Selam gençler! Bu bölümün şarkısııı: Adelitas Way= Invincible
İkinci olaraksaaaaa
A pink = LUV
Veya: Alec Benjamin= If we have eac other.
Dinleyin ha! Kızarım bak🙃
Kadınlar tıpkı araştırdığım gibi çarşaf veya uzun elbise giyiniyorlardı. Amaçsızca sokaklarda dolanıyordum. Kıyafetlerimi görenler garipsercesine bakıyordu.
Acıkmıştım. Ama ne alacağımı bilmiyordum.
Acaba ailen seni arıyormudur?
Morelimi bozma iç ses!
"Kızım, şu testileri taşımama yardım edermisin?" Hızla arkama döndüm. Yaşlı bir kadın doğrudan bana bakarak konuşuyordu. İlk başta tereddüt etsemde ardından Osmanlı'da kötü niyet olmadığını hatırladım.
Kötü niyet var. Sadece çok daha az düzeyde var.
Bilmişlik yapma lan!
"Tabii. Bırakın sizin yerinize ben taşıyayım." Kadının elindeki süt testilerini aldım. Kadın önde ben arkada yürümeye başladık.
"Konuşman çok tuhaf. Başka bir dil konuşuyorsun ama anlayabiliyorum. Nerelisin sen?" Nasıl farklı bir dil konuşuyorum?
"Ben Fatih Sultan Mehmet için getirilen Mısırlı cariyelerden biriyim. Yolda bütün Tebli köleler ölünce bir tek ben kaldım. Ama beğenilmediğim için serbest bırakıldım."
Beni baştan ayağa süzdü. "Adın ne kızım? Pekte güzelmişsin sen öyle." Yanaklarım kızarırken başımı öne eğdim.
"Adım Leyli. Ama Leysenat diyenlerde oldu."
"Nasıl anlıyamadım?" Derin bir nefes aldım. "Boş ver teyze. Evin uzak mı?" Başıyla önümüzdeki pembe köşkü gösterdi. "Şu ev hemen kızım. Sana da zahmet verdim. Hakkını helal et."
Evin önünde durduğumuzda gülümseyerek testileri yere bıraktım."Hiç zahmet olmadı. Hakkım varsa helal olsun." Kadın da gülümsedi. "Bak ne diyeceğim Leyli kızım. Bu akşam gel misafirim ol. Gidecek yerinde yoktur şimdi senin."
Kabul et bence. Sokakta mı kalacaksın?
"Olurda rahatsızlık vermiyeyim şimdi?" Kadının kaşları çatıldı. "Ne rahatsızlığı kızım? Kapıya gelen misafir geri çevrilir mi hiç? Pekte mütevazi bir şeymişsin sen öyle."
Ya ya, ne kadar mütevazidir bir bilsen!
Boş yapma iç ses!
"Eh, geleyim madem." Testileri tekrar yerden alıp içeri girdik. Ev geleneksel Türk eviydi işte. Testileri elimden alıp mutfağa götürdü. Geldiğinde elinde kırmızı bir kumaş vardı.
"Al kızım bunları giyinde rahat et."
Teyze kız bunlarla mı rahat edicek?
Ben sana kaç defa şu çeneni kapa demiyormuyum? Afedersin ama akşam akşam beynimin bir taraflarını siktin.
Tamam be! Susuyorum.
Kıyafetleri elime verip dışarı çıktı. Elbiselere yüzümü buruşturarak baktım. Kıyafetlerimi katlayıp kenara koydum. Ardındansa ilk beyaz içliği sonrada kan kırmızısı elbiseyi giyindim. Korse benzeri şey vardı, ama kalçamın altına kadar uzanıyordu. Üzerinede yine kırmızı olan hırkayı giyindikten sonra gümüş kemeride belime bağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neden Mısır'da Değiliz?
FantasiaNeden Mısır'da Değiliz? yani madem yeri yönü değişen benim, neden daha eski bir tarihte değiliz? illa eski tarih olmasına gerek yok. Mısır'da olsak yeter! En azından çevremde bu kadar güzel insan varken bende güzel olabilirdim dimi yani? Ah ah! Ayda...