Emre Mor

1.2K 32 9
                                    

Anne baba olmak zordur ama çocuk olmak da zordur, o iki genç insan arasında, farklı düşünce ve görüşlere sahip olduklarında, bazen sessiz bakışlarıyla o bağırışlar arasında kaybolur o çocuk, siz kaybedersiniz.

"Boşanacağım senden, yeter bıktım senden, annenden ve kardeşinden, gençliğimi bitirdiniz, hayatımı kaydırdınız, birlikte büyürsünüz diyerek genç yaşta elime bebek verdiniz, ya siz hasta mısınız ailecek, deliriyorum Emre, delirttiniz, aç artık ağzını, susma gerizekalı aptal, o ahlaksızları koruyacağına aç ağzını!"

"Elara, ses tonunu ayarla, bu evde bir çocuk var, git bir duş al, sakinleş ve sonra konuşalım."

"Sen, hayır bitti, bakar senin annen ve kardeşin çocuğuna, onlar benden daha iyi bilir ya, ben çocuğuma bakamıyorum ya sonuçta evimin kadını olamadım ya, değil mi Emre konuşsana! Kendi başının çaresine bak, beni unut, seni tanıdığım günün Allah belasını versin, git o aileye layık bir kız bul, bakalım bu ahlaksızlara ne kadar dayanabilecek, ben senin kuklan değilim, bana emir veremezsin, beni yönetemezsin! Baban, ya Allah rahmet eylesin, adam bana ilk günden dikkatli olmamı söylemişti, güldüm ya ben güldüm, rahmetlinin benimle dalga geçtiğini sandım, hayatımı alt üst etmene izin verdim ama devam edip tamamen mahvetmene izin vermeyeceğim, beni kullanmanıza izin vermeyeceğim, Allah sizi kahretsin!"

"Elara, sen neden bahsediyorsun? Çocuğu korkutuyorsun, bırak şunu elinden!"

"Terk ediyorum seni, seni ve kızını!"

"Elara, sevgilim, sen neden bahsediyorsun? Sakinleşip biraz su içmelisin, sen iyi değilsin."

"Bana dokunma, çek o ellerini, avukatına acele etmesini söyle. Başka işlere karışma. Emre, sakın ha. Eğer ağzımı açarsam, birçok insanı üzeriz, bunu istemezsin."

Kapıyı sertçe çarpıp çıkan kadının peşinden gitmek yerine, en başından beri yapması gereken şey kızını sakinleştirmek ve güvende hissetmesini sağlamaktı. Az önce tanık olduğu her şeyin üzerine bir de eşinin yaptığı patlamayla daha da korkmuştu, Emre kucağında sakinleştirdiği bebeğiyle orada kalakalmıştı. Emre, Elara'nın geleceğini bildiği için uyuyamamıştı, ilk değildi. Emre, Elara'nın salona geldiğini görünce oldukça şaşırmıştı, önce anahtarlarını, sonra yüzüğünü, kendisine ait olmayan her şeyi bırakıp adamın önüne bir mektup koymuştu, Emre kızının arkasına saklandı ve sesini çıkaramamıştı. Elara bu konuda çok haklıydı ve bu canını yakıyordu, iyi bir koca olamamıştı, en azından iyi bir baba olmak isterdi, sonuçta iyi bir koca olsa ne olacaktı ki, anlaşılamadıktan sonra.

"Belki bu kadar korkmasaydın bazı şeyleri değiştirebilirdik Emre, ama yapamadık, sen hep korktun, annenin arkasına saklandın ve beni ezmesine, mahvetmesine izin verdin, beni koruyabilecek tek kişi babandı, o da gittikten sonra benim için bittin Emre, artık dayanamıyorum, senin için dayanabilecek birini bul, hoşça kal Dalya sana emanet, onlara değil."

"Son bir şans hak etmiyor muyuz?"

"Etmiyoruz Emre, sen o kadın için şans dillendikçe tırnağımın ucu kadar bir mutluluk bile hak etmiyoruz. Aşk mı kurtaracak bizi? Seni aklımda bitirmek istiyorum, o yüzden bana biraz zaman ver ve Dalya hakkında konuşalım."

Yanına yaklaşıp kucağındaki bebeğin saçlarından öperek arkasına bile bakmadan hızla uzaklaşırken kulaklarını sessizlik doldurdu. Emre kapının kapanma sesini duyduktan sonra sadece bebeğine sarıldı ve gözyaşlarının akmasına izin verdi, böyle mi bitmeliydi yoksa böyle mi gitmeliydi bilmiyordu, tek bildiği bu sonu kendi elleriyle hazırlamış olduğuydu. Sabaha kadar sadece kızını düşündü, onu düşünmedi, o çok güvendiği kadının çocuğunu umursamadığı ve onu arka plana atarak gittiği gerçeği canını yakıyordu, gerçekten onu bu kadar çaresiz mi bırakmıştı?

imagine with footballers / one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin