²^

27 7 28
                                    

Yb geldiii

Oy ve yorum isterimm

Hadi başlayın

Jeongin~

Sabahki derslerim bitti ve öğlen arası dersim olmadığı için ve Jisung hyungun'da kaldığı dersler olduğu için tek kalmıştım. Oflayıp ayağa kalktım ve yan sırada olan wooyoung hyungun sırada öylece oturduğunu ve yere boş gözlerle baktığını fark ettim. Bu çocuğa ne oluyor böyle? O kağıdı alıp okuduğundan beri durgun ve sessizdi.

Çantamı bir omzuma takıp wooyoung hyungun yanına yürüdüm. Artık neye daldıysa geldiğimi fark etmemiş öylece yere bakıyordu. Omzundan dürttüm ama bakmadı.

J: Woo hyung? WOO HYUNG!

W: ha? Jeongin senmiydin ya korktum.

Yüzüne hiçte samimi olmayan bir gülümseme yerleştirdi. Kaşlarımı çatıp yanına boş olan yere oturdum, çantamıda yere masanın yanına koydum. Bir kolumu onun omzuna atıp biraz yüzüne eğildim.

J: noldu hyung durgunsun?

Yine yere bakıyordu. Oflayıp onu dürttüm. Bakışlarını yerden bana çevirdi. Bu çocuğa noluyor böyle...

W: durgun değilim sadece...

Omzuna konan el ile sustu ve arkasına baktı. Gelen hyunjinin çetesinden -herkes öyle diyor- birisi geldi. Bayağı yapılı ve kaslıydı ama tek fark kısaydı. Tahminimce... 1'67 arası falan, benden kısaymış. Wooyoung hyungun kulağına eğilip bir kaç birşey fısıldadı, artık ne dediyse wooyoung hyungun durgun halinden eser kalmamıştı.

W: kusura bakma jeongin işim çıktı daha sonra konuşuruz... Görüşürüz!!

Sıradan hızla kalkıp o kaslı olan çocuğun peşinden gitti.

J: görüşürüz...

Omuz silkip yerde olan çantamı aldım ve bende ayağa kalkıp tekrar sınıfa göz gezdirdim. Kimse yoktu...ama daha az önce varlardı...demekki konuşurken fark etmemişim...neyse.

Jeongin?

Ha? O sesde neydi? Arkamı dönüp sesin kaynağını aradım ama sınıfta benden başkası yoktu. Tırsım ve olabildiğince hızlı çıktım sınıftan.

🐢

Kafamı dağıtmak için kafeterya ya gittim ama o neki hyunjin ve çetesi adlandırdığı beş kişi ile benim oturduğum masanın önündelerdi. Onları umursamayıp telefonum ile ilgilenmeye başladım. Bir süre instagramda gezindim, sandalye çekilme sesi duyunca telefondan kafamı kaldırdım ve oturan kişiye baktım...geleni tanımıyordum sanırım okula yeni geldi yada öylesine oturdu. Benden büyük olduğu çok belliydi. Beyaz gömleği önünden iki düğmesi açılmış, siyah dar pantolon ve sağ elinde olan eldiven ile tam mafya lideri gibiydi. Yoksa benimi kaçırcak? Salakmısın jeongin tabikide böyle birşey olmucak...yada olucakmı...

Hafif öksürmesi ile adını bilmediğim çocuğu süzmeyi bıraktım. Bakışlarım yüzünü bulduğun da ilk gözüme çarpan siyah dağınık saçlarıydı. Bu çocuk çok yakışıklı...

M: beni süzmen bittiyse ben minho, Lee minho bu okulda yeniyim. Diğerlerine sorduğumda seni tarif ettiler bu yüzden bana okulu gezdireceksin.

Neden ben? Her yeni geleni neden bana yolluyorlar? Sıkıntıyla iç çekip adının minho olduğunu öğrendiğim çocuğa bakıp en samimi gülümsememi sundum.

J: tabikide gezdiririm. Ben jeongin memnun oldum.

Elini bana uzattığınıda bende aynı şekilde ona uzattık ve hafif sıktım. Elini geri çekince bende ayağa kalktım.

Vampir köylü *Hyunin*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin