yoongi titreyen telefonuyla bağdaş kurarak oturduğu yataktan hızlıca kalkmış pencerenin önüne giderken jungkook'tan gelen telefonu açmıştı. "nerdesin?" konuşmasına izin vermeden önce onu sorgulamıştı. gözleri jungkook'u ararken köşedeki kuşlara da sert bakışlar atmayı ihmal etmemişti.
"kapıyı aç" demişti jungkook sıkıntıyla. neden burda olduğunu, neden omegaya yardım ettiğini bilmiyordu. hiçbir çıkarı yoktu. onu umursamdan devam edebilecekken her gün onunla konuşur, onu korur duruma gelmişti.
"uçarak gelsene!"
"ne saçmalıyorsun? gelip aç şu kapıyı"
"kuş değil misin ya?! uç gel işte-"
"gidiyorum"
"tamam tamam" demişti yoongi düşen yüzüyle. uçarak geldiğini görmek için heycanlanmıştı ama jungkook şaşırtmayarak huysuzca davranmıştı.
odasından çıkıp dış kapıya ilerlerken "uçsaydın ne olurdu ki?" diye söylenmişti kendi kendine. büzdüğü dudaklarıyla kapıyı sessiz olmaya özen göstererek açmıştı.
yoongi sevecen tavrıyla gülümsemiş, sanki kötü bir durum içinde değillermiş de jungkook misafirliğe gelmiş gibi "hoş geldinn!!" demişti onu içeri çekerek. jungkook düz yüz ifadesini korurken sessiz kalmıştı. "odam şu tarafta" yoongi yolu gösterdiğinde jungkook evi inceleyerek önden omega'nın odasına girmişti. yoongi de arkasından gelip kapıyı ardından kapatmıştı.
jungkook, karmakarışık olan odada gezdirmişti gözlerini. duvarlarda asılı olan posterler yetmemiş gibi bir de led ışıkla süslenmişti. pembe tokalar ve takılar komodinin üzerinde dağınık bir şekilde duruyordu. aynı zamanda yatakta serili olan pembe çiçekli pike jungkook'u güldürecek derecede komik duruyordu.
omega gerçekten çok farklı bir havaya sahipti.
"beğendin mi odamı?" onaylanmayı bekleyen gözleriyle jungkook'a bakıyordu omega. jungkook ise omuz silkmiş "hiç ilgimi çekmiyor." demişti. yoongi istemsizce dudaklarını büzmüştü. sinirlendiğinde ya da olmasını istediği bir şey olmayınca hep böyle yapıyordu. küçüklükten kalma bir alışkanlıktı.
"uyu hadi."
"hemen uyuyacak mıyız? film izleriz diye düşün-"
"ne saçmalıyorsun? dışardaki vampirlerden korktuğun için burdayım. oturup seninle film izleyecek değilim." farkında olmadan artan ses tonuyla bağırmıştı karşısındaki omegaya.
yoongi onu anlayamıyordu. şu son bir haftada bazen iyi davranıyordu kendisine bazen de böyle kaba davranıp canını yakıyordu.
şimdi ise ona karşı yanlış bir şey mi yaptım diye düşünmeden edememişti.
"sen benim yatağımda uyuyabilirsin."
jungkook kafasını iki yana sallamıştı. uyuyamayacaktı zaten. omegayı yerinden etmeye gerek yoktu. "olmaz. sen kendi yerinde yat."
"o zaman sana yer yatağı hazırlayayım." demişti daha fazla jungkook'un üzerine gitmemeyi seçerek. dolabından çıkardığı kalın yorganı çift kat yaparak yere sermiş üstüne bir tane de nevresim sererek yaptığı yer yatağına bakmıştı. rahatsız edici duruyordu. "off, böyle rahat edemezsin ki" bir kere daha dudaklarını büzerken ne yapacağını düşünmeye başlamıştı. "sorun değil, omega. yat artık." omega'nın elindeki yastığı alıp yer yatağının üzerine atmıştı.
yoongi sen bilirsin dercesine omuz silip yatağına uzanmıştı. jungkook bir anlığına ona bakmadan edememişti.
küçük bir çocuktan farkı yoktu.
"ışığı kapatıyorum?" jungkook yoongi'den onay almak isterce ona bakmış, aldığı baş onayıyla da ışığı kapatmıştı.
kapkaranlık olan odada sadece nefes sesleri duyuluyordu. "jungkook" yatmaları üzerinden daha bir iki dakika geçmişti ki omega dayanamamıştı.
"ne var?"
"uyuyo musun diye seslenmek istemiştim." jungkook gözlerini devirip üzerindeki örtüyü iyice başına doğru çekmişti.
yoongi yerde yatan kan emiciyle konuşmak istiyordu. neden bu kadar sinirli olduğunu sormak istiyordu ona. bir de küs olup olmadıklarını.
içi içini yerken geçen on dakikayla daha fazla dayanamamış yatağından sessiz olmaya özen gösterek kalkıp yere uzanmış, yerde yuvarlanarak azıcık ilerdeki jungkook'a yaklaşmıştı. jungkook bedenine değen bedenle ne olduğunu anlayamamış, yattığı yerden hemen doğrulmuştu. "ne yapıyorsun sen?" azarlar şekilde sorduğunda yoongi de doğrulmuştu.
"küs müyüz diye bakmak istemiştim."
"küs olduğuna bakılır mı sence?! aklın nerde senin?"
"bakılır işte! küs olmasaydık yanında yatmama izin verirdin" demişti yoongi ciddiyetle. jungkook ise omega'nın nasıl kendisine bu kadar yakın ve saçma bir şekilde davranabildiğini sorguluyordu.
"gidip yerine yat." yoongi oflayarak eskisi gibi olduğu yere uzanıp yuvarlanarak yatağına yaklaşmış ardından ayağa kalkıp yatağına uzanmıştı.
jungkook bu hareketlerinden sonra yoongi'nin gerçekten problemli olduğunu düşünmeye başlamıştı.
gerçi bunu vampirlere dönüştürülmek istediğini söylediği günden beri düşünüyordu.
"iyi geceler, salak kuş!"
"tek kelime daha etme ve uyu."
"uyuyorum."
"bak hala-"
"uyuyorum dedim!"
-
of cok sapsal
ama tatli sapsal
yoongiyi sevin ve jungkooku da😭😭
siz jungkooku sevmeyince ben uzuluyorum
o kotu biri degil kii
gorusuruz
oy siniri 75 su siniri hemen doldurun da diger bolumu de atayimm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
