I've Earned Your Trust

97 30 199
                                    

Günümüz Jungkook'undan

Yaklaşık 45 dakikanın sonunda, nihayetinde evime ulaşmıştım. Otomatik kapının önünde yerimi aldığımda, açılmasını beklerken bir yandan da arabanın radyosundan saati kontrol ediyordum, 20.50 hala zamanım var diye geçirdim içimden. Otomatik kapı açıldıktan sonra bahçeye doğru sürmeye başladım. Birkaç dakikanın ardından, evin yan tarafında ki garajıma doğru sürmeye devam ederek arabamı park etmeye koyuldum. Koleksiyon arabalarımın yanından geçip, sonunda sıklıkla kullandığım arabaların bölümüne girip park ettiğimde, cebimden telefonumu çıkarıp saati tekrar kontrol ettim.

21.00 yazısını görmemle acilinden hızlanmam gerektiğini anladım. Garajın arka kısmından, evin içerisine doğru uzayan merdivenlerden yukarı çıkararak, evin içine ulaştım. Acele adımlarla üst kattaki odama ulaşaraktan, elimdeki araba anahtarını ve cep telefonumu çalışma masamın üzerine bıraktım. Üzerimdeki kıyafetlerden kurtulduktan sonra ise kendimi apar topar duşa attım.

...

Yaklaşık 20 dakikanın sonunda duştan çıkmış ve üzerime kıyafetlerimi giymek adına, giyinme dolabım karşısında yerimi almıştım. Saatimi tekrar kontrol ettiğimde ise saatin 21.30 olduğunu gördüm. 'Hızlanmam gerekiyor' diye söylenip hemen hazırlanmaya koyuldum. Evet biraz heyecanlı olabilirdim ama sadece birazcık yoksa ne bu aceleci tavırlar öyle değil mi?

Genellikle rahat kıyafetlerle dolu olan dolabımın yalnızca bir bölümü, takım elbiselerine ve resmi kıyafetlere ayrılıydı. Aslında başlarda Taehyungla izleyeceğimiz bu gösteri için takım elbise giymeyi düşünmüştüm ama fazla abartı olacağını ve biraz rahatsız olacağım düşüncelerini de göz önünde bulundurarak, takım giymemeye karar vermiştim. Bu yüzden takımlarla dolu olan bölmeyi es geçip, rahat ama bir o kadarda şık olan kıyafetler seçmek adına diğer tarafa doğru yönlendim.

Altıma uygun bir pantolon bulup çekmeden önce, alt çekmeceden boxerlardan birini çıkarıp dizlerimden geçirdim. Sonrasında askılıkta asılı duran, koyu kahverengi bir kot pantolonu alıp bacaklarımdan geçirip, giyindim. Saçlarım hala ıslak olduğu için bir yandan havluyla kurulamaya devam ederken, diğer yandan da üzerime uygun bir T-shirt arıyordum.

Düz beyaz bir T-shirt bulduğum gibi onu da üzerime geçirmiştim. Biraz hafif olan parfümlerimin olduğu rafa doğru bir süre tereddütle baktıktan sonra, zarar gelmez diye düşünerekten hafif kokusu olan bir şişeyi alıp boynuma, bileklerime ve üzerime ufak ufak sıktım. Odaya yavaş yavaş yayılan kiraz çiçeği kokusu, anında burnuma doluşunca gülümsedim.

Odayı buram buram kaplayan kokuyla birlikte, son kontrolleri de yapmıştım. Bu kokuyu gerçekten çok seviyordum, tıpkı ilkbaharda açan kiraz çiçeklerinin o günkü tazeliği gibi, saf ve güzel koku. Aslında hem ağır kokan parfümleri sevmiyorum hem de Taehyun'un en azından bugün olsun, nefes darlığı yaşamaması benim için çok önemli olduğu için taehyung da rahatsız olabilir diye düşünerekten, en hafif olanını ve favorim olanı seçip sıkmıştım.

Ardından gümüş zincir kolyelerimden birini alıp taktıktan sonra, birazcık uzamış ve neredeyse ensemde olan saçlarıma ufak şekiller vererek hacim kazandırdım. Koyu gri kot ceketimi de üzerime attığımda, masadan eşyalarımı kaptığım gibi ceplerime yerleştirdim. Saati tekrar kontrol ettiğimde 22.02 olduğunu gördüm ve nihayetinde evden çıkabildim.

...

Hastaneyle evimin arası pek uzun sürmüyordu genelde ama şu sıralar, çok trafik olduğundan sürekli sıkışıp kalıyordum onlarca arabalar arasında. Yine bir klasik trafikte beklemedeydim, kısıtlı vaktim kaldığını biliyordum ama anneme yakalanırsam diye normal arabalarımdan biriyle çıkmıştım trafiğe. Keşke bunu umursamayıp motoru kapıp çıksaydım diye düşünürken... Aklıma yardımcı asistanım Yeonjun'u aramak geldi.

merry christmas my love | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin