Steps

465 74 171
                                    

Kar tanelerinin havada yavaş yavaş süzülmelerini izliyordum, odamın camından. Bugün yılın ilk gününün yaklaşması şerefine, karın yağması ne kadar hoş bir sürpriz diye geçirdim içimden. Dışarı da oluşan ufak çaplı kar fırtınası, odamın açık olan penceresinden içeri sinsice sızmaya kalkınca, hastane odasını bir kar küresine çevirmemek için acele adımlarla pencereyi kapatmaya koyuldum.

Ne yazık ki bozuk olan kulp bir anda elimde kaldı ve odanın camını kapatamadığım için içeriye, yavaş yavaş kar taneleri eşliğinde soğuk hava akın etmeye başlamıştı. Muhtemelen hasta olacaktım ve yine kimse ziyaretime gelmediği gibi hasta olsamda başımda benimle ilgilenecek biride yoktu üstelik.

Ben bu düşüncelerin içerisinde savrulurken odama giren hemşireyle gözlerim hemen kapıyı buldu. Tamam kabul benimle ufakta olsa ilgilenen birisi vardı.

Bu hastaneye yattığımdan beri, benimle konuşan, bana dışarda göremediğim bazı şeyleri anlatan, arada bana ufak yardımlar yapan, çoğu zaman konuşan taraf olan ve kendisi gibi olan biriydi hemşire.

İnkar etmeyeceğim benimle ilgilenmek, evet, onun işi olsada hemşire bunu bir iş gibi düşünmeyip aksine daha çok empati yaparak yaklaşıyordu bana. Belkide şuan ki durumuma acıyor bile olabilir yada ben biraz fazla kafamda kuruyor olabilirim.

Onunla ilk tanıştığımızda yine bir kış ayıydı ve ben diyaliz odasının önündeki sırada bekliyordum. Neden mi? ahh merak etmeyin benim için değil arkadaşım Jimin için bekliyordum orada. Jimin'in böbrekleri yeterli faaliyet göstermediği için diyalize gidip geliyorduk birlikte, yanlız kalmasına pek gönlüm razı olmuyordu çünkü, ama neyse ki beni kırmayıp benide yanında götürüyordu.

Orada onun içeri girmesini beklerken yeni gelen hemşireyi görmüştüm. Oldum olası çekingen bir yapıya sahip olmamdan dolayı onunla ilk iletişimide ben kurmamıştım daha doğrusu kuramamıştım.

Yıllardır bu hastanede kalsamda onu o gün ilk defa görüyordum ve ona bir hemşire demek bin şahit ister nitelikteydi çünkü tamamiyle bir başyapıt gibiydi herif. Üzerindeki siyah deri ceket, siyah bir kot ve postallarıyla bir motorcuyu andırıyordu ve oldukça havalı görünüyordu.

Onu aynı gün içerisinde ikinci defa yemekhanede gördüğümde ise sabah ki gördüğüm havalı kıyafetlerini değiştirmiş, yerine klasik hemşire üniformalarını giyinmiş, altına kırmızı crocslar geçirmişti.

Başlarda 2-3 kez diyaliz odasında jimin'e eşlik ettiği için diyalizde eşlik eden bir hemşire olduğunu düşünüyordum fakat hiç beklemediğim bir anda benim tedavi gördüğüm bölümde bulunduğunu öğrenmemle, neredeyse sevinçten bayılacak gibi olmuştum.

Bi dakika neden bu kadar sevinmiştim ki buna ben? Ahh neyse sanırım benim bölümümde olmasına sevinmiştim, evet, evet buna sevinmiştim.

Daha sonrasında yine bir iğne saatim gelmişti fakat tahmin edersiniz ki iğnemi yapan her zamanki hemşire yerine, daha önce diyaliz odasında ilk defa gördüğüm hemşire gelmişti odama. Onunla işte o gün aramızda klasik bir sohbet geçmişti ve sonuç olarak tanışmıştık.

Tanışmamızın üzerinden birkaç gün geçtikten sonra ise kendisi ilginç konulardan bahsettikçe, aramızdaki samimiyet bağları kurulmuştu. Aslında bu durumdan, başlarda tereddütlüydüm fakat zamanla içimdeki tereddüt silsilesi kayboldu çünkü destek ekibinden farklı birisiyle tanışmak ve konuşmak uzun zaman sonra beni rahatlatmıştı.

Destek ekibi meselesinden konuşmuşken kendim hakkında ufak bilgilerimi vereyim sizlere. Ben Kim Taehyung, 22 yaşındayım, yıllardır bir gen mutasyonu sonucu ortaya çıkan Kistik Fibrozis tanısı koyulmuş bir hastalıkla mücadele ediyorum. Bu hastalığımın yanı sıra doğuştan gelen yaklaşık 13mm çapına sahip bir delik var kalbimde.

merry christmas my love | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin