun hiç sevmem kalabalıktan zaten nefret ederim insanların aşağılayıcı bakışlarına maruz kalmaktan nefret ediyorum. Sırf otizmliyim diye tip tip bakıyorlar. Lâkin o kadar ağır bi otizmli değilim diğerlerine kıyaslaan yani sadece gürültü kalabalık yerleri sevmem ve bana dokunulmasındanda nefret ederim. Galiba bu yüzden arkadaşım yoktu önüme gelen bütün tekliflere aklımdaki düşüncelerle hızlıca red ediyorum. Ama 1 tane olsaymış keşke. Derin düşüncelere dalmışken arkamdan korna sesiyle irkildim.

Hemen yanımdaki kaldırıma çıkınca arabadaki adamla göz göze geldim ama saliselik işte ben bu kadarım göz temasından ürkekçe kaçan biriyim.

Sonunda evin önüne gelince arka cebimden anahtarı çıkartıp kapıyı açtım 2+1 olan evim bana göre gayet güzeldi. Tek yaşıyorum çünkü.. Ailemden geriye kalan tek annem ve kız kardeşim duru kaldı. Babam 2019 senesinde kalp krizi nedeniyle ölmüştü. Annem ve kız kardeşim gazi antepte yaşıyor babamdan kalan parayla ve annemin emeklilik maaşıyla geçiniyorlardı..

İçeri adımladığım gibi hemen çantamı dolaba astım ayakkabılarımı çıkartıp ayakkabılığa koydum. Hızlıca banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp mutfağa doğru adımladım. Buzdolabının kapağını açıp yemek için gerekli malzemeleri çıkarttım. Yemek yapmayı seven biri değilim gerçi becerememde ama hem okul okuyup hem çalışınca insan böyle oluyor işte. Evet doğru duydunuz çalışıyorum. Ne iş yaptığımı merak bile ediyorsunuz dur şimdi.. kafede. Yani garsonluk tek

gidip geliciyim yani. Bana göre çok zor bi iş. Neyse hemen yemek yapıp masaya koydum.

Yemek bitince hızlıca ortalığı toparladım bulaşıkları bulaşık makinasına atıp masayı sildim. Oturma odasına gelip etrafa baktım neden boş boş baktığımı sorgulayıp üstümü değiştirmek için odama adımladım.

Üzerime beyaz bir tişört altınada dar olamayacak kadar geniş siyah bi pantolon giyindim. 1.76 boyunda olduğum için üzerimde gayette güzel duruyordu. Elimle ayna karşısında saçımı düzeltip kapıda asılı olan kot ceketimide alıp evden çıktım. Ayakkabılarımı giyip arka cebimden telefonumu çıkartıp saate baktım saat 15.48'di. 20 dakika içinde iş yerimde olmam lazımdı. Seri hareketlerimle yürümeye başladım..










Selam bu ilk kitabım. Umarım seversiniz bi anda neden kitap yazmıyorum diyerek mutfaktan çıkıp telefonu elime aldım ve aklımdakileri döktüm devamı olurmu bilmem ama olur bence mxncnfmc
Neyse eyerki sevdiyseniz oy kullanmayı unutmayın ve yorum tabikisssi diğer bölümde görüşürüz.

otizm'liyim amaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin