Sebastian Szymański

1.9K 43 18
                                    

"Wiktoria neden anlamak istemiyorsun Monika beni davet etti, ben onun orada olacağını bilmiyordum. Bence kıskançlığın biraz abartılı."

"Abartılı mı? Nasıl bir durumda olduğumuzun farkında olduğunu sanmıyorum. Daha geleli bir yarım saat olmadı ve konuştuğumuz şu saçma sapan konuya bak! Adın günlerdir magazinden düşmedi. Senin hakkında neler uyduruldu, hepsi o kadın yüzünden. Bilerek senin fotoğrafını paylaştı!"

"Bir insana öylece iftira atamazsın Wiktoria çok yanlış bir davranış, anlıyorum hoş bir durum değil muhtemelen o da bundan rahatsızlık duyuyor."

"Arzuladığı eski sevgilisiyle anılmaktan neden rahatsızlık duysun ki? Onun istediği buydu ve sen onun masumiyetine inanmaya devam etmek istiyorsun!"

"Wiktoria, biraz hava al, kendini topla ve geri gel. Ağzından çıkanı kulağın duymuyor. Senin bu davranışlarına alışkın değilim."

"Ben alıştım ama, senin dengesizliğine ve umursamazlığına dayanamıyorum artık, ama yine de vazgeçemiyorum çünkü bunu hak etmiyorum!"

Wiktoria kapıyı çarparak evden çıktığında, hıçkırıklarını durdurmadan ağlayarak bilmediği sokaklarda yürümeye başladı, bu güzel şehirde yapayalnızdı, yanında olduğunu sandığı kişinin ona gitme demesini beklerken onun isteğiyle gitmişti, elinden hiçbir şey gelmiyordu ama çok yorgundu, herkese aşkı ve güzelliği simgeleyen bu şehir neden ona bir mezar gibi hissettiriyordu?

"İyi misiniz?"

"Çay lütfen."

"Pekala, afiyet olsun."

Wiktoria kendisine verilen çayı aldığında bardağın verdiği sıcaklığı İstanbul'un soğuğunda içini biraz olsun ısıtmıştı, boş gördüğü ilk banka oturup önündeki manzarayı izlemeye başladığında aklı hâlâ Sebastian'daydı, aylar önce birlikte bu güzel şehirde beraber taşındığı sevgilisinden evlilik teklifi almıştı ama şimdi yüzüğüne bakınca hiçbir şeyin yolunda gitmediğini fark ediyordu. Onu kasıp kavuran, içini eriten duygular karşısındakine çok normal geliyordu, evdeki kedinin bile daha çok ilgi gördüğü zamanlar oluyordu, bu onun suçu muydu yoksa karşısındakini iyi tanımadığı için miydi? Belki de onun sevgisini gösterme şekli böyleydi diye teselli etti kendini, aşk insana yapması gerekenden çok daha kötü şeyler yaptırıyordu.

"Beni yanılttın."

"Kafanı biraz kullanmış oldun."

"Wiktoria, hadi eve gidelim, bu soğuk havada hasta olmanı istemiyorum."

"Duygularım senin için hiçbir şey ifade etmiyor, neden beni düşünmeye devam ediyorsun, neden beni sevebileceğini düşündürerek bana umut veriyorsun? Beni gerçekten seviyor musun yoksa geçmişini unutmak için benim saf sevgimi mi kullanıyorsun?"

"Seni çok seviyorum Wik ama ben bir şeyin üzerine bu kadar gidemem, kafamı yoramam sen de biliyorsun bu bana zarar verir. Senin hayalindeki erkeklerden biri değilim belki ama sen benim hayatımdaki en önemli şeylerden birisin ve zaten bu yüzden yanımdasın hatalarımın farkındayım ama inan bana amacım bu değildi."

"Bana yalan söyleme, bana gerçeği söyle, seni anlarım. Beni sevmek zorunda değilsin Sebastian, benden sıkıldığını söyle, onu özlediğini söyle, beni biraz sevdiysen daha fazla zarar vermeye devam etme."

"Sana tüm samimiyetim ve dürüstlüğümle tekrar söylüyorum, seni çok seviyorum Wiktoria, senden en ufak bir şekilde bile sıkılmadım, aklımda hiçbir zaman senden başka hiç kimse olmadı, sana çok aşığım ve sana bunları düşündürdüğüm için kendimden nefret ediyorum."

imagine with footballers / one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin