5- Kitaptan Atla!

74 9 26
                                    

Selam gençlik! Naber? Yeni bölüme hazır mıyız? Bence hazırız dimi yaaa!

Gözlerinizin kamaşması şu Cünyır üç silahşörlerin görselinden değil benim ışığımdandır😎 (Ego ya bak!)Neyse! Bu bölümün şarkısınıda siz seçin madem

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gözlerinizin kamaşması şu Cünyır üç silahşörlerin görselinden değil benim ışığımdandır😎 (Ego ya bak!)
Neyse! Bu bölümün şarkısınıda siz seçin madem.

İyi okumalar canlarımmm❤💜❤💜

___________________________________________

   Kollarım hâlâ kızlara temas ediyordu. Tam gözümü açacağım sırada...

   Pat! Yere çakıldık. Hızla gözümü açıp sırtımı ovuşturdum. "Yaren, Ayliz. Nerdeyiz biz?" Kafiyeli oldu lan. İkiside doğrulup bana baktı, sonrada çevreye. Gözleri büyürken ben olayı anlamlandırmaya çalışıyordum.

   Bir kır evinin önündeydik. Her taraf çam ağaçlarıyla bezeliydi. Evin çevresinde tel veya çit olması gerekirken tamamen boştu. İki katlı ahşap evin penceresinden loş bir ışık süzülüyordu. "Lady Deli kitabındayız!" Aniden arkamızdan yükselen sesle hepimiz irkildik. Kurt uluması...

   Hızla ayağa kalkarken her an tetikteydik. Ağaçların arasından gri tüylü iri bir kurt çıktı. Bu Jessie'nin kurdu Mai olmalıydı. Kızlar silahlarını çıkardılar.

   Çıkarmaz olaydılar!

   Silahlar yine parladı ve yine sert bir zemine düştük. Soğuk ve karanlık bir ormanda sadece bir çocuk vardı. Ya da ilerde ülkenin geleceğiyle bile oynayacak olan Altair! Ateş yakmış insan ve kurt cesetleriyle dolu bir açıklıkta yemek yiyordu. Bu tuhaf orman sandığımdan daha da ürkütücüydü.

   "Bir Türk Fantastik Dünyaya Giderse, kitabındayız. 8. Bölüm." Bu kitap final vermemiş bir kitaptı. O yüzden işleyişi değiştirmemek için dikkatli olmamız gerekirdi. Altair izlendiğini hissetmiş gibi çevreye bakındı.

   Ve şak!

   Evet. Yine düştük.

   İnleyerek kalktığımızda bize bakan gözlerle çevriliydik. "Siz kimsiniz?"

   Boyunlarımıza doğrultulan tuhaf metal kılıçlarla aynı anda bağırdık: "Anahtar Serisi!"

   Mavi saçlı kız yani Mara'nın yaratığı Mavi şaşkınlıkla bakıyordu Yaren'e. Sophia öfkeyle Ayliz'in yere düşürdüğü mızrağa bakıyordu. Bizi ajan veya o tarz bir şey zannetmiş olmalıydılar. Öte yandan Lucifer gayet sakin bir şeyilde kılıcını boynuma dayamış bekliyordu.

   Yaren omuz silkip çevik bir hareketle kılıcını kaptı. "Adıma gerek yok. Dövüşelim mi?" Sesi çayırda yankılanıyordu.

   Mavi hızla toparlanıp kılıcını savurdu. "Ölürsen sorumluluk almıyorum!" Ayliz de fırsattan istifade sakince eğilip mızrağını aldı. "Hafif bir antremana ne dersin Shopia?" Onun tatlı konyşmasına karşın Shopia sertçe çıkıştı. "Adımı nereden biliyorsun?" Ayliz omuz silkti.

Neden Mısır'da Değiliz?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin