《D♥︎D》
D'den...
(Deren'den değil, erkek karakterimizden)O gün okula geldiğinde sarışındı ama fark etmemiştim bakır saçlı olduğunu... Sonradan instagramda olan fotoğraflarından görmüştüm. Bir insan ona yakışan bu saç rengini neden yakma pahasına sürekli sarışın yapardı ki?
Sonra aldatıldığını öğrendim. Bizim okula da bu yüzden gelmişti. O okulda rahat değildi, rahat edememişti. Daha doğrusu onu aldatan herifin kafasını yarmıştı. Ya disiplin yiyecekti ya da okul değiştirecekti. Başka şans vermemişlerdi ona. Öğrenmiştim hepsini.
Kendi bursumu yakma pahasına okulun tüm arşivini altüst etmiştim bunun için...
Ona ilk yazma serüvenimde de arkadaşım Doruk yardımcı olmuştu. Daha doğrusu bir partide doğruluk mu cesaretlik mi oynarken gelişmişti her şey. Onun telefonundan yazmıştım.
Kız Doruk'u instagramdan tanıyordu. Birbirlerinde telefonları da vardı ama benim yüzümden kız Doruk'u engellemişti. Bir daha da açmamıştı. Yazmak istesem kendi telefonumdan yazabilirdim ama yazmadım. Bunun yerine gizli bir instagram hesabı açıp oradan yazmaya devam ettim ve o kız o partiden bu yana ezberimi bozan tek kişi olmuştu.
Deren, ismi buydu.
Deren...
Bu ismin ona ne kadar yakıştığının farkında mıydı acaba..?
Başımı iki yana sallayıp ona sahip tüm düşüncelerimi susturdum. Bir barın içinde, partimdeydi. Görmüştüm. Az önce de masanın altına girmişti ve gözlerini kapatmış beni bekliyor olsa gerekti.
Dudaklarıma hafif bir tebessüm kondu. Çünkü okulun popüler çocuğu erkek fatma denilen kıza aşıktı. Saçları sahte sarışın, bakır saçlı kıza aşıktı.
Hızlı adımlarla ilerleyip, masaya ulaştım. Masanın önünde eğilip 'ben geldim' diyeceğim sırada, ileriden gelen biri gözüme çarptı. Bu o çocuktu. Deren'i aldatan çocuk.
Benim yanına gelmiş olduğum masaya doğru geliyordu. Elinde telefon bir şeylerle uğraştığından beni görmemişti ama görecek kadar yaklaştığında, görmesin diye hızla geldiğim yoldan geri döndüm. Biraz ileride Deren'in arkadaşlarının yanında durmaya karar verdim. Olan biten her şeyi izlemek istiyordum.
O çocuk bu sırada masanın yanına gelmiş, önünde eğilmişti. Daha sonra masanın örtüsünü tutup kaldırdı ve işte... Deren oradaydı. Gözlerini kapatmış, ellerini kulaklarına bastırmıştı. Sessizlik istediği o kadar belliydi ki, o an başka bir yere odaklanamadım.
Çocuğun yanına gidip, Deren'i aldıktan sonra defolup gitmek istedim. Bunu yapamayacağımı, bir korkak gibi onu sadece uzaktan izlemeye devam edeceğimi çok geç fark ettim.
Çocuk Deren'i elinden tutup öne doğru çekti. Masanın altından çıksın diye yardım etmek değildi amacı, canını yakmıştı. Deren'in yüz ifadesi buruştuğunda anlamıştım bunu.
Deren masanın altından çıktıktan sonra onunla yüz yüze geldi. Yüz ifadesi kendini rahatken öfkeye bıraktığında, kaşlarımı kaldırdım. Bu öyle normal bir öfke değildi. Çok daha kötüsüydü.
"Lan!" Diye bağırdı bir anda Deren. Sesi müzik sesini bastırmıştı. Etraflarında hafiften bir kalabalık oluştu. Merakla bekliyorlardı ne olacağını. "Lan sen ne hakla bana dokunursun!?" Karşısındaki çocuk dudaklarına bir tebessüm kondurdu.
Deren'e gülen dudaklarını koparıp atmak istedim o an.
"Ne gülüyorsun lan!? Ne var yüzümde komik bir şey mi var!?"
"Yok gülüm, sadece tavırlarını özlemişim."
"Hadi ya!" Çocuk öne doğru, yani Deren'e doğru bir adım attı.
"Sen benimsin, yanına gelmeyip ne yapacaktım sevgilim?"
"O sahiplik ekini alır senin götüne sokarım lan. Sevgilin falan değilim ben senin. Bitti o iş."
"Ne bitmesi? Kim demiş onu?"
"Ben dedim. Ha diyorsun ki anlamadım," Deren susup arkasındaki masaya baktı. Şişeyle göz göze geldiğinde gülümsedi. Şişenin ucunu avucuna alıp karşısındaki çocuğa tekrar döndü. "Anlatırım!" Şişeyi öyle bir hızla çocuğun kafasına geçirdi ki etraflarında olan diğer kişiler geriye çekilmek zorunda kalmıştı. Sırf cam kırıklarından kaçınmak için.
Oysaki cam kırıkları kalbinize değmezdi. Ayaklarınıza batar, ellerinizde kesik açardı ama kalbinizde kesik açamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZBER BOZAN||texting
Randomtutunsenbana: Geceden kalma insanlara tutunsenbana: İçtikten sonra başı dönmüş başka yerde uyanmışlaraaa tutunsenbana: Günaydınnn ezber bozaannn Deren: Siktir lan oradan. Deren: Gün aymış gibi mi görünüyor yüzüme? ...