Benim annem, babam ve ablam trafik kazadında hayatlarına veda ettiler. 18 yaşında yapayalnız kaldım... Sizin canınızdan çok sevdiğiniz insanlar hayattan kopunca sizin hayatınız yerlebir oluyor. Ama aslında çok üzülmeyin, Allah şükredicek birşey verir size. Hayatımın ortadında, sanki adaya ulaşmakmüzere olan bir gemi gibisiniz ama denizin o hırçın dalgaları size izin vermiyor. Bir dakika niye kendimi denize benzettim ki? Aahhh neyse boşver şimdi kardeşimden bahsetmem gerek.
Annrm, ablam ve babam trafik kazasında vefat ettiler. Ben 18 yaşındaydım, küçük kardeşim o zaman 5 yaşındaydı ablam ise 22 yaşında. Ailenün en küçüğü Beliz'di, ailenin en büyük çocuğu yani ablam ise Berna'ydı. Mecbur kardrşime bakmam gerekiyordu, çünkü başka kimsemiz yoktu. Ben kendi mesleğimin yanında ünlü bir viola sanatçısı olmak isyiyordum. Polislik derslerimden sonra viola dersine gidiyordum. Ama bırakmak zorunda kaldım...
Sonra bir gün ben kardeşime yemeğini hazırladım. En sevdiği yemeği yapmıştım. Annem öldüğünden beri o yemeği yiyememişti. Masasını hazırladım ve Beliz'in önüne koydum. Sonra masaya koyar koymaz bir sallantı oldu. Sallantı arttı ve durdu. Bu bir rüya mıydı yoksa gerçek miydi? Sanki hayat durdu, dereler durdu, kuşlar ötmüyordu artık... Evet bir deprem olmuştu. 5.2 büyüklüğünde.
Kardeşimi alıp koltuğun yanında çök kapan tutun hareketini yaptım ve kafamı hemen yastıkla kapattım. Enkazın altında kaldık. Tam 2 gün geçti. O iki gün boyunca her dakika ona sesleniyordum. Ona birşey olmasından çok korkuyordum. Elini sıkıca tutmuş ona her saniye
'bizi kurtaracaklar. Korkma'diyordum
Hayatın acımasızlıkları küçücük bir bedeni buldu. 2.Günde ona sesleniyordum ama beni duymuyordu onun elini tutuyordum benş hayatta tutan o el, artık yoktu. Nefesine bakmak için elimi burnuna doğru götürdüm. Çok korkuyordum ona birley olmasından. Ama artık o nefes, Beliz'in nefesi artık yoktu...Hayatım o an tamamen kararmıştı... Nefesinin sesi, elinin sıcaklığı arrık, artık yoktu. Elinin sıcaklığı, bedeni gittikçe soğuyordu. 5 daha geçti, artık bedeni gittikçe soldu. Hayatımın trk şansı Beliz'di onuda kaybettim. 7 gün boyunca bir bedenle kaldım, kardeşimin bedeni. Beni enkazın altından çıkardılar aslında dışarıya çıktığımda hava biraz bulutluydu. Benim için hayatımda Beliz bir gökkuşağıydı. Ama o gökkuşağı artık yoktu, siyah renkli olmuştu. Enkazın altından çıktıktan sonra elim ayağım titriyordu. Beliz'le enkazın altında kaldık,o olmadan çıktım. En son aadece onun eline dokunduğumu hatırladım...
Beliz'in cansız bedeni çıktı enkazdan. Onun bedeninin örtüldüğü an, ben annemden, babamdan, ablamdan sonra kalan tek ve en değerlimdi. Onu nasıl koruyamadım.
Haftalarca, aylarca onun elinin sıcaklığını hala hissesiyordum. Belki de hayatımın son şansını kaybettim. Çünkü o benim tek umudumdu, yaşam kaynağımdı. Ondan dayanması gerektiğini söylediğim her an ban oradan"tamam"deyişini duyuyordum. Beki de bana oradan son kez seslrnişi olduğunu bilmiyordum. Aylarca mezarına gidip"sen bir meleksin"diyordum.
Son kez gözyaşlarına baktığımda belki de bir melek olmuştu. Enkazdan önce onu çıkarmalarını istedim. Ama artık o bir melek olmuştu. Herkes etrafta ağlıyordu. Son kez onun sesini duymak istedim ama artık cevap vermiyordu. Ona ismine seslendiğimde bana koşarak geliyordu. Ona son kez seslendiğimi bilmiyordum...
Orada tamamen kendimi kaybettim. Ardından hastaneye kaldırıldım. Haberlere baktım, herkes bir yakınını kaybetmiş, çaresizce ağlıyordu. Artık tamemen yıkıldım. Beliz'in anılarını aklıma getirdiğim her an kalbim daha da acıyordu. Artık küçücük bir mezar vardı, Beliz'in içinde sonsuz ve derin bir uykuya daldığı yer, saatlerce yanına gidip ağladığım mezar... Ne kadar çok üzülsem de artık yapacak hiçbirşey yoktu. O bir melek olmuştu. Belki de kaderi böyledir.
Harry Potter filminde bir söz vardır.
"ölenler için üzülme Harry, yaşayanlar için üzül..."
O şimdi daha mutlu. Kim bilir. Allah bilir. Ben onun melek olduğunu biliyorum. Cennet, insanlığın bittiği bu dünyadan daha güzel... Belki de bı dünya da mutlu olamayacaktı. Kaderi buymuş. Çareler tükendi....Kimse yanımda değildi. En azından başımı ona yaslayıp ağlayacağım birisi bile...
Hayatın acımasızlığı da bu işte. Çareler teker, teker tükendi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN IŞIĞINDA
Novela Juvenil"Yeliz, gecemin ışığı olur musun?" diye sordu gözlerime bakarken. Gözleri beni büyülüyordu. Bir an duraksadım. "olurum." dedim içtenlikle. "senin ışığın olurum."